SORUN ALGI GÖZLÜĞÜ
(Sorun Görmek İçin Akıl Gözlüğü Gerekir. Fikri Adil)
Kişiler, toplumlar sorunlarla karşılaşırlar, yaşarlar, sorunu görür, teşhis eden, neden sonuç ilişkisi içinde çözüm üretirler, bunun için sorunu öngörmemiz, öngöremezsek yaşarken sorunun için de sorunu hissetmemiz gerek… Sorun algı zihni yoksa, toplumun sorunları algılayacak sinir uçları kör olduysa, algı sensörleri kör olmuş sorunları algılayamayacak demektir… O zaman sorun gösteren bir gözlük edinmemiz lazımdır, bu gözlüğü de mi ithal edeceğiz? Ama ithal edilen gözlük bizde sorunlarımızı görmeye yardım ederler mi, bilemiyorum… Oysa akılla, yaşanılan sorunlar, daha yaşanmadan öngörülebilir, daha az zararla bu sorunları aşabilirdik… Neden aşamıyoruz? Sorunlarla yüzleşmiyoruz da ondan, yüzleşmek için ne yapmalıyız? İlk yapacağımız ortalığı toz pembe gösteren moda, magazin, sahte algı yaratan uyuşmuşluk hallerinden kurtulmalıyız… İlk adım sorun farkındalığı, bakın aşağı yukarı yaşadığımız sorunlar…
Ekonomik sorun geliyorum der, bazı işaretler verir beni gör der, bunlar nelerdir: Örneğin gelirimiz 2000 liradır, siz düzenli olarak 2500 lira harcıyoruz, harcıyorsunuz ilk ay acık %25 iken ikinci ay böyle devam edersek iki ayda %50 üçüncü ayda ise %75 acık vereceğiz… Bu sorun nasıl aşılabilir? İlk yapılan ve ne yapılması gerekir diye düşünüyoruz… Zorunlu ihtiyaçlarımız dışındaki harcamalarımızı kısar, elde edeceğimiz tasarrufla gelir, gider dengesi sağlayabiliriz… İkinci yapılacak ise bize borç verecek olan ihtiyaçlarından fazla üreten ve tasarruf etmiş olanlardan borç alarak harcamaya devam etmektir ki… Bu sorun toplumda yaşanıyor mu, hem kişi, hem toplum, hem devletin gelir gider dengesinin olmadığını göremiyoruz bile… Diyelim ki gördük, bu sefer de önlem alma konusunda başka bir yanlış karar alıyoruz… Borçla harcıyoruz, yetmeyince daha yüksek faizden borç alıyoruz, sonuç ne olacak, yaşayıp görülecek… O zaman başka bir sorun çıkıyor, selde sürüklenen kütük misali nere gidileceği, nerede durulacağı belli olmuyor, biz kütük değiliz ki…
Sosyal sorunlar çıkıyor etnik, din, dinin farklı yorumları gibi, devletin istediği vatandaş tipine vatandaşın direnmesi gibi sorunlar… Nereden başlayalım, K.Kore de mevcut iktidarların en otoriteri bulunuyor, toplumuna agla diyor aglıyor, gül diyor gülüyor, sevin diyor seviniyor, mutluluk numarası yap diyor yapıyorlar.. Alınan sonuçlar, buradan hoş görünmüyor, onlar nasıl buluyor bilmiyorum… Demek ki otoriteyle olmuyor bu işler, bunu bizde yaptık devlet dini örtünme şekline karşı çıktı toplum direndi kazandı, ya demokrasi hukuk devleti olmasaydı… Her neyse… Kişisel sorunlar yaşarız aşk, gibi cinsellik gibi, sorun belli ama çözüm arayışımız olmaz, ayıp deriz gizleriz, günah deriz gizlerin, rezil olmayalım deriz gizleriz… Acaba biz, sorunları görmeme hastalığına mı yakalandık ne? Hadi bunları kişiler duygusal zararla karşılıyorlar, ya çözemediğimiz toplumsal sorunların maliyeti nedir? Bunu hesaplamak o kadar zordur ki, ekonomik kayıplar üzerinden hesap yapsak ne kadar para harcadık, mağdur olanlar üzerinden hesap yapsak kaç kişi mağdur oldu… Can yaralanmaları, can kayıpları üzerinden zaten hesap yapamayız… Ya mutsuzluklarımız, Üstat mutsuzluğun bize maliyeti nedir? Evet sorunlar mutsuz eder, o mutsuzluktur ki…
Mutsuzluk ise bizi yaşamaktan uzaklaştırır, mutsuzluğun nedenleri ise sorunlardır, sorunların çözümsüzlüğüdür, kanıksanmış sorunların gizli, gizli yaşanmasıdır… Sorun nedir, neyle bileceğiz akılla, sorun nasıl çözülecek akılla, bilgiyle, düşünceyle, yani sorunları görmek için akıl körlüğünün aşılması için sorunları gösterecek akıl gözlüğüne ihtiyaç vardır ki… Bana göre acilen var, yöneticilere göre sorun yok ki, çözüm üretelim ortalık toz pembe… Madem sorun yok, artık bende inanmaya başladım, sorun yok, ufak tefek sorun var, onunda sebebi muhalefet partileri, muhalif medya onları kapatırsak… Zafer havalanın da yediğimiz ekonomik kazığı hiç duymayız… Allah ve akıl yardımcımız olsun, ne biz kendimize, nede devletimizi yönetenler, devletimize sorun çözmede yardımcı olamıyoruz… Sorun algısı, teşhisi, çözüm önerileri ve çözümler kişileri iyi, mutlu, toplumları huzurlu yaşatırlar… Sorunlarımızı görmek ve çözmek mutlu huzurlu yaşamak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 21.12.18 – vatandasfikri.com
|