Yeni Ekonomik Dönem

ÇOK ÇALIŞMA/ÜRETME, AZ HARCACAMA/TÜKETME

YEP(Yeni Ekonomi Paketi) Bu zamana kadar yaptığımız savurganlıkların onarımı paketi olacak gibi, umarım olur… Piyasaya nasıl yansır dersek, sanırım küçülme ve durağanlaşma olarak yansıyacak bu 3-4 yıl sürecek diye tahmin ediliyor… Bu şu demektir…

Daha az tüketeceğiz, evet doğru daha az da tüketmemiz lazım eyvallah da, zaten ortalama verilere göre göre tüketimimizi enflasyon %25’ olduğuna göre otomatikman azaltıyoruz demektir… Şimdi Yumurta üzerinden örnek vereceğim, yumurta 9-10 lira iken birden bire 15-16 liraya bazı yerlerde daha yukarı çıktı… Sonra 13-14 liraya geri geldi, aynı iki adım ileri bir adım geri, bir adım ileride durma misali…

Bu küçülme ve durağanlaşma bizim gençlerimize daha çok işsiz kalma olarak yansıyacaksa, ne yazık ki öyle görülüyor… Üstelikte ülkemiz bir gömen cenneti olmuşsa, tüm ara işleri göçmenler kapmışsa ki öyle görülüyor… Sadece işe kamu kurumlarına çalışan alınacaksa, kamu kurumlarında iş ve üretim son derece düşükse, bunlar işe ve üretime katılmadan üretici olmadan, maaş alacak ve tüketici olacaksa biz nasıl ekonomik sorunlarımızı çözeceğiz… Kamuya diyelim ki 50 bin kişi aldık, 3-4 bin lira maaş verdik topluma maliyeti nedir? 3000 ile çarparsak 150 milyon eski parayla 150 trilyon, 4000 ile çarparsak 200.000.000 lira ve buna sağlık giderleri, sosyal yardımlar eklendiğinde bunu 50-60 milyon da bunu eklersek… Bu sadece bir aylık maaşsa, bunlar en az 50 yıl maaş alacaksa… Nerdeyse üretmeden tüketen yeni bir grup daha kendi ellerimizle yaratmış olmuyor muyuz? Bu savurganlık değil de nedir? Bizi buraya getiren nedenler savurganlık ve teknolojik değil sanayide değil inşaatla bir sektörle büyüme sevdasıdır… Son yapılan bir Camiye 300-300 milyon lira harcandığı söyleniyor, bu camiye verilen para ile Ortalama büyüklükteki Sivas ilimize 200 milyon sanayi, iki yüz milyon tarım ve hayvancılığa teşvik vermiş olsaydık Sivas daha başka Sivas Olurdu…

Kamu savurganlığı sadece personel ve cami yapımında mı devam ediyor yok, devlet hizmet etmek için ekonomik piyasadan bir pay alır… Bu 2002 öncesi %10-15 vergi toplayarak %25 kamu yatırımı sağlanıyordu. Şimdi ne kadar piyasadan para alıyor devlet kamu yatırımları ne aşamada araştırmak lazım… Yanlış hatırlamıyorsam kamunun piyasadan çektiği para %25 den %30-32 çıktı sanırım…

Türkiye’nin nüfusu genç, bu nüfusu üretim fırsatına dönüştürmek zorundayız,  yani nüfusumuz gençken daha çok üretelim, daha çok çalışalım ve önümüzde ki yıllar da toplum olarak daha çok kazanalım… Erken emekliliği, hatta zorunlu emekliliği kamu personeli azaltma da kullanalım buradan edeceğimiz tasarrufla yeni yatırımlar, yeni fabrikalar, yeni tekno kentler yapalım… Bu güne kadar yaptığımız gibi kurumları, arsaları fabrikaları böylece geçmişi, borçlanarak da gelecekteki gelirimizi ve üretimimizi geleceği de satarak günü kurtarma politikalarından vaz geçelim… Kendi siyasal geleceğimiz için koskoca ülke ve toplumun geleceğiyle ilgili yanlış kararlar almayalım…

Bugün gelinen nokta da, ülke sorunlarını çözmek için politika üretecekler, projeler üzerinden değil de daha çok kampanyalar üzerinden sorun çözülecek diye düşünmeleri de başka bir yanılgı olsa gerek… Döviz bozdur kampanyası, enflasyonla mücadele kampanyası, bir günah keçisi bulma kampanyası… Oysa ekonomik sorunların temelin de ne vardır?

Üretim, paylaşım, mal ve talep arzları, buna paralel olarak yeni üretimler yapabilecek yatırımlar için kaynak bulma tasarrufları… Yapmak zorundayız, tasarrufta da kesinlikle en savurgan gruplar yapmak zorunda, birinci savurgan grup kamu ve yöneticileri, ikinci savurgan grup ise aşırı lükse bulaşmış patronlardır… Yoksa patron daha lüks bir arabaya binerken orada ki asgari ücretli işçi, işini kaybederse, tasarrufa zorlanırsa… Hani bir deyim vardır ya, “biri yer biri bakar işte o zaman kıyamet kopar” deyimi tecelli eder… Etmemesi için hep beraber çalışmak dileğiyle, selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek – 6.11.18 --- vatandasfikri.com

Kaynak: http://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/bu-gunleri-cok-arariz-8325