AR- GE
( Mevcut Olmayanı, Daha İyiyi, Daha Güzeli Gerçekleştirmek Üzere Yapılan Araştırma ve de Geliştirme Çalışmaları Demektir)
Araştırma demek kaybettiğimiz bir şeyi, düşünsel olarak kurguladığımız bir şeyi, daha iyi olan şeyi aramak ve bulmaya çalışmak demektir.. Geliştirme ise bu çalışmaların sonun da olan daha iyi, daha yeni araştırmalarımızın sonucudur diyebiliriz… Buna genel olarak Ar- Ge denmektedir… Bizim yöneticilerin, patronların cogu ar-ge değince angarya anlamış olsa gerekir… Yoksa bu alanda bu kadar verimsizliği başka türlü anlayamayız… AR-GE bilim yapmak için tahmin edilemeyecek kadar önemlidir, yani kimyadaki laboratuvarı neyse, teknik teknolojik alanın laboratuvarı da AR-GE atölyeleridir… Bu önemli işlerde biz nasılız, bizimle yani kendimizi kendimizle kıyaslarsak kim daha çok katkı sunmuş onu anlayabiliriz… İlk 250 ye giren şirketler ölçülmüş ama biz ilk ona girenlerle ilgilenelim mi? Yoksa bu kısa yazıyla işin içinden çıkmayayız…
İlk onda hangi şirketlerimiz var??
Önce harcama acısından değerlendirecek olursak Aselsan birinci sırada 1.674.5343.328, ikinci sırada Tusaş 1.076.531239 üçüncü ise Ford 594.899.116, dördün ise, Roketsan Roket sanayi 391.578223, beşinci ise, BHS ev aletleri 350.174.774, altıncı sırada, Arçelik A.Ş 267.628.350, yedinci sırada ise Tofaş 248.812.509, sekiz sırada, Vestel A.Ş yi görüyoruz harcaması 190.226.000, dokuzuncu sırada Mersedes 142.894.631, onun sıradan ar-ge harcamalarına FNSS savunma Sanayi giriyor harcamasının 137.875.269 Tl olduğunu görüyoruz… Başka bir ölçüyle değerlendirmek gerekirse… Personel sayısına göre ar- Ge Personeli sırası ise şöyle olduğu görülüyor…. Aselsan 2983, Tusaş 1744, Türk Telekom 1701, Ford otomotiv 1396, Arçelik A.Ş 1261, altıncı sırada Roketsan 819 , yedinci sırada ise Netaş 868, sekizinci sırada ise Ar-Ge personeli istihdam eden şirketimiz Tofaş 721 kişi bu alanda çalışmaktadır… Dokuzuncu sıra da ise Siemens Türk A.Ş 553, onuncu sırada ise Otokar Otomotiv 501 personelini Ar-Ge bölümünde çalıştırdığını görüyoruz… Şimdi Ar-Ge araştırma geliştirme çalışmalarının ürünü olan patent ve icat sayılarına göre ilk on şirkete bakarsak bu konuyla ilgii genel bir düşüncemiz olcağını düşünüyoruz.. Yapılan bu çalışmalar nasıl sonuçlanmış ona da bakalım, ayrıca kendimizi bir gider ülkelerle kıyaslayalım ki gerçek yerimiz belli olsun…
AR-Ge çalışmalarını patent le sonuçlandıran İlk sırada ki şirketimiz, ülkemizin patent amiral gemisi Arçelik aldığı patent sayısı 618, İkinci sırada ise Tırsan tireyler A.Ş 205 patent aldığı görülüyor… Üçüncü sırada ise Anadolu Isuzu 198, Dördüncü sırada Kordsa 172, beşinci sırada ise Türk Tıraktör 159 patent aldığını görüyoruz… Sıralamayı ona kadar devam ettireceğiz… Altıncı sırada SER dayanıklı tüketim A.Ş 123, Yedinci Sırada Aselsan 93 patent aldığı görülüyor… Sekizinci sırada Türkiye Petrol Rafineleri A.Ş olduğunu, 81 patent aldığını görüyoruz… Dokuzuncu sırada ismini açıklamayan bir şirket aldığı paten sayısı 63, onuncu sırada ise AYGAZ A.Ş yi ve 60 patent aldığını görüyoruz ve bu şirketlerimiz kutluyoruz… Ayrıca birinci gelen şirketimizi üç defa kutluyoruz neden?
Bir Ar-Ge Çalışmalarını en çok patent sayısı ile sonuçlandırarak birinci gelen Arçelik’i bu birinciliği için kutluyoruz, ikinci kutlamamız ise parasal ölçeğine göre en çok patent alan olduğu için, üçüncü kutlamamız ise personel başına en çok patent alan personelleri istihdam ettiği için kutuluyoruz… İlk on şirkette görünen budur, Arçelik gibi 10 şirketimiz olsa 6180 tane patentimiz olur ki bu patentler bizi teknolojik yarışta hatırı sayılır bir yere taşır… Şimdi dünya patent yarışında neden geri kaldığımızı anladık mı? Bir Ar-Ge Çalışanımız az, İki Ar-Ge Faaliyetlerini patentle sonuçlandırabildiğimiz proje sayısı az, şirket sayısı az dolayısıyla biz bu konuda buyuz… Yalnız ASELSAN’ı uyarmakla sorumluyuz, o kadar harcama, bir o kadar personel olmasına rağmen, devletin, toplumun bu kadar imkan sunmasına rağmen çalışmalar da alıan sonuç sıralamalardan görüldüğü kadarıyla zayıf… Bu imkanalrla daha çok şey yapılabilir düşünceleriyle dünya genelinde ki durumumuza bakalım mı?
Dünya bu konuda nerede derseniz, yerimiz hiçte iyi bir yer değildir diyebilirim… Size önerim internete dünya patent sayılarına göre ülke sıralaması yazın bir bakın… Bu sıralama bizim gelecekte teknolojik, ekonomik nerede olacağımızın en önemli göstergesidir.. Ar-ge milletin, devletin geleceği demektir, bu kadar önemli bir iştir ve bunun sonucunda patent vardır, içat vardır bilimsel gelişme ve ekonomik gelişme var demektir… Bunun önemi bilen siyasal, bürokratik yönetimler ve sermayeye sahip patronlar gerekmektedir… Var mı olsa daha başka yerde oluruz, Haydi yönetici sınıf, sermayeyi elinde bulunduranlar ARÇELİK gibi 10 şirket daha AR-GE yarışına Sokalım ne dersiniz? Patent sayısında ülkeler arasında kaçıncı sıradayız araştırdınız mı? İşte dünya ile kıyasladığımız da yerimiz… 2017 yılında tüm dünyada 243 bin 500 patent başvurusu yapılırken, Türkiye bin 235 başvuru ile dünya patent liginde kendine 21’inci sırada yer buldu.. Birinci olan ABD 56 bin 595 adet başvuru yapmış, Çin 50 bin üzeri, bunları 48, 208 başvuru ile Japonya takip ederken, Almanya ve Güney Kore sırasıyla 18 bin 982 ve 15 bin 763 başvuru ile dördüncü ve beşinci olduğu görülüyor…
Ne yazık ki dünya ile kendimizi ölçtüğümüzde çok hem de çok çalışmamız gerektiğini anlıyoruz, Almanya ve Japonya ile Nüfus yakınlığımız var aşağı yukarı aynı nüfus var biri 48 bin diğeri 18-19 bin biz ise Türkiye 1.068 patent başvurusu yapabilmişiz… Bu da bizi 21’ci sıraya yerleştirmiş, durum iyi değil, ABD ye yetişmek için56 kere daha fazla, Japonya’ya yetişmek için 48 kez daha fazla, Almanya’ya yetişmek için ise 18 kez daha fazla çalışmalıyız ki onlara yetişebilelim… Ar –Ge İşlerini Toplum Olarak önemseyerek, bu alanda çalışacak nitelikli elamanları, Bu ar-ge atölyeleriyle, laboratuvarlarla, slikon vadileriyle buluşturarak.. Teknolojik olarak gelişme sağlayabiliriz, umuduyla, dileğimle, Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 13.12.18 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|