YİNE BİZİ GERECEKMİSİNİZ? (Yine Seçim, Yine Gergin Günler Mi?) Bizim siyasetçilerimizin bir tavrı siyaset yapamadıkları için bizi dini, milli, kurulu değerlerimiz üzerinden, yaşam tarzlarımız üzerinden taraftarları yapıyorlar… Yani demiyor ki ben şunu yapacağım, öteki demiyor ki ben böyle politikalar uygulayacağım 7 Haziran ve 1 Kasım biraz kültür üzerinden siyasetten vazgeçilerek propaganda yapıldı.. Hep öyle olmalı… Bir bölüm siyasetçiyi dinleyin din elden gidiyor, Mehmet amca Melahat Teyze dinine imanına sahip çıkmak istiyorsan bizim partiye oy ver… Bak Türbanı da serbest ettik polis kızlarımızda takacak… Öbürü cevap veriyor sistem elden gidiyor kurtuluş savaşındayız ne oluyoruz kim dinimizi imanımızı yok edecek Kuran Bu dinin koruyucusu Allah yazarken ne nasıl oluyor da din iman koruyuculuğuna kalkıyorsunuz… Dini konularda konuşmak isterseniz helak edilen kavimlerden biri olan zenginlerinin neden şımarıklık içine düştüğü ve helak oldukları ayeti miting alanlarında anlatın… Lükse battık Allah ıslah etsin deyin… Gerçekten de dinini bilmeyen toplumuz bunun nedeni de dinimizin kaynağı Kuranı anlamamamızdır, bunu da getirip Kurucu liderleri, harf devrimi üzerinden suçlayarak Kuranla bağımızı kopardılar demeyin onlar, Onlar aynı zaman da ilk meal ve Tefsirleri yaparak bu toplumla dinimiz arasındaki duvarları yıkanlardır… Buda söyleyin haksızlık etmeyin onlara.. Türk Tarihinin bir döneminde dönemin imkanlarını kullanarak kurdukları bu ülkeyi biz daha yaşanılır hale getirmeliyiz diye düşünmek gerekirken her seçim miting alanlarında onlara gönderme yaparak taraftar kitlenizi kuruculara karşı bir sevgisizlik içine, kurucu lideri sevenleri de taraftar kitlenize karşı bir sevgisizlik içine soktuğunuzu, bunun aslında toplumu bölmek ve bir fitne olduğunu anlayalım ve toplumun kabul ettiği değerleri mümkün oldukça siyasal malzeme yapmayalım… Haziran ve Kasım seçimlerin de olduğu demokrasi tecelli etsin bizi germeden kırmadan birbirimize düşman etmeden siyaset yapın.. Terörü çözeceğiz deyin, ekonomik sıkıntıları aşacağız deyin, lükse değil fabrikalara yatırım yapacağız deyin… Muhalefette artık betona yola doydun fabrika yapın, fabrika yapalım çocuklarımız işsiz kalmasın desin… Muhalefet her şeye itiraz ettiği için gerçekten itiraz edilecek bir konuda, bu lüzumsuz itirazların kurbanı oluyor… Bu sefer işi germek zorunda kalıyor, rejim gitti, gidiyor, ülke battı batıyor, kurtuluş savaşındayız, Allah Allah İktidar da diyor kurtuluş savaşındayız kim işgal etti de biz vatandaşların haberleri yok, siz demokratik seçimlerle gelenleri işgalcimi gibi mi değerlendiriyorsunuz, yapmayın etmeyin bizi germeyin… Ülkenin borçlarından yanlış yatırımlardan işsizliğin zirveye çıktığından, dış ticaret açığından, yanlış dış politikalardan iktidarın yanlışlarından bahsedin… Muhalefete kıyak olsun, bir tiyoda bizden, bu kadar yanlış yapan Hükümet son değişikliklerle daha da denetlenmez hale geliyor, aman bunları denetleyelim deyin bunun için önerilerde bulunun… Bunu işleyin ama bizi değerlerimiz üzerinden siyaset yaparak, germeyin… Siz siyasiler bu söylediklerinize biliyorum ki kendiniz inanmıyorsunuz, ama inanan vatandaşlarımız var, kurtuluş savaşı diyorsunuz ya yarın gerçekten de bir işgal olursa millet zaten hep kurtuluş savaşındaydık diye daha kaygılanmaz da hareket etmezse vebali büyük olur… Din elden gidiyor diyorsunuz din 1450 yıla yakındır vardır daha da olacaktır din, iman etme işiyle yaşar, iman etmeme işiyle de yok olur, din İman etmekle başlar ahlakla, adaletle yaşanır, bunu ille de siyasal sitem haline getirmek zorunda değiliz, laik ülkelerde Müslümanlık İslam ülkeleri denilen ülkelerden daha iyi yaşanıyor laiklik bunun yaşanmasına izin veren bir siyasal düzenlemedir, din siyasetle değil imanla yaşar… Her neyse… Size akıl verme derdinde değilim ama bizi germemenizi rica ediyor, vatandaşlarımızdan da ricam demokratik sınırlar içinde mücadele eden yasal partilere, partililere saygı duymalarını onları dinlemelerini, ona göre karar vermeleri gerektiğini “evet diyenlerin evet deme gerekçelerini, hayır diyenlerin de hayır deme gerekçelini, kararsızlarında neden hayır demeleri, neden evet demeleri üzerine iyi değerlendirerek sandık başına gitmeleri gerektiğini hatırlatıyor… Selam ve Sevgilerimle… Hüseyin Benek – 25.1.17 -- vatandasfikri.com
|