YİNE UÇMUŞUZ, YİNE BATMIŞIZ!!!
Birde Baktık ki, Düşmüşüz, Yok Ya, Uçmuşuz!!
Bir Bakış Acısıyla Uçmuşuz, Bir Başka bakış Acısıyla Batmışız, Gerçekte Ne Oluyor Merak Eden Yok mu?
Örnegin enflasyonun boynunu kırmışız, vatandaşları enflasyona canavarına yem etmemişiz, ihracat patlaması yapmışız, dünyanın saglık merkezi olmuşuz, daha da olacakmışız, yollar, otoyollar tüneller, deniz altı ve üstü geçitler yapmışız.. Valla ucuyoruz, kim tutar bizi, dış güçler, iç hainler enleyemeyecek, onlara inat iki degil dört degil tam altı şeritli yollar yapacağız… Bu hükümet sözcülerinin ve onların sesi medyanın gördüğü bir Türkiye… Abi eksik yazmışsın hani tank, helikopter, füzeler, elektirikli araba TOGG, İHA, SİHA Kızıl Elma, özür dilerim, evet eksik yazmışım…
Sonra muhalefet sözcülerine ve onların sesi olan kanallara bakıyoruz, batmışız, devletin tüm kurumları satıldı, degerli hazine arazileri satıldı, ihracat patlamasını bırakın ithalat patlaması oldu ve bu nedenle aşırı borçlanıldı, bu borçlanmaya dayalı aşırı faiz ödemeleri oluyor.. Dış acık, bütce acığı, 20 yılda 1 trilyon dolar dış acık, 450 milyar dolar borç yapıldı… Toplanan vergileri de hesaba katarsak, bu yapılan yollar veya TOGG, İHA az bile.. Son büyük yatırımlar ise yap işlet devret ile çok pahalı yapılıyor, kendi yandaşı mütahitlere hazine peşgeş çekiliyor… Uçmak degil de düşmek olsa gerek diyor muhalifler ve tarafsız yazarlar.. İyi de kafamız karışıyor, gerçekte ne yaşanıyor?
Önce ihracat patlamasına bakalım son yıl olan 2022 de ne oldu, hükümet eden siyasiler muhalefet eden siyasiler ne dedi? El Cevap:: “”Ticaret Bakanlığı 2022 yılı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. 2022 yılında geçtiğimiz yıla göre, ihracat yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolara, ithalat ise yüzde 34,3 oranında artışla 364,4 milyar dolara erişti. Dış ticaret açığı ise 110,2 milyar dolar oldu.”” Burada muhalefet doğru söylüyor…
Sonra yolar, köprüler yaptık, sözüne gelelim mi, yapıldı bir şey yapılmazdan önce maliyeti ne kadar olacak diye bir maliyet planı, bu maliyeti nereden karşılayaçagız diye bir kaynak planı yapılması gerekmez mi? Bular yerine, şunlar yapılsaydı daha iyi olmaz mı diye sormak gerekmez mi? Hükümet yapacak, muhalefet bunu degil şunu yapsak daha iyi olacak, ben bunun yerine şunu yapacağım diyecek ki, iktidarda kendine çeki düzen verecek… Vatandaş begenmezse iktidarı degiştirecek ve demokrasi tecelli edecek… Yoksa her yapılanı alkışlarsak, devletin denetleyici kurumları denetlemezse… Bu yapılanlar yerine üretime neden olacak başka yatırımlar olabilirdi diye düşünülmezse, bunların maliyetlerinin fahiş olması da eklenince üretim için harcanacak kaynaklar… Kütahya Zafer alanı örneğinde olduğu gibi maliyet, hizmet, kar dengesi gözeltilmezse ciddi bir zarar söz konusu olabiliyor.. Şimdi zafer hava alanını alkışlayanlar oradan kaç kişi uçtu, kaç kişilik uçuş garantisi verilmiş? Bu havaalanıyla ilgili maliyeti nedir, kamuya zararı nedir gibi araştırmalar yapmanızı rica ederek… Devam edecek olursak… Enflasyon zam, ücret artışı gibi kalem oyunlarıyla ilgili neler oluyor ona bakalım mı?
Önce enfilasyon sepetini cogalt, sonra market enflasyonunun yarısına yakın çıkart, sonra zam yapılacağı yılbaşından önce zamları ertele, sonra genel 400 ürünlük enflasyon sepetine göre enflasyon belirle, ertelenmiş enflasyona göre ücret artışı yap ve… Miting alanlarında da topla tuzu kuru taraftarları enflasyona ezdirmedik diye yüksek perdeden konuş ve alkış al… Genelde mitin alanlarında alkışlamayı sevmem, sloganların büyüsünden etkilenmemek için siyasi çizgimle arama düşünsel siyasal çizgi çekerim ki! Bırakın başka parti liderini benim desteklediğim parti liderini bile luzumsuz yere alkışlamam… Toplumsal alanda fitneye neden olacak hareketlerden liderlerin kendi tabanını konsolide etmek için yüksek perdeden karşı tarafa saldırı içeren konuşmaları konarım bile… Bunun yerine daha makul bir üslupla kendi düşüncelerinin, projelerinin iyiligini anlatabilirler degil mi?
Şimdi son uçuş, düşüş, şeker karşısında maaşların nasıl eridiğinin hesabını yaparak fiyatlar karşısında maaşların nasıl düştüğünü görelim mi? Maaş 2800 ken 1 kg şeker 6-7 lira 430 kg şeker alınıyorken.. Maaş oldu 8500 tl şeker oldu 23-24 tl Alınabilen şeker 362 kg düştü.. Uçtuğumuzu iddia eden siyasilere inat, nasıl düşmüş alım gücümüz degil mi? Başka bir düşüş de Bulgar Levhası karşısında Türk Liramız nasıl deger kaybederek düştü ona bakarak, yazıya son verelim, verelim de, ekonomi üzerine düşünmeye devam edelim…
10-12 sene geri gidelim, 1 TL 9,5 leva yapıyor, bizim vatandaşlarımız Bulgaristan'a gidip orada 100 lira bozduruyor 950 Levha alıyor harcıyorduk da harcıyorduk… Sonra uçuyoruz, uçuyoruz derken meger düşüyormuşuz, 1 leva TL karşısında uctuda uctu 9.5 TL eder hale geldi.. 100 Levha ile gelen Bulgar vatandaşları, 100 Levha bozduruyor, bizde 950 TL lik alış veriş yapabilir hale geldiler… Ne oluda bunlar levha öyle uçtu, bizim TL ve alım güçümüz böyle düştü? Onlarda dış güçler yok mu, Bize yakın Ukrayna Rusya savaşı onlara daha yakın degil m? Onlar Covid salgını yaşmadı mı? Her neyse Ülkemizde tasarruf ile kaynak yaratma sorunu var, borçla yarattığımız kaynakları ise üretime dönük yatırımlar yerine, gösterişe dönük kamu lüks arabalarına, binalarına, abartılı lüks ibadethanelere harcıyoruz… Üretim için yatırım yapan ülkeler uçarken biz adeta düşüyoruz…
İşte bu nedenle bazı ülkeler neden uçuyor biz neden düşüyoruz inşallah anlamışızdır… Anlayarak daha iyi yönetecek olanları bizi temsilen seçerek iktidara getirmek dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com –4.12.2023
Kaynaklar
1* https://tr.euronews.com/2023/01/02/ithalat-ihracat-dengesi-2022-
dis-ticarette-son-27-yilin-en-yuksek-acigi#:~:text=Ticaret%20Bakanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%202022%20y% C4%B1l%C4%B1%20d%C4%B1%C5%9F,110%2C2%20milyar%20dolar%20oldu.
2* https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-simdi-onlar-fakir-turkiyeye-geliyor-turkiyede-
1-tl-95-leva-yapiyordu-biz-fakir-bulgaristana-para-birakiyorduk-simdi-1-leva-95-tl-oldu-583314h.htm
|