Normallerimize ne oldu?
Normlarımız nerede?
Normallerimiz, normlarımızdan, bu normlara dayalı kültürel bir özümsemeden beslenir, normallerimiz yoksa normlarımızla birlikte normalimizi de kaybediyoruz demektir. Zaten dünyada ki ulaşım, iletişim, arttıkca yerel kültürel normlar da, evrensel kültürel normlarla melezleşiyor ve bize ait gib ama bize ait olmayan bir normaller ortaya çıkıyor. Ben şahsen yaşadığımız bir kültürel kaotik durumun kayanagını böyle olduğunu düşünüyorum. Bu durum normlarımızın, kültürümüzün üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ayrıca kavramların üzerinde anlaşamadığımız için de normal bir davranış konusunda da anlaşmakta zorlanıyoruz.
Bunun yanı sıra, biz de normları zaman zaman kabullenmekte sorun yaşıyoruz. İkisi, üçü birleşince normallerini kaybeden kişi sayımız fazlalaşıyor ki bu sayı arttıkca da toplumsal sorunlar da dünya genelin de olduğu gibi bizim toplumda da çoğalıyor. Bu Normlar/Normaller kayboldukca toplumsal ve dünya barışı da paralelin de tehlikeye giriyor… Bu düşünceler üzerine sahi normal ne?
Bir ölçüye göre sevmek ve çalışmak, Sevme potansiyelimiz varsa ve sevdiklerimiz için çalışıyor, işimizi gücümüzü görebiliyorsak normal sayılabiliriz. Ben kendi felsefemi bir öz deyişe dayandırarak hep şöyle ifade ederim… Direk özdeyişi verelim ve normalligin de ölçütleri de kabul edebilecegimiz bu özdeyişi görelim… ""Adil ol barış, Sev sevdiklerin için çalış. Fikri Adil""
Başka bir normalleş belirtisi ise şükran, teşekkür etmek, yapılan bir iyilik karşısında vefalı olma ve minnettarlık gösterebilme gibi kadirşinaslılık normal bir kişi de olması beklenir. Ancak beklenen yardımlar, iyilikler beklentilerimizi karşılamadığı zaman düşmanca tavır içinde de olmamak geregini de aklımızda tutarak normal üzerine düşünmeye devam edelim.
Bunlardan birincisi, şükran duygusu... Bir kişinin psikolojisine normal, kişiliğine sağlıklı diyebilmemiz için onda, belli ölçülerde şükran duygusunun gelişmiş olması şart. Bir insanın başkaları tarafından yapılan iyiliğe verdiği cevaba bakarsak, onun psikolojisi hakkında oldukça yol gösterici bir ölçüte sahip oluruz. Eğer kişi, yapılan iyilik karşısında, şükran hislerini belli edecek, minnet duyduğunu gösterecek bir tutum alabiliyorsa, örneğin 'Sağ ol, teşekkür ederim' diyebiliyor veya mimik ve davranışlarıyla bunu gösterebiliyorsa, onun hakkında bu normaldir diyebiliriz.
Başka bir normal ölçüte gelindiğimiz de ise, güçsüzlere, çocuklara ve gençlere, yanın da çalışanlarına karşı hislerine ve bu hislerine dayalı davranışlarına bakarsak ve güçlülere doğru yalaka, haklı bile olsa aşagıdan alan, ama güçsüzlere doğruda haksız bile olsa aşagıdan alamayan, adaletsizligi normalleştirerek baskı ve zulmü normal gören bir davranış içinde olanlar için de üzülülerek belirtiyim normallerini kaybetmiş demektir.
Adalet, hak, suç ve suçlu, hak ve haklı yargısını kaybetmiş, bizim grubun mensubu ise, bizim akrabaysa kesin suçsuz, digerler grubların mensubuysa mutlaka haksız ve suçludur kayırmacılığı da normalin kaybedildiğinin göstergeleri arasında sayılabilir… Çün ki adaletli olmak hem bizim kültürümüzün hem de evrensel kültürün normalidir…
Normal insanlar, dünyayı birlikte paylaştıkları insanlar dahil olmak üzere, tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyar, hiç zaman keyfilige dayalı bir şekil de hiçbir cana kast etmez, zulüm etmez, bilerek kimseyi mutsuz etmez… Normal olan canların korunmasıdır çün ki…
Normal olmayan ise hasetle, kinle nefretle doludur, ne canlara karşı, ne çevreye karşı sorumluluk hissetmez, yeryüzündeki bütün canlılar ve kaynaklar onun sömürmesi için yaratılmıştır.
Nolmal olan sevmek, saygı duymak, korumak, çalışmak, adalet için de haklara saygılı yaşamak, iyi ve güzel şeyler yapmak, acı ve hüzünden kacınmak ve başkalarının maruz kalmamasına çalışmak, kendimiz de gördüğümüz bütün hakları bütün insanlar ve canlılar için de temenni etmek diye normalleri çogaltabiliriz.
Normlarımıza dayalı normallikle yaşamak dilegiyle selam ve sevgilerimle…
Kaynak: Erol Göka - http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/ErolG%C3%B6ka/psikolojik-bakimdan-normal-misiniz/56309
|