ADİL Mİ?

Ne adil,  ne degil, ne belirler, adaletten, adillikten kim sorumludur, adaleti kim nerede uygular, bugün adli yıl başı kutlu olsun, adalet için görev başı yapıldı, yapılsın dilerim... Ben dilerim, hükümetler, adliye/yargı/yargıçlar/savcılar adalet içinde görev yaparlar... Yargılamayla ilgili eleştiriler yapıldı, ergenokon balyoz uydurma suclar üzerine davalar acılırken, biz bu davalar yargıya güveni azaltıyor diye yazılar yazdık, somut delillere dayanmıyor dedi uzmanlar, kimse dinlemedi, bir tetikci savcı vardı, şimdilerde utancından, korkusundan uzun süre önce yurt dışına kaçtı... Bu savcı gibi tipler yüzünden yargıya güven sarsıldı.. Aslında konumuz bunlar degil bir haftadır, bir aydır yaşananlar... Ne bunlar, hangisi adil, hangisi degil?

 Barolar yasası degişiyor 81 ilin baro başkanı protesto hakkını kullanarak yürümek istiyor, yürüme hakları Anayasa göre hak, kanuna uygun, yalnız yönetimlerin kötüye kullandığı bir acık kapı var.. Buda toplum saglığı ve güvenligi tehlikeye girerse, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı mülki amirler tarafından sınırlandırılır der, aslında herkes bu hakkın kullanılamaz anlar... Avukatlar yürüyebildi mi, yok...

Sonra milli bayramlar sınırlandırılır, hoş dini bayramlarda sınırlandırıldı ya, herkes kendi penceresinden baktığı yeri görüyor, terafi namazı sınırlandırıl ya diyor, bayram namazı yasaklandı ya diyor.. Sadece kedinin rahatsız olduğu yeri görüyor... Ulusal, milli hassasiyeti yüksek vatandaşlarda uzun süredir milli bayramların  geri planan itildiğini söylüyorlar... Son Otuz Agustos Zafer bayramında devlet, dahası başkanlık biraz daha önemsedi diyebiliriz... Aslında bu milli bayramları kültür bakanlığı kutlamalı ve kutlama yöntemi bulmalıdır... Asıl konumuz milli bayram sınırlandırılması, muhaliflerin çelenk bile koymalarını engelle, hatta bir muhalif belediye başkanını neredeyse tartakla... Hükümete mensup partililerin ve başkanın bu olaylardan öncesi ve sonrası bazı miting desem miting degil, acılış desem acılış degil, her ne denirse o... Ayasofya Camisinin acılışında 350.000 kişi, Giresun sel felaketi sonrası Başkanın/Reisin ziyaretinde  çok kalabalık bir karşılama mitingi yapılıyor... Hiç mülki amir virüs var toplum sağlığını tehlikeye atamazsınız demiyor? Şimdi 81 ilin mülkü amirlerine soruyorum...

A, kişisi ve partisi yaparsa, virüs, toplum sağlığı tehlikeye atılmıyor, c kişisi yaparsa atılıyor, toplum sağlığı gerekce gösterilerek engelleniyorlar... Bu yaşanılanlar adil mi? Bakın daha bir çok alana girmiyorum, devlete görevli alınırken, kamu işleri ihale ile verilirken, hizmet götürülürken ne kadar adil davranılıyor? Yapılan devasa ekonomik olarak akıl dışı, maliyet hesapları yapılmamış, ne işe yaradığı, yaramadığı üzerine detaylı düşünülmemiş, bir o kadarda maliyet sınırlarının zorlandığı hizmet savurganlıklarına muhalefet tepki göstermek isterse toplum saglığı ve güvenligi nedeniyle gösteri ve yürüyüş hakları geçici bir süreligine askıya alınmıştır... Hadi diyelim ki alındı...

83 milyon vatandaşın hepsi için alındıysa sorun yok, tehlike varsa, saglık sorununa, güvenlik sorununa neden olunuyorsa alınsında, sadece muhaliflere alınıp, hükümet destekcilerine karşı önlem alınmıyorsa, acaba muhalefeti virüs gibi mi görüyor, hükümet yetkilileri ve bazı yerel yöneticiler? Aklımızı başımıza alalım, adaletin kestiği parmak acımaz diyebilmek için, adil davranan yönetimler ve yargı sistemi oluşturalım, oluşturmalıyız... Yoksa...

 Yargıya olan güven bırakın demokratik hukuk devletlerini, otoriter devletlerden bile gerilere düşeriz, yoksa düştük mü, bir araştırın, düşme nedenimiz nedir, araştıralım... Daha adil ekonomik, sosyal, hukuki, siyasal bir toplumsal düzen, daha barış ve birlik içinde, daha huzurlu mutlu bir yaşam demektir....  Yaşamak, yaşatmak dilegiyle... Selam ve Sevgilerimle...

Hüseyin Benek *** 1.9.2020** vatandasfikri.com