|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
ACI İLACI KİM İÇECEK? |
ACI İLACI KİM İÇECEK?
Yönetimler hata yapar, vatandaşlar acı ilacı içer, neden yönetçiler acı ilacı içmezler?
Neden kamu kurumları hem maliyeti dikkate almayan ihalelerle, hem büro, kira, personel giderleriyle savurganlığa devam eder? Sadece makam araçlarının alımı ve kirasının kamuya, yani vatandaşa maliyetini düşününce acı ilacı bu sefer kamu kurumları içmeli, bir tasarruf yapılacaksa kamuda 5 yapılmalı, vatandaşta 1 olmalı, yoksa zaten işsiz olan, zaten asgari ücretle geçinen, zamlar karşısında gelir kaybı yaşayan kişilerden ek bir acı ilaç içmesini istemek adil degildir... Adil olan...
Hatalarıyla ekonomiyi bu noktaya getirenler, acı ilacı içmeliler degil mi? Bunları neden yazıyoruz zaten iki yıldır acı ilacı içiyoruz, sonra virüsle acı ilacın acılığı bir kat daha arttı, şimdi yöneticilerimiz tekrar acı ilaç içeceğimizi söylüyorlar, bundan üç-dört yıl önce çatı akıyor tamir etmeliyiz diyen yöneticiyi görevden alan, yerine bir yakınını tayin ederek ekonominin daha çok çatısının akmasına neden olanlar acı ilacı içecekler mi? Dış güçler saldırıyor derken biz neden savunmuyoruz diyemeyenler, hiç bir lüksünden, harcamasından vaz geçmeyenler içmeyecekler mi? Toplamda Valiler, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, Genel Müdürler, Bölge Müdürleri, Şube Müdürleri, iki üç maaş alanlar da acı ilacı içecekler mi? Bu soruyu şu ifadeyi kullanan “Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Gerekirse acı reçete uygulamaktan kaçınmayacağız" dedi.” Soruyorum... Bende diyorum ki Bu sefer Acı İlacı Siz İçseniz!! Yöneticilerimize soruyorum... Şunlarıda soruyorum... Sadece hükümetin uçma maliyeti nedir derseniz, okumaya devam edin derim...
Daha önce hükümetin uçma maliyeti şöyleymiş...
Başbakan ya da Cumhurbaşkanları seyahatlerinde gazetecileri de yanlarında götürüyorlarmış, özellikle yurtdışı uzak uçuşlarda gazeteciler götürüldüğünde, iş bittiğinde medya kuruluşlarına faturalar gönderiliyor, kuruluşlar da ödeme yapıyormuş... Yani uçaklara binen gazeteciler kimseye minnet duymuyormuş... Gazetecilerin bagımsızlıklarına gölge düşmüyormuş.. Başbakan ya da Cumhurbaşkanı ile aynı uçağa binmek sadece gazetecilik faaliyeti için yani habere kolay ulaşabilmek için önemliymiş... Ayrıca THY, uçakların giderleri ve diğer masraflarını kullanan kuruma fatura ediyordu. Örneğin, Başbakanlık talimatıyla İçişleri Bakanlığı’nın açılışı için uçak kullanıldığında THY o uçağın masraflarıyla ilgili faturayı İçişleri Bakanlığı’na gönderilirken...
Şimdi Hükümetimizin Uçma Maliyeti Böyle...
2015 yılında Başbakanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu ilk açıklamayı yapmış, Başbakanlığın faaliyet raporuna göre devletin hava araç filosunda 11 uçak bulunuyormuş... 2016 faaliyet raporuna göre bu 11 uçağa, üç skorsky helikopteri eklenmiş, 2015 raporunda bu 11 uçağın yıllık bakım ve uçuş masraflarının da 25 milyon 900 bin Lira olduğu belirtilmiş... Sonraki raporlar da ise masraf kalemi yokmuş, şimdilerde bazı internet siteleri 38 milyon liradan bahsetmektedir... Sadece uçma maliyeti hükümetimizin bu olduğu düşünülürse... Bunun kaç katıdır bu uçacakların alım maliyetleri de düşünmek gerek... Acı ilacı kim içecek, üretime yatırım yerine, betona yapılan yatırımları yapanlarda, en çok ballı ihaleyi kapanlar da içecek mi?
Acı ilacı yönetimler ve kamu içmeli, önce igneyi kendilerine batırmalı, sonra da cuvaldızı biz vatandaşlara... Genel olarak yöneticilerimizin uçma maliyeti gördük, daha Valilerin, Genel Müdürlerin, ikinci üçüncü derece yöneticilerin lüks arabalarına, kamu kurumlarının kiralama, makam giderlerine girmedik bile... Dünya ile kıyaslayınca uçak sayıları ile devam edelim mi? Bu ülkelerin durumu ekonomik olarak bizden bir kaç iyi olduğunu da unutmayarak devam edelim...
Hükümetlerin Uçak sayıları
Almanya : 12 özel uçak
Fransa : 14 özel uçak
İtalya : 11 özel uçak
Japonya : 2 özel uçak
Türkiye : 16 özel uçak
|
Dünyada ki ekonomik olarak bizi üçe dörde katlayan ülkelere bakıyoruz, uçak sayıları bizden daha az olduğunu görüyoruz... Bütün bunlar üzerine düşününce, toplumumuzun yaşadığı işsizligin oranını, çalışanların %40-45 inin asgari ücretle çalıştığı düşünülürse, acı ilacı kim içmesi gerekiyor sorusunu ortaya atıyorum, “acı ilacı bu sefer kim içecek?” Cevabını Cumhurbaşkanımız Erdogan ve Hükümetine, TBMM gruplarına, vicdanı olan tüm vatandaşlara bırakıyorum... Selam ve saygılarımı sunuyorum...
Hüseyn Benek – 14.11.2020 ** vatandasfikri.com
Kaynaklar
5*https://indigodergisi.com/2020/01/cumhurbaskanligi-ucak-filosu/
6* https://www.cnnturk.com/ekonomi/devlet-kiraya-cikti-kira-harcamalari-yuzde-23-7-artti
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|