Konusuz Kalmak!!
Konusuz kalmak nasıl bir şeydir, düşüneceğiz düşünemiyoruz, yapacağız yapamıyoruz demektir, hiçbir şey düşünemiyor, yapamıyor serseri mayın gibiysek, konumuz yok demektir… Konumuz yoksa!! Yada derslerin konularının dışında konumuz yoksa...
Akıntıya kapılmış kütük gibi hayatın doğal akışında yaşarız, kütük olmadığımızdan da psikolojik, sosyolojik, sorunlar yaşarız… Bu psikolojik sorunlar bizde ciddi sağlıklı yaşamın önünde engeldir… Bu lüzumsuz kaygılar, paranoyalar, alışkanlıklar, korkular bizde normal yaşamın önünü tıkar.. Bu durumun daha ileri boyutu anormalin normal sayılmasıdır ki… Birçok kişide bu durumu görürüz, belki bizde anormalimizi öyle sahiplenmişizdir ki, fanatikçe de savunuyor olabiliriz… Ben bunu ekonomik hayatta görürüm, adam 10 liraya aldığı malı 50 liraya satar bunu normal sayar, hem imalatçıyı/üreticiyi, hem kullanıcıyı tüketiciyi kandırmıştır… Sizce kandırmak normal midir, anormal midir? Bir de konusuz kalan toplumlar vardır ki, bunlarda durum daha vahimdir, kişisel yaşanılan şeyler nihai olarak kişilerle sınırlıdır… Ya toplumsalsa!!!
Daha çok dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum, toplumun ortaklaşa yaptığı hatalardan dönüş daha zor olmaktadır… Düşünün ki bir toplum yöneticisinden vatandaşına, vatandaşından liderine kadar konusuz kalmışsa, ne yapar? Sanal düşmanlıklar yaratır, sanal konular bulur, bunların aşağı yukarı hepsi toplumsal zararlarla sonuçlanır… Kimi sosyolojimize, kimi ekonomimize, kimi psikolojimize zarar verir, mesela, bir başörtüsü sorunu yaşandı, kim ne kazandı, bir Ergenekon, balyoz davaları yaşandı buralarda devletimizin adaletsiz davranması neredeyse normaldi, çünkü bunlar haindi… Kimi işinden oldu, kimi eğitiminden oldu, hepsi selde sürüklenen kütük sayıldılar ama kendileri de bizde biliyorduk onlar kütük değillerdi, bu ülkenin vatandaşlarıydı… Bu haksızlıkları, adaletsizlikleri o zaman alkışlayanlar, şimdi neredeler? Başka bir adaletsizliği alkışlıyor olabilirler mi? Bu olaylarda yaşanılan adaletsizliklerin o kadar mağduru oldu ki, onların bu mağduriyetleri ne kadar telafi edilebilir ki??? Zamanında yaşanmamışlıklara neden olan, nedenler nasıl telefi edilebilir bilmem ki!! Benim aşk yaşamamın önüne engeller koyan toplum, şimdi bana ne yaparsa yapsın ben bu yaşta, bu hormonlarla düzeyle aşk yaşayamam ki? Bunlar geçmişte yaşanılan konusuzluklar üzerine konu edilen konular, bugün ne yaşanıyor acaba?
Konusuzluk ismi vermeyeceğim, konu ettiğimiz 10 şeyi sayalım, bunlar arasında işsizlik yoksa, eşitsizlik yoksa, adaletsizlik yoksa, ahlaksızlık yoksa, neden teknolojik olarak başka toplumların ürettiklerini kullanıyoruz konusu yoksa… Sonra bir üst düzey yönetici çıkıyor, yapılan zammı vatandaş ödemiyor, kamu ödüyor diye övünebiliyorsa… Bir belediye başkanı 10 milyonluk liralık promosyon hediye dağıtıyor ve buna herkes sessiz kalıyor normal sayıyorsa… Geçenlerinde/geçmeyenlerin, uçanlarında/uçmayanlarında, hastalarında/sağlıklıların da ücret ödediği, yollar, köprüler, havaalanları, hastaneler yapılıyorsa? Bunları konuşmak yerine poşeti, muhalefet liderinin gaflarını ve komşu ülke sorunlarını konuşuyorsak, gerçekte konu nedir bilmiyoruz, konumuz nedir? Amaç nedir hiç bilmiyoruz, konusuz kalıyor, dedikoduları, iftiraları konu sayan siyasileri ne diyor diye dinlemeden, dedikleri toplumda neye maloluyor diye düşünmeden sürekli alkışlıyorsak… Allah bize önce bilgi, bilgiye dayalı düşünce, düşünceye dayalı konular nasip etmesi dileklerimle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com 20.2.19
|