VATANDAŞ DARALDI, KİM ÇARE OLACAK?!!

(Vatandaş Kan Ağlıyor, Duyan Var mı?!!)

Modern devlet anlayışında bir anayasal sözleşme vardır, bu anayasa devletin ve vatandaşın hak ve görevlerini yazar, her iki tarafta yapılan bu sözleşmeye uymakla yükümlüdür… Bunları neden anlatıyorum, herkesin sorumluluğu buradan doğar, devletsen, hükümetsen, meşruiyetin buradan gelir, vatandaşsan hakkın, hukukun buradan doğar… Anayasamız devletimizin sosyal devlet olduğunu yazar, hükümetler buna göre davranmakla sorumludur… Sosyal devlet nedir?

““Sosyal devlet anlayışı, Ergun Özbudun tarafından “devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesini gerekli ve meşru gören bir anlayış” olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle sosyal devlet, herkese insan onuruna yaraşır asgarî bir hayat seviyesi sağlamayı amaçlayan bir devlet anlayışı olarak tanımlanabilir.”” Buradaki tanımda devletin herkese insan onuruna yaraşır asgari bir hayat seviyesi sağlama sorumluluğu çıkarabiliriz… İnsan onuruna yakışmayan şeklide yaşayan vatandaşlar var mı? İşte burada başlığa dönelim vatandaş daraldı devletin gücünü kullanan hükümet nerede… Sosyal devlet, sosyal adaletçi devlet demektir ve konumu gereği toplumun bütün katmanlarının çıkarını gözetme ,sosyal adaletçi olma sorumluluğunu vardır, bunu hatırlatarak.. Vatandaşların neler yaşadığına bakalım mı?

Son zamanlarda ne kadar algıyla iyiyiz havası yaratsa da, tek sektörle(inşaat) ivme kazanan ekonomimiz onun yavaşlamasıyla zor durumda kaldı… Bu alandan işsizliğe katkı ne kadardır bilemiyorum ama tahminen 500 bin olabilir, toplamda işsizlik %14-15 olduğu, genç işsizliğin %25-26 olduğu haberlerini okuyoruz… Bu insanlar zor durumda, vatandaş kan ağlıyor…

Sonra aşırı borçlanmaya dayalı piyasanın daralmasına dayalı olarak küçük ve orta seviyede ki esnaflar dükkanlarını ya kapattı ya da işçilerini çıkarttı… Bunun vatandaşlarımıza yansıması var…

İki senedir fiyatlar normalin dışında arttı ve durağanlaştı,  enflasyon düştü diye maaş zamları düşük tutuluyor, bunun genel olarak vatandaşa sıkıntı olarak yansıması oluyor… İşsizliğin, iflasların, zamların sıkıntılarının vatandaşa bazı yansımalarına bakalım mı?

Son zamanlarda sık sık duyuyoruz intihar vakalarını, kimi tüh diyor, kimi dinimizce haram diyor, kimi derdi neydi acaba diyor.. Biz medyaya yansıyan ve gündem olan vakalara bakalım mı? Daha haber olmayanlar sayısı kaçtır kimbilir?

“İstanbul Bakırköy’de dün sabah biri çocuk üç kişi siyanür nedeniyle hayatını kaybetti. Ülkede iki hafta içinde yaşanan üçüncü siyanür vakasıyla beraber ölenlerin sayısı 11’e yükseldi. Hayatını kaybedenlerin kuyumculuk mesleği yapan 38 yaşındaki Bahattin Delen ve oğulları 6 yaşındaki Ali olduğu belirlendi. Evde yapılan incelemede bir odada siyanür bulundu. Yapılan araştırmalar sonunda Zübeyde Delen’in, siyanürden zehirlenmeye başladığı anda yardım istemek için daire kapısını açtığı ancak aynı yerde hayatını kaybettiği belirlendi.” Başka bir vakada ise mektup bırakan baba, bize şunları diyordu…

“Antalya'da bir rezidansta oturan Selim Şimşek, internetten aldığı siyanürle eşi Sultan Şimşek'i ve çocukları 9 yaşındaki Ceren ile 5 yaşındaki Ali Çınar Şimşek'i zehirledikten sonra intihar etti. 9 aydır işsiz olduğu öğrenilen ve kirasını ödeyemeyecek duruma gelen bilgisayar teknikeri Selim Şimşek, ardında iki sayfalık mektup bıraktı. Bıraktığı mektupta Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde bürokrat olarak görev yapan S.A. ile F.P.'nin kendisinden 'iş verme' koşulu ile para aldığını, son olarak da yine belediyede çalışan R.A. isimli personelin hesabına para gönderdiğini yazdı.” Diger olaya da bakalım ve hükümetimizi göreve çağıralım, sosyal devlet, bu kadar çok lüks makam odalarından, makam arabasının filmli camları arasından, vatandaşlarının intihar edecek kadar daralmasını nasıl göremez? Görün ve önlem alın… Bizden oy alırken, Fırat’ın kenarında bir kuzu kaybolsa Allah bizden hesap sorar hikayeleri anlata anlata iktidara gelip de… Vatandaşın canına kıyacak noktaya gelmesinin görülmemesi, bunun bir hesabının olacağı düşünülmemesi hükümet edenlerin kendileriyle ters düşmesidir…. Şu haberle yazıyı bitirelim mi? Bu haber aslında ilk intihar haberiydi, bende çok etkilendim…

“” Kardeş oldukları öğrenilen 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin'i Türkiye konuşmaya devam ediyor. Kapısına "Dikkat siyanür var" yazılı not astıkları evlerinde ölü bulunan kardeşlere yapılan ön otopside, 4 kişinin siyanür içerek intihar ettikleri ortaya çıkmıştı.””  Hey hükümet yetkilileri, bu ve buna benzer şartlarda yaşayan vatandaşların sesini intihar etmeden önce duymalı!! Son olarak…

Vatandaşı, aşırı borçlandıralım, sonra haciz, kira, fatura, geçim ve açlık cehennemine dönmüş hayatta onları serbest piyasanın acımasızlığı içinde yalnız bırakalım… Sosyal devlet, sosyal hükümet buna izin vermez, vermemelidir… Verilmemesi vatandaş yaşasın ki devlet yaşasın mantığı içinde davranılması ricasıyla, dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…

Hüseyin Benek

Kaynaklar

• Kemal Gözler – Anayasa Hukukçusu- http://www.anayasa.gen.tr/sosyaldevlet.htm

• https://www.birgun.net/haber/2-haftada-ucuncu-siyanur-vakasi-276559

• https://odatv.com/intihar-eden-4-kardesin-basina-gelenleri-bir-de-solcularin-agzindan-dinleyin-07111934.html

• http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html