KONUM AT, KONUMUNUZ NEDİR?
(Konumsuzluğun Verdiği Güvensizlik)
Konum bizim nerede durduğumuzu belirler, biz nerede duruyorsak dünyayı, ülkemizi oradan görürüz, dünyada ülkemizde ki vatandaşlar da bizi orada görür, bizim konumumuz nedir sorusuna biz bile zor karar veriyorsak, bir konum sorunu yaşıyoruz demektir. Konumsuzluğa dayalı savrulmalar bize güveni azaltır… Örnegin siyasi ekonomik, teknolojik konumlarımız vardır, bunlara biraz yakından bakacak olursak nerede durduğumuzu veya durmadığımızı görürüz….
Ekonomik konum G 20 konumundayız, bu konum için de alt basamak veya üst basamak vardır, bunu takımların lig kümesine benzetebiliriz, biz orada neredeyiz? Borçluluk oranımız, İhracatımız, ithalatımız, vatandaşlarımızın yaşam kalitesi, kaç işçiniz kazalarda ölüyor, kaç şirketinize kayyum atandı, kişi başına milli gelirimiz nedir? Yurt içi hasılatınız nedir, kaynaklarınız borçlardan mı geliyor, kendi kaynaklarınızı kendiniz mi üretiyorsunuz, örneğin gelir dağılımı, vergi toplama yöntemleriniz konumunuzu her alan da belirleyicidir… Konum var, konumdan da içeri, bir konum at, biz neredeyiz?
Sonra eğitim, bu alanda toplumların ve kişilerin konumlarını belirler, iyi eğitim demek nitelikli yaşam demektir, bilimsel olarak topluma insanlığa katkı demektir… Eğitimli insanlarımız bunları yapabiliyor mu? Evet, yapanlar var ama son derece az, üstelikte bunlar yurt dışında yapıyor bu çalışmalarını… Bunları arayıp sormak lazım değil mi, neden yurt dışındasınız, sizin kökleriniz burada, buna rağmen başka yerde çalışmalarınızı yapıyor başka topluma katkılar sunuyorsunuz, bunun nedenleri nedir, sadece parasal mı, yoksa burada ki akademiye mi, bunun nedeni siyasal mı, şirketler mi, bilimsel çalışma yapan kurumlar mı? Onların ifadelerine göre yeniden bir organizasyon yapılmalıdır ki beyin göçü denen bu göç engellenebilsin… Ben 5-6 sene önce bu konuyu biraz çalıştım yanlış hatırlamıyorsam rakam 1200-1300 arasındaydı şimdi kaç beyin daha göçmüştür bilmiyorum… Hele hele eğitimimizin bir uluslararası ölçme sınavı olan PİSA denen sistemde ne haldeyiz, bunu her alanda lüzumlu lüzumsuz öğünen siyasilerimiz neden hiç konuşmazlar durum vahim de ondan… Bu alanda durumumuzu siz Vietnam’la Kıyaslayın ne göreceksiniz bakın, ben size bildiriyim dedim ama birazda siz merak edin… Teknolojik konum yerine eğitim konumumuzu inceledik neden direk ilgisi varda ondan… Bu iki konuda da durum kötü bir konum…
Siyaseten konumumuz ise yukardaki konumlarımızdan daha karışık, nasıl olmasın bir sabah kalkıyoruz sapına kadar doğuluyuz, bir sabah kalkıyoruz sapına kadar batılıyız, bir sabah rüyalarımızı şeytan karıştırıyor yine doğuluyuz… Sonra bir bakıyoruz Osmanlıcılık, bir bakıyoruz Cumhuriyetçilik oynuyoruz, savrulmalardan savrulma beğen, nerede istikrar ve güven… O zaman aksilikler yaşandıkça başkalarını bu kadar kolay, bu kadar üst perdeden suçlamasak diyorum… Yarın suçladığımız kapıları tekrar çalma ihtimalini düşünelim diyorum… Bakın Rusya’yla, Mısırla, İsraille bunu yaşadık, Suriye’yle yaşamak üzereyiz, Almanya ile bu kadar gerilimin gereği var mı, hatta tüm batıyı karşımız neden alıyoruz, ABD ile sorunlar var, ama AB ile bu kadar gerilime bence gerek yok… İç siyaset nasıl mı? Sürekli gerilim, sürekli kaygı ve korku pompalama, başötülü bacım, biz gidersek başını açarlar, biz dinin bekçileriyize getirilen ifadeler, öbür yandan laiklik elden gidiyor, sistem elden gidiyor gibi biz sistemin bekcileriyize getirilen ifadeler… Bunlar konumsuzluğun, konumsuzluğudur, bizim vatandaşlarımızda da, komşularımızda da, sözleşmelerle işbirliği yaptığımız toplumlarda güven sorunu yaratır…
Bunlar toplum olarak konumsuzluğumuzun belirtileridir, böyle toplumlar da gerilimler, savrulmalar, kopmalar, kamplaşmalar, bölünmeler, çatışmalar kaçınılmaz olur… Siyasetin görevi bunlardan beslenmek değil bunlara çözüm üretmektir… Siyasilerimizden ricamız bizi daha fazla germeyin, sistemin ayarlarıyla reform sınırlan içinde kalacak şekil de oynayın, kurucu ayarlar ile siyasi ayarlar farklı olur, bu seçimle değişmez onu aslın da hepimiz biliyoruz… Oynamanın da gereği yok, inanç alanında laiklik, iktidar devretme, devralma alanında demokrasi gücümüzdür, konumumuzdur… Siyasilerimizden tekraren ricam gerginlik yaratacak eylem ve söylemlerden uzak durulmasıdır. Ekonomik konum sorunları var, sosyal konum sorunları var, paylaşım sorunları var, uluslararası konum sorunu var derken birde bu sorunları çözeceklerin çıkardığı sorunlar bizi konumsuzluğa, savurmasın… Konum at konumunu göreyim diyenler var, bu kadar savrulma konumsuzluğu, konumsuzluk güvensizliği güvensizlik de her alanda sorunları besler… Siyasilerimizin ve toplumumuzun dikkatine sunar… Sağlam konumlarda görüşmek dileğiyle, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 7.12.16 --- vatandasfikri.com
|