CHP’DEN REFERANDUM SONUÇ TAVRI

Bugün farklı parti mensuplarının yanı sıra bazı CHP lilerle de konuştum, aldığım cevaplar farklıydı, bu farklı düşünen insanlar bir konuda ya tam anlaşıyorlardı, yada nüans farklarıyla,CHP’nin sert tavrından rahatsız olduklarını söylüyorlar… Bazı CHP’liler ise CHP yi pasif buluyor, bazıları AİHM’ye başvurulmasından ciddi rahatsız olduklarını ifade ediyorlardı… Sanki CHP bizim toplumun Avrupa’ya karşı nasıl bir antipati için de olduğunu unutuyor, kendi tabanının bile nabzını tutamıyordu… Türkiye mahkemelerine güvenmiyor, başka mahkemelerden yargılama bekliyor, ona başvuruya hazırlanıyor… Acaba CHP genel merkezi bir araştırma yaptırdımı, yaptırdıysa hangi tabanın ne istediği belirlendi mi? Örnegin daha önce MHP ye oy vermiş, genel başkanına rağmen hayır demiş vatandaşlar CHP’nin yeni oy potansiyeli olabilir mi? Bu hayırcı grubun mevcut iktidara muhalif oluşu dikkate alınmaz da yine kendi tabanı ve geleneksel tavrına CHP dönerse…

Yeni durum da eski yöntemlerle siyaset yapmaya devam ederek, yine aldığı %25.5 oya mahkum olmaz mı? CHP’nin politika belirleyicileri, öncelikle tabanın sesini, sonra toplumun muhalif seslerini, daha sonra da daha geniş vatandaş kitlesini dinleyerek… Ardından bu verilerle, düşüncelerle, partinin sosyal demokrat politikaları nasıl bir ortak söylemde buluşturulur ve bu buluşmayla toplumla buluşulur… CHP bu buluşmayı yakalamak zorun da, neden yakalamak zorun da? Çünkü toplum olarak aşırı liberal ekonomi politikalarına dayalı ekonomik eşitsizlikler sosyal sorunları tetikleyecek boyuta ulaşmıştır.. Bu eşitsizlikleri ancak sosyal adalete dayalı, bunun gerektiğine inanan bir siyasal parti bu eşitsizliğin neden olduğu paylaşım sorununu çözebilir… CHP bunu çözmeye aday mı? İşte bunu tabanını genişleterek gösterecek, veya sadece eski tabanına mesaj vererek gösteremeyecek.. Topluma bir iktidar alternatifi sunulacaksa bunu toplum ana muhalefet partisinden bekler… Bu beklenti gayet normaldir, toplum oy vereceği partiden başka bir şey daha bekler…  Bu nedir? CHP buna kulak tıkamamalıdır…

Oy istediği toplumsal tabanın dini inancına, kültürel kotlarına, en az kendi siyasal kotları kadar dikkat etmesi gerekir diye düşünüyorum… CHP politika belirleyicileri ne düşünür bunu bilmiyorum, ama topluma sesleri ulaşsın isteniyorsa, en basit iletişim kuralı mesajınızı ileteceğiniz toplumla kültürel kesişim kümenizin büyüklüğü, mesajınızın hedef kitlesinin daha geniş, etkisi de daha büyük olacak demektir…  Bu en basit iletişim kuralını es geçmek, ben iktidar olmak istemiyorum… Çünkü toplumun sorunlarına kulak tıkıyorum demektir, hadi buna abartı diyelim, bunun yerine ne koyabiliriz ki? CHP politikalarının karşılık bulmamasının nedeni nedir dersek? Bir telsiz düşünün,  aynı frekanstan konuşmuyorsanız sesinizi karşınızdaki mesaj iletmek istediğiniz kişiye ulaştıramazsınız.. Bana göre CHP ve toplum ayrı ayrı frekanslar kullanıyor, dolayısıyla toplumumuz için iyi olacak olan sosyal adalete dayalı parti politikaları topluma ulaşamıyor… Biraz dikkatle bu iletişim duvarı aşılacak, iletişim gürültüleri ortadan kalkacak, toplum güçlü bir muhalefet aracılığıyla iktidarı denetleyecek, yada iktidara gelerek politikalarını uygulama fırsatı bularak toplumsal sorunların çözümüne katkılar sunacak, umuduyla, düşüncesiyle, selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek – 30.4.17 – vatandasfikri.com