ÖZGÜRLÜK KÜLTÜRÜ

Her şeyin bir kültürü vardır, nasıl her mesleğin, her toplumun olduğu gibi, özgürlüğün de bir kültürü vardır olmalıdır vardır. Bu özgürlük kültürü, aynı zamanda bizim özgürlükten ne anladığımızı da belirler.

Özgürlükten ne anlıyoruz? Her şeye rağmen, her şeyi yapmayı anlıyorsak, işte o zaman sizde, bende içinde yaşadığınız toplumda hep beraber yandık demektir.

Mesela, biz, bize çok saçma gelen bir inanışa saygısızlık yapma özgürlüğümüzün olup olmadığını, bu saygısızlık yüzünden bize o inancına saygısızlık yaptığımız kimselerin ne tepki göstereceğini, bu kişisel tepkilerin, büyüyerek toplumsal tepkilere dönüşerek toplumsal barışa zarar vereceğini düşündüğümüzde, inançlara saygısızlık yapma özgürlüğümüzün olmadığını göreceğiz ve özgürlük kültürümüzde oluşmaya başlayacaktır.

Bu aslında doğadan kendimizi korumak için geliştirdiğimiz kültürün bir başka boyutudur, nasıl ki kendimizi soğuktan, sıcaktan, açlıktan, susuzluktan, başkaca tehlikelerden korumak zorunda hissediyorsak başkalarıyla ilişkilerimizde de aynı şey geçerlidir, insanların evine nasıl izinsiz girilemezse, onun düşünsel ve inançsal alanlarına da izinsiz girilmemelidir. Bu girmeme kararı aslında bizim özgürlük sınırımızın, hem toplumsal ölçüleri dikkate alarak, hem de kendimizin sınırını belirleyerek karşılıklı rızaya dayalı oluşturduğumuz sınırlar, özgürlük kültürünün ürünüdür.

Sınırsız şeylere sahip olunamaz, sınırsız özgürlüğe de. Fikri Adil

Hele, hele 5-6-10 milyon insanın yaşadığı kentlerde özgürlük kültürünün oluşmadığını düşünün, ben düşünmek bile istemiyorum… Kargaşa olur, toplumsal sorunların temelinde özgürlük sınırımızı bilmemek yatmaktadır. Parası olanın, amir olanın, patron olanın, güçlü olanın parası olmayana hava attığı, amir olanın yanında çalışana tepeden baktığı, patron olanın yanında çalışanın haklarına saygı duymadığı, güçlü olanın güçsüze haksızlığına rağmen dayattığı ortamlar aslında kültürsüzlük görüntülerinin sıkça yaşandığı alanlardır. Herkesin, insan olmaktan kaynaklı hakları vardır, bu onun mahrem alanlarıdır, bu alan, sadece bilinen mahrem alanla alakası yoktur, hak ve ödevler alanı ile ilgilidir, benim gördüğüm hep gücü elinde bulunduranlar ödevlerle ilgileniyorlar, ya haklar ne olacak? İşte haklara tecavüz, başkalarının özgürlüklerine tecavüzdür, siz güçlü iken ektiğiniz hak ve özgürlük ihlalleri, yarın sizin güçsüzlüğünüzde size ürün olarak dönecektir. Bu nedenle kişilerin hak alanlarına girmek büyük mutsuzluklara ve sorunlara neden olabilir.

Özgürlük kültürünün de temelini ise kendi alanınla, karşındaki insanın alanının sınırını iyi bilmekten geçmektedir, bu iyi özümsendiğinde, benim gürültüm komşumun alanına taşıyor mu, ben buraya arabamı park edersem trafiği engeller miyim, burası otobüs durağı park etmemem lazım, benim hareketim başkasını rahatsız etmemeli prensibi bizim alanımızda bizce yaşayarak özgürlüğün tadını çıkarmamıza neden olacaktır. Tabi ki tersi de olmaktadır, kendi sınırının nerede bittiğini tam bilemeyen, toplumsallaşma sorunu yaşayan ve özgürlüğü her şeyi yapabilmek yanılgısına kapılan insani olarak olgunlaşmamız kimselerin bizim alanımızı gürültüleriyle, hak ihlalleriyle işgal ettikleri olmaktadır. Bu tür kimselere bunu nazikçe yanlış içinde olduklarını anlatarak uyaralım, anlamadıklarında toplumsal düzeni sağlamakla görevli olan, herkesi özgürlük sınırları içinde tutmaya çalışan kamu görevlilerinden yardım isteyelim, böylece özgürlük kültürü olmayanları özgürlük sınırları içinde yaşamaya ve özgürlük kültürünün farkında olmaya davet etmiş oluruz.

Özgürlük kültürü, başkalarının özgürlük hakkına saygılı olmayı gerektirir. Fikri Adil

Bu davete hepimiz gönüllü katılmalıyız, bunu bize birileri dayatmak zorunda kalmamalıdır. Bunun için özgürlük kültürünü, çocuklarımıza tam kaka tutma eğitimiyle vermeye başlamalıyız diye düşünüyorum. Yoksa nasıl çok yaşlı ağaçlarda aşı tutturmak zor oluyorsa, ileri yaşlarda da eğitim de, kültürel aktarımda zor oluyor kanaatindeyim. İşte bak bu kişi, bebek doğmuş odun yaşıyor denilmemesi için bu kültürü zor da olsa almalıyız der, hepinize özgürlükler dilerim… Selam ve sevgilerimle

Özgürlük, ahlaktır, adalettir, sınırlarımızı, sınırlarını bilmektir. Fikri Adil

www.vatandasfikri.com >> Hüseyin Benek <<