TOPLUMSAL MALİYET ANALİZLERİ -1
(Ferdin Topluma Maliyeti)
İlkyazımızda devletin maliyetini hesaplamaya çalıştık ve gördük ki devletin hizmetinden çok külfeti var, bunun nedeni devleti yanlış idare etmektir… Devleti doğru yönetecekleri seçmek zorundayız, bizim adam der işe alırsak birilerini, bizim adamlar der seçersek yanlış idare edecekleri, işte o zaman bize, yani kendi, kendimize ihanet etmiş oluruz… Bu devlet işi üzerine önceki yazıda durduk merak edenler o yazıya bakabilirler… Bu yazının konusu ise fertlerin topluma maliyetidir, ”fertler acısından maliyetin toplumsalı”… Bu ne demektir, ben kişi olarak topluma ne katıyorum, yine ben kişi olarak toplumun üretiminden ne alıyorum? Üretime katkım ne, tüketime katkım nedir biliyormuyum? Yok… O zaman toplumsal maliyetimizi hesaplayalım nasıl mı? Çok Kolay kaç lira maaş alıyorsun,1300-1500-2000- 3000 Tl görüldüğü gibi maaşlar arasında çok fark var, aynı işi yapan iki kişi bile çok farklı maaş alabiliyor…. Burada da bir adalete dayalı ölçü yok, yasalara dayalı bir durum var, yasal olan her zaman adaletli değil o anlaşılıyor… Kamu kurumlarında maaşlar kişinin çalışmasına, sorumluluğuna, yeteneğine, iş yükü ve verimliliğine göre değil kadrosuna göre verilir… İşçisinin şunu alırsın, memursun bunu alırsın, askersen, polissen, imamsan, öğretmensen şunu alırsın…. Taşeron işçisi isen, yandı gülüm keten helva en düşük maaşı alırsın, en zor şartlarda yasal zamanları da aşarak çalışırsında çalışırsın… Maaş günügelir şirket patronu lüks bir araba almıştır şirket zor durumdadır ve maaş alamazsın… Bu maaş işinde bir adil çözüm bulmak zorundayız. Kamuda 500 lira hak etmeyen kişilere 5000 lira ver, özel sektörde iş verimliliği, çalışma yoğunluğu, saglık şartları dikkate alındığın da 4000 lira hak edene 1300 lira ver… Bunlar akılla mantıkla anlaşılacak şeyler değil, kamunun her alanda ki savurganlığı bu alanda da devam ediyor, özel sektör ise başka bir savurganlık içinde olduğu görülüyor… Eyy Çalışan Arkadaş, Aybaşında Bankamatiğe Katını sokup, Paralar Oradan Akarken, Sen Bu ay içinde Topluma Ne kattığını Hiç Düşündün mü? Düşünsen iyi edersin, vebali var!!
Şimdi biz kişisel maliyetimizi çıkaralım maaşlardaki adaletsizlik ciddi bir sorun ve bunu başka bir yazıyla daha geniş ele alalım ne dersiniz? Eyvallah deriz… Bizim topluma maliyetimiz toplumsal işleyiş içinde aldığımız maaş kadar, maaşla çalışmıyorsak gelirimiz kadar… Bunun üzerinden hesaplar yapacağız…
1300 lira alanların ağırlıkta olduğunu hepimiz biliyoruz, sendikal olarak örgütsüz bir toplumuz, örgütsüz olduğunuz zaman işverenlerin karşısında pazarlık gücünüz olmaz… Bu yüzden maaş dengesi için yasal düzenlemeler kadar bu yasal düzenlemeye devleti zorlayacak örgütlü güç de gerekir… 10 milyon kişi asgari ücret alıyor, yoktur be abi… Bence vardır, diyelim ki vardır… Toplumsal gelirden en az alanlar ve en çok üretenler bu gruptakiler olduğu görülüyor… Birde bu parayı aileleriyle paylaştıkları düşünülürse neredeyse toplumun yarısını oluşturuyorlar… Bunların topluma katkıları, maliyetlerinden fazla, yani bu asgari ücretliler büyük adamlar… Abi nereden çıkardın, adamın anası ağlıyor akşama kadar fabrikada, tezgahda, atölyede, tarlada, dağda, belde madende, markette çayır çayır çalışıyorlar… Bende büyük adam derken onu anlatmaya çalıştım, kim büyük dersen bana çalışması büyük olan büyük derim, topluma maliyeti, katkısından küçük olan adam büyüktür benim gözümde… Asgari ücretle çalışanlar bu yüzden büyüktür.. Onlar toplumumuzun bütün yükünü taşıyan üretim kahramanlarıdır… Abi sen büyük adamlar derken patronları unuttun galiba… Yok unutmadım sıra onlara geldi…
Patronlara gelince, kimi hizmet sektöründe kimi de imalat ve üretim sektörün de, ben hizmet sektörünün devletin yapmasını isteyenlerdeniz, eğitim mi, sağlık mı, güvenlik mi, kent içi hizmetler mi bunlar ticaret konusu olmaması gereken şeyler bunları devletin vatandaşına sunma sorumluluğu var… Ya düşünün bir yerde tuvaletiniz geliyor bunun için 50 kuruşa aldığınız suyu vücut sisteminden dışarı atmak için 1.50 kuruş tuvalet ücreti veriyorsunuz buda patron… Bunu devletin kurumları tuvalet yaparak halletmek zorun da değil mi? Evet ya, gecenler de bir dükkana girdim müşteri değilseniz kullanmayınız yazılı.. Biraz ileri gittim bir tuvalet buldum iyice daralmıştım ve 1,5 lira… Yaptım ama bu rakamın çok olduğunu düşünüyorum buda patron değil mi abi… Evet… Devletin yapacağı işleri birilerine paylaştırırsanız sonuç gelir dağılımında en bozuk ülkeler arasına girersiniz… BU ne demek abi, gelir dağılımı bozukluğu.. Toplumu beşe bölersin, en alttaki %20 şu kadar alıyor, 2 ci %20 bu kadar alıyor, üçüncü şu kadar, dördüncü bu kadar, beşinci şu kadar diye ve gelir dağılımı dengesi buradan görülür… Bizim gibi gelir dağılımı bozuk ülkeler de, en üstteki %20 toplumun gelirinin %80’ini alır… Sen ne diyorsun abi beni deli mi edeceksin sen kafamı karıştırdın yani ülkemizin nüfusu 80 milyonuz diyelim 5’e böldük böldük… Evet… Yani beşe bölersek 16 milyon insan eder, bunlar toplumun gelirinin %80’ini alır geriye kalan 64 milyon insan toplumsal gelirin %20 si ile idare eder öylemi ne yazık ki böyle… Abi nasıl rahat rahat konuşuyorsun… Ben bunları yıllardır bilirimden olsa gerek, anlatmaya çalışırım, millet bana bön, bön bakar ve lan bu adam deli mi ne der… Yok abi biz delirmişiz bu kadar çarpıklığı normal saymak için deli divane olmak lazım… Kısacası bu topluma çok maliyeti olanların, bir çoğuda üretimde olmayan kişilerdir, bunlar ballı kamu maaşları, siyasal ayrıcalıklar, ballı ihaleler, aracılık hizmetleri, kira gelirleri, arsa rantçıları gökdelen yapıcıları falan fistancılardır… Eyy toplumun tirilyonlarını gerektiği gibi kullanmayıp garajlarında ki arabalara ve marinalardaki yatlara hapsedenler... Artık bunları biliyoruz, gözümüzün içine soka, soka yaşıyorsunuz, bu bilgiler size karşı olan sevgimizi kemiriyor, sizde bunu bilin!!
Şimdi daha net olması için asgari ücretli ile patronunu örnek verelim… Kıyaslama yanlış abi, patron, işçisi… Topluma hepimizin bir maliyeti var, insanların bunu başka nasıl açıklayacağız değil mi… Hadi öyle olsun benim patronumla ben aynı şekilde değerlendiriliyorum ya tuhafıma gidiyor… Sizin şirkette kaç kişi çalışıyor 80-90 kişi çalışıyor ne yapıyorsunuz yedek parça… Bak hiç olmazsa bir imalatın içindesiniz ya emlakçı olsaydınız… İki kişi alışveriş yapıyor sen aralarında para kazanıyorsun.. Abi çok iş öyle değil mi, marketlerin hangisi üretiyor, galericiler, reklamcılar, dispirötörler… Hepsi aracı ekonominin içindekilerin ne yazık ki öyle… Neyse biz sizin şirkete bakacaktık.. Ne üretiyorsunuz abi üç dört çeşit mal… Bu malların piyasa fiyatını biliyormusun? Evet…. Genelde en çok Kilit üretiyoruz, kapı kolu üretiyoruz, göbek dediğimiz anahtar yerini üretiyoruz.. Bunlar ne kadar piyasada abi ucuzu var, pahalısı var… Sen sizin ki üzerinden düşün… Kapı kolu 5 Lira, Göbek 10 lira, kaç tane üretiyorsunuz ne bileyim abi makineler kütür kütür çalışıyor… At bir tane ortalama bir rakam verelim, zaten benim de matematiğim iyi değil… Günde 5 bin tane üretiriz herhalde, çok rakamı düşür biz düşüncemiz olsun diye rakamlar veriyoruz… İyi, iki bin olsun… Tamam iki bin üzerinden hesaplarımızı yapıyoruz… Ayda kaç gün çalışıyorsunuz abi her gün vadiye sistemi var günde iki vardiye.. O zaman iki bin de onlar mı üretiyor… Valla abi tam bilmiyorum… Anladım iki vardiye 2000 üretti diyelim kapı kolu mu göbek mi, kilidin tamamı mı? Onların hepsi ayrı ayrı abi… Ama aşağı yukarı denk üretilir… Kapı kolu ve kilit sistemi göbek… Evet… bunların hepsinin maliyetini ne, nalbura gitsek kaç liraya alabiliriz, 30-35 lira.. Toptancıda 20 -25 lira… sizin fabrika çıkışını biliyormusun yok abi… Diyelim ki fabrika çıkışı 20 lira.. Günde 2000 ayda 30 çarpı 2000 eder 60 bin, yıllık şu kadar derine girme boğuluruz… 60 bin kilit sistemi ve 20 liradan satılıyor, bunun 15 lirası maliyet… evet abi patrona bir şey kalmadı gibi… Gör şimdi kalıyor mu kalmıyor mu? Kalan 5 lira çarpı 60 bin eder 300 000 bin lira.. Bu ayda patronun sizin şirketin üretiminden aldığı pay… Şimdi sıra size geldi kaç kişiydiniz 80-90… ama biz 100 demiştik değil mi.. Öyle Diyelim bir mahsuru yok, olurmu size 10 kişilik daha haksızlık yapmış oluyoruz… Olsun bari rakamı merak ediyorum… 100 kişi 1300 liradan eder, 130.000 lira değil mi? evet abi… Biz yüz kişi aldığımızın iki katından fazlasını alıyor patron, tek başına öyle mi? Evet… Ne yazık ki öyle ve bu adam bu parayı yatırıma dönüştürmüyorsa toplumun bu kadar parasını harcıyor demektir ki… Senle kıyaslayınca patronunun topluma iki yüz-üçyüz kat daha fazla maliyeti var… Abi ne diyorsun sen … Kızma bak bu rakamları bulmaya çalışırken hep işçilere haksızlık ederek patroncu bir yaklaşımla hesapladık… Bu rakam beli daha fazla eksik olma ihtimali yok gibi…
Abi adam deli gibi para harcıyor arabası 300000 lira diyorlar… Bir aylık maaş patronunun.. Abi gecen yat almış 1.5 tirilyona onuda beğenmiyormuş değiştirecekmiş… Anladım senin patron aldığı maaşı senin gibi komple harcıyor… O zaman bu toplum zenginleşemez… Patronların sorumluluğu aldıklarını harcamak değil yeni yatırımlar yapmaktır ki, ancak bölyece topluma olan maliyetlerini düşürsünler… Abi bunları hiç düşünmemiştim nereden aklıma getirdin artık bu çarpılıkla mücadele edeceğim… Nasıl etmeliyim? Siyasetle, yasal yöntemlerle, toplumsal sorunlara neden olmadan… Sen/ben bizim şartlarımızda ki kişilerin payını yükseltmek için mücadele edeceğiz… Abi sen ne iş yapıyorsun? Bende İşçiyim… İyi de abi ben senin gibi işçi görmedim… Var var. Sayılarımızı çoğaltmak lazım artık sende benim gibi işçisin, topluma maliyetimizin, katkılarımızın farkındasın… Abi ama maaşlar arasında ki uçuruma az değindin, birazda onun üzerine düşünsek diyorum.. Al sana küçük bir ip ucu… Kamuda çalışan bir akraban var mı? Evet ne iş yapıyor, İmam abi, ne kadar çalışıyor, günde namaz kadar yazları Kuran Kursu, bazen toplantı derken 3 saat çalışır mı? Evet… Sen kaç saat çalışıyorsun, abi benim çalışma süremi genelde Ustabaşı, müdür, belirler… Bazen 9 saat çalıştığım olur, karşılığım geç gelir devam ederim, hasta olur devam ederim.. Sen kaç lira alıyorsun 1300 lira ya abi, İmam olan akrabanız ne kadar maaş alıyor 3000 lirayı geçkin alsa gerek… İşte en basit sana en yakın maaş bu ve kamuda ki iş yükü en yoğun olanlar, bir hemşireler iki doktorlar, üç polisler, dört öğretmenler, beş çatışma alanlarında ki askerler, altı memurlar, 7 imamlar… Dersek kapa taslak iş yoğunluğunu belirlemiş oluruz… Bunları hepsi detaylı araştırmalarla ortaya serilmelidir… Evet kimin iş yükü fazla, bunu hem zaman hem ağırlık, hem de çalışma şartları ile değerlendirilmelidir… Ücretlendirme işin niteliğe, tercübeye göre ayarlanabilir, ama aynı işi yapıp da farklı maaş alanların olduğunu biliyoruz… Bunu normal kabul ediyoruz… Etmemeliyiz normal nedir derseniz, adaletli olan, ahlaklı olandır, derim… Normallerimiz de değişti, anormaller normalleşti.. Biz bu yaşanılanlara karşı Dini, siyasi, kültürel olarak nasıl bakıyoruz, bunu da gelecek yazımız da değineceğiz… Selam ve sevgilerimle…
|