EKONOMİYE BAKALIM MI, EKONOMİK Mİ?
Döviz neden Türk Lirası karşısın da yükseliyor, döviz açığımızı mı var, neden dövize ihtiyaç duyarız gibi sorular döviz açığının, dövizin artma nedenlerini anlamamıza yardım edecektir… Neden döviz acığımız mı derseniz, siyasetçiysem, 150 milyar dolar rezervimiz var derim, iktidara yakın ekonomistsem 300 milyar dolayın da acık olduğunu söylüyorlar ama araştırmak lazım derim, Muhalefete yakın bir ekonomistsem 400 milyar dolar civarında acok olduğunu söyleyebiliriz derim hepsi de genellemeler içinde doğrudur. İşte tam bu noktada gerçekleri öğrenmek için demokrasinin beşinci gücü, toplumların temel gelişim motoru akademisyenlere ihtiyaç duyarız, böyle durum da onları dinlemeliyiz… Onlar net rakamlar verir, gerçekçidirler, ne kadar dövize ihtiyacımız var diye merak edenler gerçek rakamları onlardan öğrenebilirler,
Dış ticaret acığından ve borçlardan kaynaklı döviz yükümlülükleri doğar, dövize de ihtiyaç buradandır, yer içer ithal edersen tüketir ve döviz gelirlerimizle, varlıklarımızla, döviz giderimiz arasında fark bizim döviz ihtiyacınızı belirler... Siz yani biz bu duruma gözlerimizi kapatır, kulaklarımızı tıkar, dilimizi lal eder birileri rahatsız olacak diye gerçekleri söylemezsek sorun büyür, büyür en sonunda bizim kapatamayacağımız seviyeye varır, kim sorumludur? Bu gerçekleri görmeyen yöneten siyasetçiler, bu gerçekleri söylemeyen akademik camia, bu gerçekleri öğrenmesine rağmen milleti uyarmayan muhalefet, bu gerçekleri öğrenmesine rağmen tepki göstermeyen milletvekilleri, bu gerçekleri görmesine rağmen kamu ihalesi peşinde koşan iş adamları, meslek örgütleri, yazarlar çizerler, ne oluyoruz, neden bu kadar dövize ihtiyacımız var diye kime sormanız gerekiyor bilmiyormusunuz? Bunu da öğrenelim ki, bize söylenenlerin doğru u, yanlış mı olduğunu araştıralım, yoksa sürekli sorun, sürekli gerilim, nereye kadar bak ben 50 yaşıma geldim…
Aldığımız her şeyi yurt dışından dövizle alıyoruz, ne almıyoruz, doğal gaz dan alınca petrole, silahdan bilgisayara, arabadan iş makinlerine, tezgahlarına kadar, içkilerden, kozmetik ürünlerine kadar, iletişim araçlarından onların kullandığı yazılımlara kadar… Bütün bunların sonucu da kamunun ve özel sektörün kurumsal, bizim de kişisel bir borç stoku oluşuyor. Borç demek ne demektir biliyorsunuz değil mi, gelecekteki geliriniz karşılığında şuanda toplu harcama, yatırım yapabilmek için birilerininden maddi, bu para da olabilir, malda borç almaktır…Gelecek gelinceye kadar aldığınız paraları tüketime değil de yatırıma dönüştürmüşseniz sorun yok yatırımdan kaynaklı gelirleriniz üretimimiz olacak ve borçları çok rahat ederiz.. Ya aldığımız borçları tüketime dönüştürmüşsek, borç ödemek için borç, borç ödemek için kurum ve arsa satışları… Artık borcun borcundan, faizin faizinden bahsedebiliriz… sonuç ciddi bir döviz ihtiyacı, şuanda onu yaşıyoruz ne?
Ülkemizden dünyaya doğru baktığımız da, ekonomik bir bakışla Almanya, Belçika, Danimarka, Norveç, Japonya gibi fazla veren ülkeler dışında…. ABD olmak başta üzere çok ülkenin de açığı olduğunu görüyoruz… Bazı örnekler vermek gerekirse, İspanya’nın açığı 1.3 trilyon dolar, Portekiz’in 270 milyon dolar, İtalya’nın 600 milyon dolar, Yunanistan’ın 300 milyon dolar dolayında. ABD ve İspanya dışında diğer ülkelerin döviz açıklarının bizden çok çok düşük olduğunu hatta bazıların fazla verdiğini görüyoruz… Bu rakamlara bakarken döviz varlıklarına, dolar bazında genel bütçelerine de bakmak şartıyla, şunu düşünmek de fayda var… Fazla veren ülkeler nasıl fazla veriyor, bizden daha düşün döviz açığı verenler neden daha düşün dövize ihtiyaç duyuyorlar? Sonuç, Üretim, üretim, İhracat, ihracat ve daha az ithalat olduğunu görüyoruz… Görerek önlem almak dileğiyle selam ve saygılarımla…
Hüseyin Benek --- 29.11.16 --- vatandasfikri.com
Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/doviz-acigimiz-390-milyar-dolar-ekonomi-ydetay-2352803/
|