SİYASETCİ DENETİMİ!!
Denetimsizliğimiz, Sorunlarımızın Kaynagı Olabilir!!?
Siyasetçiyi denetlemezsek, ya mütahide kaçar, ya da faizciye, olur mu olur…
Demokrasi denetimler sistemidir, neden özgürlükler vardır, her özgürlük bir irade ve denetim, sorumluluk gerektirir, yoksa denetimsiz demokrasi monarşiden daha kötü olabilir… Demokraside denetim nasıl olur, olması gerekir, biz de neden olmuyor?
Birinci denetim yolu meclislerdir, hem belediye meclisleri, hem il genel meclisler, hemde TBMM buralarda iktidara gelenlerin, hazineyi kullananların yeterince denetimi sizce yapılıyor mu? Yapılabiliyor mu?
TBMM sin de İktidara gelen parti genel olarak çogunluğu elinde bulundurmaktadır, bu çogunluga dayalı olarak da, tüm araştırma önergelerini ret edebiliyorlar… İktidar partisi vekilleri kendi önergelerinden çok bakanlıkca ve liderce talep edilen önergeler sunuyorlar, kısacası millet adına yapmaları gereken denetimi milletin temsilcileri yapmıyor mu desek, yapamıyor mu desek, bilemedim… Bir yatırım yapılacak, nereye ne kadar ihtiyaç var, vekiller kendi bölgeleri için nasıl yatırım talep ederler? Üzülerek söylüyorum vekiller üzerinde, temsil ettikleri vatandaşların yaptırım gücü yok, liderlerin, grup kararlarının etkisi daha çok.. Hatta bir vekile yasa önerilerini nasıl oyluyorsunuz dendigin de grup başkanına bakıyorum evet diyorsa evet, hayır diyorsa hayır diyorum… Ne denetim degil mi? Aynı şeyi yerel yönetimlerin meclislerinde de görüyoruz, bu denetim zayıf denetim hatta noter gibi sadece onaylama yetkisi olan bir denetim, denetim sayılabilir mi? Birinci denetim yasama denetimi görüldüğü gibi kağıt üzerinde denetimden ibaret, İkinci denetim yargı denetimi, bu ne aşamada derseniz?
Yargı bagımsız olursa denetleyebilir, bagımsız olması içinde kendi kurullarına kendisinin atama yapması gerekir, şimdi HSYK kim atama yapıyor? AYM ye kim Atama Yapıyor, bakarak devam edelim…
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Cumhurbaşkanı; üç üyeyi, Yargıtay iki üyeyi, Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından bir üyeyi, Baro başkanları serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç üye içinden, yapacağı gizli oylamayla meclis seçer. Meclis çoğunluğuna dayalı seçiyor çoğunluk kim de, Cumhurbaşkanı eskiden daha partisiz sayılırken, şimdi Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde parti başkanı sıfatını da kullanıyor… Hem meclisin seçtiği, hem cumhurbaşkanının seçtiği aynı siyasal grup tarafından seçilmektedir… Dönelim TSHK üyelerini kim seçiyor, bu seçimler yargının bagımsızlığı için son derece önemlidir..
Bir karar verince hemen yerinin dosyasının degişecegini düşünen hakim nasıl bagımsız karar verebilir ki? Yakın tarihte Kaşıkcı davasının Arabistan a devredilmesin de, gezi davasında yaşandı, hakim siyasal erkin istediği gibi karar vermediler, muhalif şerh yazdılar diye hemen yeri degiştirilmişse… Öyle bir algı var, o zaman yargımızında bagımsızlığı üzerinde yürütme, hükümet gölgeleri var diyebiliriz… Yargımız neden bagımsız degil derseniz, TSHK üyelerini kim seçiyor, yargıclar ve savcılar mı, yoksa siyasiler mi, adalet bakanının bir siyasi olarak HSYK da bu kadar etkili olması yargı denetimini ve bagımsız yargıyı gölgelemektedir… “Genel Kurul 13 üyeden oluşmaktadır. Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Kurul; Bakan, Adalet Bakanlığı ilgili Bakan Yardımcısı ile Cumhurbaşkanınca seçilen dört ve Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilen yedi üyeden oluşur. “ Bu hukuk kurumunda da hukukçular degil siyasiler etkililer, bu hukuk kurumu siyasileri ve bürokratları denetleyecek hakimlerle ilgili bir çok karar alabiliyor… Bunlar: “Adli ve idari yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma ile hâkim ve savcılar hakkında denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma yapılması konularına münhasır olmak üzere yönetmelik çıkarmak ve genelge düzenlemek.” Bir hakim ve savcı için bu kadar önemli kurumun siyasiler başkanlık yapsın, üyelerini siyasiler seçsin ve kurulun bağımsız bir şekilde yargı denetimi yapabilecegini bekleyelim… Şimdi demokratik devlet sisteminde kamu adına hareket edenleri denetleyecek yasama ve yargı denetimin zayıf olduğunu gördük şimdi muhalefet denetimi ve vatandaş denetimiyle yazımızı bitirelim mi?
Muhalefet denetimi ise ülkemizde nasıl boşa düşüyor bunu n üzerine bakalım mı? Muhalefet meclis de komisyonlarda denetim yaparlar ama hükümet partisinin coğunluğuna dayalı olarak etkisizleşir.. Sonra araştırma önergeleri ret edilir, soru önergelerine cevap verip, vermemek büyük bir keyfiyet içindedir.. Ayrıca uzun dönem iktidarlarda medya iktidar yanlıları tarafından ele geçirilirse medya denetimi de zayıflamakla kalmaz ve muhalefetin sesi vatandaşa ulaşmaz.. Böylece vatandaşları bildirerek vatandaşların iktidardakilere tepkisininde önüne böylece geçilmiş olmaktadır… Son olarak vatandaş tepkisiyle, denetime de bakarak denetim üzerinde daha dikkatlice durmamız gerektiğini, yoksa kamu kaynaklarını yöneten siyasiler bu kaynakları verimsiz kullanır, ya müteahhit yada faizciye peş geş çekebilirler…
Vatandaşlar nasıl tepki gösterir, sendikalar öncülüyle sendikacılığın durumu nedir derseniz burada da ciddi sorunlar vardır.. Muhalefet vatandaş tepkisini organize edebilir mi evet, bunada iktidar taraftarları katılamadığı için sadece muhalefet tepkisi sayılmaktadır.. Şu aralar Emeklilikte Yaşa Takılanlar iyi bir tepki organize ediyorlar… İşte böyle ortaklaşa tepkilerle vatandaşlar ülke ve kendi sorunlarına sahip çıkmalıdırlar… Yazı çok uzadı, demetim gerekli denetimsiz yönetimler serseri mayın gibi olurlar… Denetim nedir?
Üzerine çok durmamız gereken bir durumdur, denetim demek işlerin nasıl yapıldığının, iyi yapılıp yapılmadığının analizinin yapılması demektir. Denetim demek bir işin yararı zararı konusunda fikir sahibi olmak demektir… Denetim kamusal alandaysa mutlaka denetim hukuk kurallarına göre denetlenmesi gereken alandır ki… En çok da bu alandaki boşluklar belkide sorunlarımızın kaynagı bu alandaki denetimsizlikler olabilir ..Denetimlerle ve fayda, kar, maliyet üzerine ortak fayda ortak akılla hareketlerle sorunları aşarız dahada önemlisi sorunları gelmeden önce görür önlem alırız umuduyla selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 19.11.2022
Kaynaklar
1* https://www.anayasa.gov.tr/tr/mahkeme/yapisi/uyelerin-secimi/
2* https://yetkinreport.com/2022/06/20/gezi-davasina-serh-dusen-hakim-tokata-atandi/
3* http://www.dildernegi.org.tr/TR,274/turkce-sozluk-ara-bul.html
|