KİMLİKSİZLİĞİN, AİDİYETSİZLİĞİN BAYRAMSIZLIĞI
İnsanlar bazı kimliklere sahiptir, örneğin diğer canlılardan ayrılırken insan denir, diger milletlerden ayrılırken Türk, Yunan, Alman denir, diger dinlerden ayrılırken Müslüman, Hıristiyan, Yahudi denir… Ayrıca sosyal statülerimiz ve kimliklerimizde vardır, Baba/Ana, Polis/jandarma Doktor/hemşire Öğretmek/Akademisyen gibi.. Örnegin ben işçiyim işçi bayramı vardır, bunu diger işçi arkadaşlarımızla kutlarız… Yukarda saydığımız tüm milletlerin, grupların ve mesleklerin dini ve milli bayramı ya da günleri vardır…
Bütün bu milletler/meslekler o bayramı kutlarlar, biz de sanırım kimlik sorunu olsa gerek ki bazı bayramları özelliklede milli bayramları kutlamamızda bazı isteksizlikler görüyorum… Yada moda diyelim, modalar geçer gider…
Nedenlerini öğrenmek istiyorum soruyorum soruşturuyorum sağlıklı bir bilgi alamıyorum, sonra hayatın içinde yaşadıklarımı, duyduklarımı, gördüklerimi yan yana getirerek bu bayramsızlığın nedeni üzerine yorum yapmak zorunda kalıyorum… Bir kimlik mensupları T.C yi açıktan sevmediklerini, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş aşamalarında ki önemli olayları simgeleyen milli bayramları ( 1919. Mayıs 19 da Milli mücadele için Anadoluya geçiş, 1922 23 Nisan TBMM açılışı, 1922.30 Ağustos Milli Mücadele zaferle sonuçlanışı, 1923.29 Ekim’i Cumhuriyetin ilan edilişi) gibi milli bayramları önemsemediklerini belirtiyorlar, onlarla devletimiz çatışma halinde onları bile anlamak da zorlanıyorum… Çünkü bu ülke vatandaşları ve ülkenin her yerinde yerleşme özgürlükleri var…
Dün, 30 Ağustos zafer bayramıydı, devlet töreni yapıldı, Askerler daha çok iştirak etti, bunları gözlemledim.. Yalnız sivil vatandaşlar içinde laik, cumhuriyetçi düşünenlerinde önemsediğini törenlere, konserlere katıldıklarını, evlerine bayraklar astıklarını, bayrama, daha çok da milli bayramlara katıldıklarına tanık oldum, oluyorum… Milliyetçiyim diyenlerin, muhafazakarım diyenlerin, (katılan bayrak asanlar istisna), milli bayramları önemsemediklerini görüyorum… Bunlara anlam veremiyorum, nasıl anlam verebilirim ki?
Biz Müslümanız diyecegiz, Müslümanların dini bayramlarda nasıl bayram yaptığını bileceğiz, bayramları kutlamayacağız… Milliyetçiyiz, bu ülkenin vatandaşıyız diyeceğiz, milli bayramları bayram gibi kutlamakta zorlanacağız akıl işi degil.. Bizdeki Milli ruh, milli bayramları bize kutlatır.. Son örnekle devam edecegim…
Eskiden milli bayramlarda çelenk konulurdu, benim yaşadığım ilçe Pursaklar da sadece ve sadece uzun yıllardır CHP’nin çelenk koyduğunu görüyorum.. Ankara da ise bazı bayramlarda sadece CHP çelenk koyuyor, bazı bayramlarda da bir iki sivil toplum örgütü çelenk koyuyor.. Dün 30 Agustos da toplam üç çelenk gördüm… Son olarak…
Bayramsızlığın nedeni, kimliksizliktir, kimliksizliğin nedeni ise kafa karışıklığıdır, kafa karışıklığı ise toplumlar için ortak kanatsızlık, bir topluma ait hissedememek, demektir. Bunda rivayete dayalı tarihçilerin, bunları kullanan tahrikatların ve siyasetçilerin vebali vardır. Tarih bilgisi ve dini bilgi diye Rivayetlerle fitne üretmek de diyebilecegimiz, söylemler, bunların siyasal tarafgirlik olarak kullanılması bu durumu iki üç defa daha besleyerek kafamızı iyice karıştırmıştır. Sonuç kimliksizlik ve kimliksizliğin neden olduğu bayramsızlıktır.. Bu durumun aşılabilmesi için zihinsel olarak bu ülkenin vatandaşı olabilmeliyiz, aslında vatan severiz de, vatandaşıyızda, kafamızı karıştıran söylemleri artık ne olur dikkate almayalım, milli bayramları bayram gibi kutlayalım.. Sonra dini bayramları tatil gibi degil o bayramın ruhuna uygun davranarak o ruhla ruhlanalım, dini olarak farklı olarak dini yorumlasak da, sosyal olarak bu toplumun içinde yaşıyoruz bayramı da bayramımızdır, diye düşünerek davranarak bayramlı olalım ricasıyla, önerisiyle… Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 31.8.2022 – vatandasfikri.com
|