|
 |
 |
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
DEM ile DEMLEN, HÜDAPAR YOLA DEVAM ETMEK |
DEM ile DEMLEN, HÜDAPAR ile SARHOŞ ol!!
Fitne Siyaseti Nasıl Olur?
Önce sürekli demle ile demleniyorsunuz diye ana muhalefet partisine terör sevici diyenler, siyasal eksen olarak şimdi neredeler? Size söyleyeyim DEM ile demleniyorlar, HÜDAPAR ile sarhoş oluyorlar… Buna kısmen siyasal fitne diyebilirim.. İlk tepkiler nereden geldi derseniz?
T.C devleti anayasasının temel maddelerini tartışmaya açmasına tepki Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Mehmet Ucum dan geliyor.. “Uçumdan HÜDA-PAR'ın düzenlediği çalıştayla ilgili açıklama: "Hadsizlikte zirve yaptılar" Hani milliyetçi çakalarla siyaset yapan siyasiler, nereler? Her neyse tepkilerle devam edelim….
'Kadınları sokak hayvanları gibi sahipsiz bırakmayın, sahiplendirelim' diyen HÜDAPAR, domuz bağcıları avukat tutup savunan, sonra da partisine kaydeden HÜDAPAR 'Anayasa'nın ilk 4 maddesine karşıyız' diyordu. Seçim zamanı ağzını kapattılar. Şimdi konuşuyor; biz Anayasa'nın ilk dört maddesine karşıyız diyorlar. Benim HÜDA PAR'a bir sözüm yok; mikroba sen niye hastalık yapıyorsun diye soramazsın! Ama milliyetçi muhafazakarım diyenler, hele hele Devlet Bey'e soruyorum, sen ne diyorsun bu HÜDA PAR'a? Kimler kimlerle beraber! Ama milliyetçi muhafazakarım diyenler, hele hele Tayyip Bey'in sağ kolunda HÜDAPAR, sol kolunda Devlet Bahçeli var.” Bu sözlerin sahibi kim derseniz, Sürekli DEM’lenmek ile suçlanan CHP ve onun genel başkanı Özgür Özel deriz.. Fitne siyaseti nasıl olur derseniz devam edelim üzerine düşünmeye.. Fitne ile siyaseti yapanlar kimler derseniz?
Mevcut Anayasaya uymadan siyaset yapanlar diyebiliriz…
Sonra en büyük fitneci kim derseniz, sadece ben, sadece bizim grup, sadece a etnik yağısı, sadece b mezhebi diyenler, T.C vatandaşı olamayan ama her şeyci olanlar siyasal fitnecilerin aga babalarıdır…
Vatandaş esaslı düşünemeyen, vatandaş ve insan haklarını degil sadece kendi siyasaldaşlarını, yandaşlarını kayırmak için yapılan her ayrımcılık talebi genel toplumsal düzene yapılan az veya çok saldırıdır, siyasal olarak fitnedir…
5 milyon insan için ayrıcalık talep ederken 80 milyon ne diyecek, 80 milyon 5 milyona baskı yaparsa, bunu hukuk sistemi içinde koruması olması başka bir şeydir, ayrıcalık talebi başka bir şeydir. Her ayrıcalık talebi fitneye kapı açar…
Hele, hele emperyalistlerin kayıgına binmiş bir siyasal grubunuz varsa, onlardan övgüler alıyor, onlardan silah alıyor, onlardan para alıyorsa, siyasal fitne ülkemizde bazı vatandaşlarca normal algılanıyor bile olabilir… Sınır ötesinde yaşayanları kendinden sayıp da Türkiye Cumhuriyeti devleti, vatanı içinde yaşayanları vatandaşı sayamayan, afaki kanunları nizam kabul edip, T.C anyasasıyla sorunu olanlarla aynı safta duranların barışa degil fitneye ve çatışmaya kapı araladıklarını belirtmek de fayda var.. Fitnesiz ve terörsüz bir toplum ancak ve ancak şöyle olabilir…
Terörsüz Türkiye Anayasa dayalı olarak, pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecek bir barış ile inşa edilebilecektir…
Fitnesiz siyaset ile Terörsüz Türkiye’ye geçildiğinde de Milli Devletin esasları olan, Cumhuriyet, Demokrasi, Laiklik, Üniter yapı (Birlik İçindeki Devlet Yapısı) Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçeyi, Türk Bayrağını ve İstiklal Marşını kimse tartışmaya açamamakla mümkündür… Yoksa gerisi siyasal şaşkınların, emperyal oyunları buraya yansımasıdır…
Cumhuriyetle kazanılan Milli Devleti tartışmaya açmak, milletin/vatandaşların ve devletin beka sorunu çıkarmak demektir ki barış isteyenlerin bunları dikkate almaları ile barışın inşası mümkün olacaktır… Tam tersine Terörsüz Türkiye, Anayasal Düzeni, T.C devletini Milli/Ulusal Devlet ruhuna uygun daha da güçlendirecek adımların atılmasını ile sağlanarak, tüm vatandaşların eşit bir vatandaş hissettiği yurtsever/vatansever bir anlayış ile Cumhuriyetimizi, demokrasimizi daha da güçlendirilerek, hukuk devleti anlayışıyla, yasaların gücüyle toplumsal uzlaşıyla, uyum ile barış tesis edilecektir… Son olarak…
Herhangi bir grubun kültürel hakları, inanç üzerinde baskı unsurları var ise, kendi kültürlerini yaşamada, dillerini konuşmada sıkıntı yaşıyorlarsa bunların da uygulamada yok edilerek toplumsal barışa katkı sağlanması sağlanacaktır…
Böylece istenilen barış sağlanabilir, bazı gruplarının emperyalistlerin coğrafyamızdaki piyonları olmaktan böylece de kurtarılabilir..
Daha çok saygı, daha çok hukuk ve adalet, daha çok hoşgörü, daha çok uzlaşı barışa neden olacaktır.. Sonsöz, eline silah alanlar, emperyalistlerden silahlı destek bulanlara karşı caydırıcı bir devlet mekanizması işletilerek barış sağlanabilir.. Meşru devlet otoritesini tanımayan, kişi ve gruplar hiçbir şey kazanamayacak 40-50 yıldır olduğu gibi sadece soruna neden olacak, sadece ölüme neden olacaklar, normalleşmenin ve barışın önünü tıkayacaklardır.. Normalleşmenin ve Barışın önünün tıkanmaması için herkesin caba sarf etmesi dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com –19.2.2025
Kaynaklar
B6zelden-h% C3%BCda-para-sert-tepki-mikroba-niye-hastal%C4%B1k-yap%C4%B1yorsun-diye
da-par%C4%B1n-d%C3%BCzenledi%C4%9Fi-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Ftayla-ilgili-a%C3%A7%C4%B1klama-hadsizlikte-zirve
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|