|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
SIFATLAR |
SIFATLARIMIZI KİM YÜKLER?
Bize bazı sıfatlar verilir, bu şu diye, bize o sıfat birlikte yaşadığımız kişiler tarafından verilir…. Biz bazen hak ederiz bu sıfatı, istisnai durumlarda ise dedikodular ve iftiralarla da biz de olmayan özellikler olumsuz anlam da sıfatlaştırılmaya çalışılsa da bir mütdet sonra bu anlaşılır ve bu yöntemlerle bize yüklenmeye çalışılan sıfatlar karşı tarafın üzerine düşer, sıfat olur… Zaten biz yalancı, dolancı degil dürüstsek bize ahlaksız imajını kimse yükleyemez…
Bize işini düzgün yapan veya yapmayan sıfatını biz işimizi düzgün yaparak veya yapmayarak bizim çevreye verdiğimiz mesajlarla yaparız… Buradaki mesaj işimizi düzgün yapıp, yapmadığımızdır, yani sıfatımızın kaynagı çoklukla bizizdir…
Bu erkek cimri, şu kadın çömert, bu insan iyi, şu insan kötü sıfatları da böyle oluşur… Ama biz bunun farkına aşırı savunmacı yaklaşımlarımız nedeniyle çok zaman varamayız… Karşımızdakiler de çok kötü niyet yoksa bu sıfatlar çogunlukla bizim davranışlarımızdan, yaşam tarzlarımızdan, yapıp ettiklerimizden, yada yapmamız gerekirken yapamadıklarımızdan dolayı olumlu veya olumsuz sıfatlar olarak bize yüklenir..
Şimdi biz karşıdan nasıl görünüyoruz, kendimize hiç ayna tutduk mu? Bir biz kendimize karşıdan şöyle bir baktık mı? Başkaların da hoş durmayan hangi davranışları yapıyoruz? Başkaları yaptığın da bizim rahatsız olduğumuz davranışları, o başkalarının yerine geçtiğimizde yapıyormuyuz, yapmıyormuyuz? İ
İşte bütün bunlar bize sıfatlar yükler, yani şu Doktor, bu öğretmen, şu şöfor sıfatı nasıl bizim karşıdan görünen yetenegimizle yükleniyorsa, iyi, kötü, doğru yanlış, güzel çirkin, ahlaklı ahlaksız (ahlak işini sadece cinsellige indirmişiz), adaletli, adaletsiz gibi sıfatları davranışlarımızla hayatın içinde yaşarken ediniriz….
Biz nasıl anılmak istiyorsak öyle yaşayalım ki karşımızdakiler bize isteseler de istemeseler de bu sıfatı yüklemek durumunda kalsınlar… Biz bizimle ilgili mesajları davranışlarımızla veririz dedik, onlar bu mesajı almıyorlarsa, alamıyorlarsa o zaman onlar için şöyle bir sorun başlar… Karşıdakilerin sıfatları olumsuz olmaya başlar ki onların sıfatları yalancı, düzenbaz olur…
Son olarak bu sıfat işini İslam'ın dünyada algılanışı üzerine düşünerek devam edelim… Karşımızda ki bizim dinimize olumsuz bir sıfat yüklemek istesin, biz bu olumsuzluğu besleyecek davranışlarla malzeme vermediğimiz zaman bu sıfatı havada kalacaktır… Şimdi İslam ülkelerin de yaşanılan kimi işgalcilerin, kimi iktidar paylaşımına dayalı siyasal çatışmaların, kimi durumlarda ise meshepsel tartışmaların çatışmaya dönemsi sonucu oluşan kaotik ortamlarda ki insan davranışlarının belkide malzeme yapılarak bilinçli olarak İslam'ı terörle aynı karede anarak yükledikleri İslamcı terör sıfatını kim ne kadar besliyor… Başka ülkelerde ki saldırıları gercekleştirenler kişisel olarak suçlanıyorken bu kaotik ortamlarda ki kişiler neden dinleriyle birlikte suçlanıyorlar burada bir art niyet anlaşılıyor..
Acaba sadece batılı kaynaklar kamuoylarına, vatandaşlarını yanıltmak pahasına mı bu sıfatı yüklüyorlar… Ya da bu ülkeler deki Müslümanlar bu sıfatı destekleyen davranışlar mı sergiliyorlar? Bana kalırsa öncelikle art niyet var ama her ikisi de birden oluyor… Bunun için kaotik ortamlar daha çok dikkati gerektiriyor diye düşünüyorum..
İşte öyle veya böyle edindiğimiz sıfatlarda bizim payımız sanılandan daha çoktur, bu nedenledir ki acaba karşıdan nasıl görünüyoruz diye merak ederek, her nerede yaşarsak yaşayalım, yaptığımız, yapacagımız ve yapmadığımız davranışların bize sıfat olarak dönecegini bilerek…
Biz nasıl bir sıfat edinmek, nasıl bir sıfatla anılmak istiyorsak ona göre davranarak yaşamak dilegiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Şubat – 15 – www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|