DEMOKRAT MIYIZ, DEGİL MİYİZ?
ADALET VE AHLAKEN NEREDEYİZ?
Biz demokrasi için de siyaset yapıyoruz degil mi? Evet öyle görünüyor… Biz demokrasi için de, demokratik kaidelere uygun iktidara gelip, demokratik yöntemlerle iktidarı devretmeyi düşünüyoruz değil mi? Genelilkle öyle… Seçimler demokratik şekil de uluslararası gözlemlere, sivil toplum örgütlerinin gözlemlerine dayanılarak yapılıyor… Demokrasi üzerinde ki gölge partilerin iç işleyişinden kaynaklandığını düşünüyorum… Partilerimiz demokrasiye yakışmayan bir iç işleyiş içindeler… Seçim yok atama var, liderler ve genel merkezler demokratlarsa atama degil ön seçimler yaparlar, yani kend istediklerinin degil daha dar bir vatandaşlar grubu olan parti üyelerinin seçimiyle adaylar, il, ilçe, ve delegeler belirlenir. Yoksa vatandaşların iradesi sandıga yansımaz… Bu da demokratik degildir…
Ben ce evet, sizce evet mi, ilk önce biz demokrat mıyız degil miyiz ona karar verecegiz… Kimsenin demokratlığını ölçme niyetin de degilim ama toplum adına yola cıkanlar özelini aşanlardır, bunları toplum adına degerlendirmek de gerekir… Bunun için şunu düşünmeli, degerlendirmeliyiz biz siyaseten neredeyiz, işte bu net olarak belli degil… Bunu bir siyasi grup için söylemiyorum, sadece şuan ki iktidar da bulunan parti için de söylemiyorum genel olarak demokrasi tarihimiz boyunca yaptığımız, pardon seçimler tarihimizce yaptığımız antidemokrat davranışlar için söylüyorum…
Bana göre biz, demokrasiyi yaşamıyor sadece seçimleri yaşıyoruz, bunu da ön seçimsiz yaptığımız için milletin iradesi yansımıyor, liderlerin gösterdiklerini seçiyoruz. Seçim demokrasinin temel diregidir ama hiçbir bina tek direk üzerine durmamaktadır… Demokrasi, güçler ayrılığından alınca,(devletin yürütme, yasama, yargıla güçlerinin farklı kurumlara paylaştırılmasıdır ki en zayıf olduğumuz noktalardan biri de bu alandır) demokratik kurallara dayalı ön seçimlerle adayların belirlenmesine,(parti adaylarının parti üyeleri tarafından seçimi) inançların özgürlüğü için laiklige kadar, vatandaş devlet ilişkisine kadar, devletin ve iktidarın denetimine kadar demokrasi bir çok temel direge dayanır ki, bizde öteden beri bu direkler ya çok zayıf ya da yok.. Bu alanlar üzerine düşünerek Demokratmıyız degilmiyiz varın siz karar verin…
Biz demokrasiyi kullanarak, iktidara gelerek iktidar nimetlerinden mi yararlanmak istiyoruz, yoksa topluma ve ülkeye mi hizmet etmek istiyoruz bu tam belli degil, nereden çıkarıyorsun derseniz yazıyı okumaya devam edin… Ben siyaset dünyamızı 20-30 yıldır izleyenlerdenim hala kafam karışık… Siyasetcilerin ne yapmak istediğini tam anlayamadım varın siz düşünün anlayınn… Bunları şunlardan çıkarıyorum…
Adam bürokrat, kariyeren ilerlemek için siyasal destek olduğunu düşünüyor siyaset yapıyor, siyasetcilere mavi boncuk dagıtıyor… Ticaret erbabı vergi denetiminden sıyrılmak, ihaleleri daha rahat almak için, kamu kurum ve kuruluşların da işlerini daha engelsiz çözmek için siyasetcilere şirin görünmek için siyaset yapıyormuş gibi yapıyor…
Son 15-20 yıldır ihale alanlara bakın neredeyse, kurumlardan hep aynı kişiler ihale alır, kim siyasetciye yakın sao görevleri kapıyor, kim iktidarı kazanan siyasi partide siyaset yapıyorsa o iş, güç sahibi oluyor… Kazanamayanlar da bu durumun adil olmadığını düşünerek daha sert muhalefet yapıyor, gergin ve saygısızca bir siyasi uslup ve yöntemler…
Eee biz demokratmıyız, biz adilmiyiz, ahlak olarak ne durumdayız işte bunları bu yukardaki davranışlarımız belirliyor…
Siyaset yapmakla ihale kapmayı karıştıran toplumlar başarılı olamazlar, ihaleyi tanıdık firmaya pahalı verir, işi de doğru dürüst denetleyerek yaptıramaz, Sonuç hüsran, adaletten ve ahlaktan demokrasiden uzaklaşmadır…
Birine görev verilecek işin ehliyetinden çok bu bizim adam mı diye düşünülür, bizim adamlar seçilerek görev veriliyor… İşi bilip bilmesine bakılmadan bizim adam göreve atanırsa, İşler bozuluyor sonuç hüsran oluyor, adaleten uzaklaşma, ahlaksızlıga doğru gidiş…
Ahlaksızlığın temelinde adaletsizlik yatar. Fikri Adil
Siyasi rakiplarimize ifitira, karalama, engelleme gibi seçimi, atamaları kendi lehimize degiştirecek her yola baş vuruyorsak, kazandığımız da demokratik yöntemlerle, yetenekleriminle mi kazanmış oluyoruz? Bence hayır sizce?
Bir genel başkan seçilecek girdiği her seçimi kaybetmiş olmasına rağmen yine seçiliyorsa, hatta karşısına aday bile çıkarılamıyorsa, bu seçim demokratikmidir degil mi, bu liderleri seçenlerin seçme yetenekleri varmı yok mu? Son girdigi iki, üç seçimde de partisine başarı getirmeyi bırakın oy kaybettiren lideri seçmek, saglıklı seçmek midir? Bence degil, sizce??
Bütün bunların yanı sıra, eleştirel düşünmeyi bırakın eleştiri kelimesini sözlüğümüzden çıkarırsak, kararlarımızı daha geniş tabanlı düşüncelere ve tartışmalara dayalı kararlar almıyorsak… Demokratmıyız, bence degil… Sizce?
Bırakın başkalarının düşüncelerinden yararlanmayı, bizim dışımızda ki bütün düşüncelere kapalıysak… Bütün rakiplerimizin, alternatiflerimizin düşünceleri kötüyse, sadece biz iyiysek bu ülkeyi biz tek başımıza kurtaramayız. Sadece bizim kararlarımız akla, düşünceye, doğruluga, iyilige dayanıyor diger her düşünce sakatsa, yok sadece sakat degil hainse, ajansa, bize karşı komploysa, biz demokrat degil paronayak olmuşuz demektir… Bu paronayla olaylara yaklaşıyorsak, insan ilişkilerimiz bu paronaya göre şekilleniyorsa, nasıl kamusal alanlar da yaşayacağız bilemiyorum… Bizim dışımızda ki kötüleri saf dışı bırakmak için sürekli yalan yanlış dedikodular, iftiralar üretecegiz ki mücadelemiz de haklı olduğumuz yanılgısına hem kendimiz inanalım, hem de toplumu inandıralım…
Ne kadar nitelikli olursanız olun, ne kadar adil, ahlaklı olursanız olun, hiçbir işinize yolsuzluk bulaştırmamış olursanız olun, siz bir göreve talip olun da görün… Size nasıl kara çalmak için karalar buluyorlar şaşırın… Bir arkadaşım göreve atanacak bunu engellemek için hiçbir konu bulamayanlar onun çocuğu var diyorlar… Artık bu ayak oyunlarından bıkmış olacak ki üst yönetici sizin, benim çocuğumuz yok mu diyor, benim de sizin de çocuğumuz var ya… İşte böyle. Demokratmıyız, adilmiyiz, ahlaklımıyız, doğru ve güzel işlere bu yöntemlerle imza atabilirmiyiz? Bu yaşam tarzlarımızla ahlak ve adalet üzere yaşayabilirmiyiz? Ben işin içinden çıkamadım varın siz çıkın…
Selam ve saygılarımla…
Hüseyin Benek – www.vatandasfikri.com 17 Eylül 14
|