AKP DE NE OLUYOR, NE OLACAK?

AKP vatandaşlarımız adına devleti yöneten bir partimizdir, burada ne olduğu, neler olduğu sadece bu partililerimizi ilgilendirmez, hepimizi ilgilendirir, neden onun başarısı da, başarısızlığı da tüm ülkeyi ilgilendirmektedir… O zaman bir sosyal demokrat olarak Akp’nin başarısını isterim, ne alaka derseniz, ben bu ülkenin hükümetinin başarılı olmasını isterim, ülkemin başarılı olması beni sevindirir, başarısız olması da beni üzer… İşte bu nedenle ki bu hükümetin başarısı ve ne oluyor AKP de hepimizi ilgilendirmektedir… Gerçekten de AKP de ne oluyor?

Ben bu zamana kadar yansıyanları söylenti olarak düşündüm, ama Nasuhi Güngör’ün bir tv programında bu Başbakanla (Ahmet Davutoğlu hükümetini kastederek) bu hükümet gitmesi gerekiyor demesinin artık kılıçların acıktan çekileceğinin göstergesi olarak kabul ettim, itaat kültürü içinde büyümüş birinin bunu başka türlü düşünerek demesi mümkün değildi çünkü… Öylede oluyor gibi… Şimdi AKP li arkadaşlar acısından iki tercih kalıyor, biri Cumhurbaşkanımızın önünü çektiği, grubu desteklemek, ikincisi ise Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun başını çektiği grubu desteklemek… Evet hangisini yapmalıyız dersek, emin olun çok karışık bir durum…

Karışık bir durum ama siyasetin amacı karışık durumları çözmek topluma hizmet etmeye devam etmektir, bunun için de siyasetçiler parti içi, toplumsal, evrensel dengelere dikkat ederek siyaset yapacak ve politika üreterek yaşanılan sorunları çözmektir… İkinci bir yol ise kişisel amaçlar, her yeri kontrol etme isteği bir şekilde bir yerde kopuşlara neden olur.. Bu kopuşlar bir muhalefet partisinde olursa sorun olmaz iktidar partisinde olursa, bir de üst üste yerel, Cumhurbaşkanlığı, iki kere genel seçim yapmış bir ülke seçime gidinceye kadarda ekonomik ve sosyolojik sorunlar yaşar…  Bunların yaşanmaması için bence yapacağımız bazı şeyler var…

1-   Parti içi demokrasiyi işletmek, bakın aynısı MHP de de yaşanıyor, parti içi demokrasi işlemezse, değişim, dönüşüm sancılı oluyor…

2-   Lider yetkileri tek elde toplamamalı, dağıtmalı ama denetlemelidir, denetlenebilmelidir…

3-   Parlamenter sistemden Başkanlık sistemine geçiş üzerine iyi düşünülmeli muhalefetin önerileri dikkate alınmalıdır, İktidar etme yetkisiyle sistem değişikliği karıştırılmamalıdır, bu nihai olarak referanduma sunulmalıdır…

4-   Başkanlık sistemine geçinceye kadar çift başlılık görüntüsü verilmemelidir, hükümetin alanına Cumhurbaşkanı önerilerle müdahale etmeli, direk müdahalelerden kaçınmalıdır…

5-   İster parti içi eleştirileri, ister entelektüel çevrelerin eleştirilerini dikkate alarak kararlar alınmalıdır, yapılacak değişiklerde, değişiklik yapılacak alanlarda ki vatandaşların ve sivil toplum örgütlerinin, Akademik camianın, ülkemizin aydınlarının, alimlerinin düşünceleri alınmalıdır ki ister parti içi çatışmalar, ister toplumsal çatışmalar, ister muhalefetle olan çatışmalar makul seviye de tutulabilsin…

Demokratik sistemin ana parçası olan partilerimizin demokratik bir örgütlenme gerçekleştirememiş olmaları nihai olarak soruna gebedir. Başka ülkelerde ki parti geleneklerine baktığımız da çok uzun yıllar sürdüğünü görüyoruz, bu tip bizim partilerin arasın da iki parti var… Biri CHP, diğeri de MHP, iktidar olduğu halde lider sorunu nedeniyle yok olan partileri hatırlasanıza, (bir Anap, İki DYP, Üç DSP) Bu partiler parçalı bir siyasal ortam da iktidara gelmeyi başarmış ama demokratik işleyişden ve denetimden uzak oldukları için başarısız olmuşlardır… Sanırım AKP nin başına aynısı gelecektir.. Demokratik iç işleyiş aynı zamanda bir denetim getirmektedir ki, bu denetim partiyi dinç tutmak,  aynı zaman da bu denetim partilileri ve yönetenleri adalet ve ahlak ilkeleriyle harekete zorlamaktadır.. Evet denetim en önemli amacı adalet ve ahlak ilkelerine göre davranmayanları bu ilkelere göre davranmaya zorlamaktır… Bizim siyasetimizin yozlaşmasını nedeni gücün tek merkezde toplanması, demokratik işleyişten uzak olması, demokratik denetim ve yargı denetiminin yeteri kadar olmamasıdır… Diye düşünüyorum..

Dileğim AKP bu iç sorununu çözer ülkemizi demokratik bir seçime kadar idare eder… Daha demokratik bir siyasi kültür ortamında yaşamak dileğiyle selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek --- 03.05.2016 08:00 – www.vatandasfikri.com