ÇEVRE KİRLİLİĞİ

(AMBALAJ FETİŞİZMİ)

Bir şeyin aslından daha önemli hale gelen ayrıntısı veya astarı, aksesuarı takılandan daha değerli hale gelirse bizim değer yargımızda, sorunlara ve olaylara bakış acımız da bir sakatlık var demektir. Mesela ayranın içine kattığımız tuz oranı ayrana kattığımız yoğurt oranı ile bir olurmu, olursa ne olur, o ayrandan hayır gelmez.

 Şimdi bir gıda ürünü düşünelim ve bu gıda ürününden içine koyduğumuz torba, poşet daha maliyetli olması nasıl açıklanabilir.

Bizler bu gıdaları yiyerek enerjiye dönüştürürken, ambalajlar uzun süre çevreyi fiziken ve kimyasal olarak kirletmeye devam ediyor. Yani içine konulan gıda, gün içinde enerjiye dönüşüp kullanılırken, dış olan ambalaj yüz yıllar boyunca doğaya zarar veriyor.

Şimdilerde kullandığımız ambalajların çoğu böyle, dışı içinden pahalı, hemde ne pahalı çevre maliyetinin yanı sıra ekonomik maliyeti de içindeki gıdadan daha yüksek bir maliyettedir.

Belki uç örnek ama elimde var: 170 gr. Çikolata için 165 gr ambalaj kullanılmış ben bunu görünce şaşırdım. Astarı yüzünden daha pahalı bir takım elbise düşünün, arabadan daha pahalı bir lastik düşünün…

Bize bunu yaptıran gösteriş budalalığıdır, gösteriş inancımızda da, geleneksel kültürümüzde de günah ve ayıptır. İnanç zayıflığından, kültürel yabancılaşmadan olsa gerek bu gösteriş günahını, ayıbını çok kolay işler hale gelişimiz.

Bu ekonomik kayıpların yanı sıra daha da önemli olan çevre kirliliğini beraberinde getirdi.

Önlem alınmazsa kirlenen dünyamız daha çok kirlenecek, kirlenerek bozulan doğal dengede yaşamamız daha da zorlaşacaktır. Bundan kurtulmanın yolu ihtiyacımız kadar enerji, ihtiyacımız kadar besin, her alanda, her maddede gereksiz kullanımları engellemekten geçmektedir.

Bu gereksiz yere kullanılan ambalajlardan alınca, işimiz olmadığında acık bıraktığımız elektrikli cihazlara, gereksiz yere kullanılan otomobillere varıncaya kadar, lüzumundan fazla ısıtılan suya kadar hepsinin çevreye bir maliyeti var, bu maliyet de hepimiz için önemli olan oksijenin yanarak karbondioksite dönüşmesidir.

Dünyanın doğal hava dengesi bozuluyor, dünyanın doğal dengesinin bozulması demek, dünyada yaşayan bütün canlıların doğal dengesinin bozulacağını demektir, bunu düşünerek önlemler almalıyız diye düşünüyorum. Bu önlemler bizim zorlanmadan yapacağımız küçük dikkatler ama büyük yararlar doğuracak davranışlarımızda, önlemlerde yatmaktadır.

Ekonomik ömrü tamamlanmamış cihazların kullanım dışına atılması, ambalajların gereksiz ve abartılı hale gelmesinin önlenmesi, cihazların iş ve üretim dışında acık bırakılarak enerji yakması, kullanılan plastik bardak tabak gibi kullan atların, doğal havaya zarar veren buharların salınması, temizlik makyaj, parfüm ve başka nedenlerle kullanılan kimyasalların öncelikle bize sonra çevreye verdiği zararları küçük dikkatlerle azaltabiliriz.

Bu saydıklarımız, bizim için hayatide değildir, neden ne olursa olsun bu ekonomik nedenler olabilir, bu temizlik ve güzel görünme veya kokmamak için kullandığımız parfümler, lüzumsuz kullandığımız ilaçlar, kullanmayıp çöpe attığımız ilaçlar…..

Hepsi dünyamızı kirletiyor, yoruyorlar lütfen kendimizi seviyor, doğaya ve canlılara az bir sevgimiz saygımız varsa çevre bilincimizi geliştirelim dünyanın doğal dengesini koruyalım ki biz, çocuklarımız ve bütün canlılar sağlıklı çevrede yaşayalım. Selamlar ve sevgiler

Biz doğayı korurken, doğada bizi korur. Fikri Adil