KRİZ EKONOMİSİNDEN ÇIKIŞ
(Parasal Genişleme, Sektörel Dengesizlik)
Enflasyon nasıl olur, talep fazla, piyasada mal azsa, bu ülkemizde yaşanıyor mu, evet!
Piyasada bir mal, bir lira varsa malın fiyatı bir lira, piyasada yine bir mal var iki lira varsa, malın fiyatı iki olmaz mı? Olacaktır bunun adına ekonomistler enflasyon, vatandaşlar pahalılık diyor…
Mal ve hizmetlerin de fiyat artışı, nasıl olur, maliyetler artmıştır, gübre 150 TL den 250 TL ye, mazot, tarım ilaçları maliyetleri artmışsa, buğday fiyatlarının, pirinç fiyatlarının artmaması mümkün degildir, artacaktır… Nitekim Bulgur son 20 ayda 3 TL den 6-7 TL ye yükselmiştir.
Buna karşın asgari ücrete %21 zam gelmiştir, işin daha da tuhafı asgari ücret altında çalışanların olduğu biliniyor, mesai saatlerinin 8 saat olması gerekirken, neredeyse birçok sektörde özellikle parakendecilik sektörün de, kanunlara aykırı bir biçim de 12 saat olmuş gibi bir uygulama için de…
Bu sorunlar yaşanırken virüs salgını dünya da görüldü ve hükümetler olağanüstü şartlarda kullanılmak üzere ayrılan fonları, ekonomik kaynakları kullanarak piyasaya para verdiler. Bizim hükümet seçim öncesi bu ihtiyaç akçelerini harcadığı için salgına hazırlıksız yakalanmıştık.. Sonra para basıldı bu basılan para iki sektör için ucuz kredi olarak piyasaya verildi ve araba ve ev fiyatları iki kat arttı… Üretim için desteklenmeyen tarım yerine inşaat da büyüme rekorları kırdık o yıllarda… Üretime teşvik olarak verilecek paralar, bu iki sektörün yanı sıra tüketim kredisi olarak verildi.. Şimdi bu kredilerin geri ödenmesi de piyasada durgunluğu neden olmakta, hatta bazı vatandaşların ödeyemediği bu oranın gün ve gün arttığını, bağımsız ekonomistlerce dile getiriliyor.. Başka bir enflasyona nende olan durum ise…
Üretim az, para çok buna parasal genişleme deniyor ve fiyatların artması normal deniyor, iyide ülke ekonomisini yönetenler bu durumu görüp üretime neden olacak önlemler alması gerekmez mi? Seçim öncesi ihtiyaç akçesini harca, piyasada seçim öncesi parasal bolluk yaşat… Sonra seçim olsun enflasyon TÜİK’e göre %19 olurken ENAG’e %30’u civarında oluyor, mal ve hizmetler bu oranda artarken maaşlara bu artışların yarısından biraz fazla zam yapılabiliyor… Vatandaşlarımız hayat pahalılığını hangi seviyede hissediyor, simit 2,5 Lira olmuş, Yumurta 30 lira olmuş, 20 ayda 5 litrelik sıvı yağ ise 65-75 Lira hatta bazı yağ markaların da fiyat biraz daha yük olmuş… Neden, yağşı tohum ayciçek ekilmezde ithal edilirse doların fiyatı arttıkca, Türk lirasının degeri düştükçe her şeye zam gelecektir.. Üretimi desteklemek yerine yine hatalar yapılmış ve toplum olarak üretim gücümüz her geçen gün daha da düşmüş durum da!
Yapılan hataları kısaca tekrarlayarak, yazıya son verelim..
Ekonomik sektörleri üretim için değil de, sektörel dengesizlige varacak bir şekil de, betoncuları desteklersek, betoncular piyasada mevcut olan parayı da 800.000, 1.000.000 TL lik dairelerle emerler, diğer sektörlerin küçülmesine neden olurlar.. Üretim küçülürken betoncularımız gecen sene satış rekorları kırdılar, bu sene gecen seneki rekor üzerine fazla büyüme sağlayamadılar... TL nin deger kaynetmesiyle, betonculara yabancılara satış için yine gün doğdu, neden? 3 yıl önce dolar 3.5 lira iken, bu dönem de yabacılara 250 bin dolar karşılığında mülk satın alması halinde vatandaşlık verilmesi de konut sektörün de yabancılara satışın önünü açmış satışlar artmış bulunuyorken… Şimdi dolar 8.80 TL olduğuna göre 250 bin dolarla gelen yabancı ülkemizde en iyi konutları alabilecektir.. Şuan da, 250.000 dolar 2.200.000 TL etmektedir ki!! İnşaatcılar, yine üreticiler karşısında gizlide olsa desteklenmiş, yabancılara satışlarından dolayı birçok sektör ciddi sorunlar yarken onlar ayakta kalmış… Buna karşın üreticiler ise gümrük vergilerinde ki sıfırlamalarla daha da zor durumda kalmış görünmektedirler.. Durum budur, çözüm siyasilerdedir! Özelliklede hükümet eden siyasilerde…
Siyasilerin üretimi desteklemesindedir, yabancı ülkelerden alınan borçlara daha fazla faiz ödenmemesindedir, devleti yönetenlerin tasarruf yaparak en alt gelir grubuna sosyal yardımların artırılmasında, en alt gelir grubuna vergi istisnalarının yaratılmasındadır… Böylece kriz ekonomisinden çıkış bizce mümkündür… Çıkış, olur mu, olmalı, yoksa olduramayanlar, yönetimden demokratik seçimlerle vatandaşlarca uzaklaştırılmalıdır… Selam ve Saygılarımla…
Hüseyin Benek – 4.10.21 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonomi/ihtiyat-akcesini-bozdurmak-ne-demek-4786516/
2* https://www.gazeteduvar.com.tr/ekonomistler-6-aylik-enflasyonu-yuzde-20-olarak-hesapladi-haber-1514981
|