Ekonomik Çıkış Yolları
Her girişin bir çıkışı, her derdin bir çaresi vardır, ekonominiz de, ekonomik değilse ise bir ekonomik çıkış bulmalıyız… Ben ekonomimizin, ekonomik olmadığını düşünüyorum... Bunu da koca koca dosyalar yerine, toplam 7-8 şıkla ekonomik çıkışın ruhunu, yönünü çizebileceğimi iddia ediyorum… Çizmeye çalışalım mı?
Şimdi kaynak yaratma üzerine düşündüğümüz de, üretime neden olmayacak, yatırımlar için borçlanmak yerine üretim ve tasarruf yolunu seçerek, kaynak yaratırsak çıkış bulabiliriz, bunu nasıl yapabiliriz? Mevduat faizi ile Kredi faizi arasında ki farkı, mevduat faizi lehine düzenleyerek…
İki, Altın ve Dolar hangi alanda tasarruf yapılsın istiyorsak bankaların Merkez Bankasında ki karşılıklarını o yön de yönlendirerek..
Üç, ekonomiyi canlandırmak için kamu harcamalarıyla piyasaya para pompolamayı bırakarak, ayı şeyi ücretler üzerinden yaparak ekonomiyi canlandırabiliriz.. Üstelik de milli gelirden az pay alan, refah seviyesi düşük, ihtiyacı olan tabana yayarak... Asgari ücrete zam bu acıdan isabetli bir karardır, devamın da düşük ücretlilere zam, düşük üçretlilere vergi istisnaları olacak şekil de düzenlemeler yaparak…
Üç, çok gerekmedikçe yeni kamu binası, yeni cami, üretime katkı sunmayacak binalar, mesela her ilçeye bir Adliye binası kampanyası kesinlikle vaz geçilmeli, illa da bir kampanya yapılacaksa, ilçelerde ki hammadde kayakları dikkate alınarak her ilçeye bir fabrika kampanyası yapılmalıdır… Erbakan hocanın kampanyaları baltalanmasaydı, G.Kore gibi ekonomik vasatlıktan çıkmıştık bile...
Dört, Kamu da lüks sayılabilecek her şeyin acilen terk edilmesi bir, iki kamu da bina tadilatları, bilgisayar alımı, mobilya alımı, araç, bina kiralama, servis giderleri mutlaka mevcut üzerinden düşündüğümüz de %50-60 azaltılmalıdır… Buradan piyasaya sürdüğümüz paralar, patronların lüks araba ve yat, lüks tüketim tutkusu yüzünden ithalata dönüşerek yurt dışına akıyor… Özel sektör kaynakları verimli kullanır derken beklenen verimliliğin gerçekleşemediğini düşünüyorum…
Beş, eğitim, çalışma, maksatlı yurt dışı çıkışları hariç, harçlar acilen yükseltilmelidir, 15 milyonu aşkın kişi yurt dışına çıktığı varsayılırsa, öğrenci ve işçiler dışın da kalanların yurt dışı harçları acilen %250 artırılmalıdır…
Altı, Yap işlet devret modelli türden yatırımlar mutlaka yerli firmalara verilmeli yada devlet eliyle yapılmalıdır, ki 25-30 yıl yurt dışına paramız akmasın… Yapılan köprüden günde 100.000 araç geçtiğini ve bunlardan araç başına 2 lira alındığını düşünün… 2x100000 = 200000 Ayda ise 30x200000= 6.000.000 lira, yılda ise 12x6.000.000= 72.000.000 (günümüz de 1000 liranın eski parayla milyar, milyonunun da trilyon olduğunu hatırlatırım) Diyelim ki yap işlet devret modeliyle yapıldı… O zaman şöyle bir hesap meydana çıkıyor, 25 x72.000.000 = 1.800.000.000 TL paramız yurt dışına gidecek demektir. Bu paraların 25 yıllığına yurt dışına akacağını düşünün, giden her para bizi ekonomik olarak güçsüzleştirecek, gelen her para bize ekonomik olarak güç katacaktır… Ekonomik çıkış ise gelen parayı artırmaktan geçmektedir… Gördüğüm kadarıyla mevcut iki köprüden günde 550 bin araç geçiyormuş, kaynak da, verilen KYGM müdürlüğünün açıklaması bu yönde… Yani yukarda ki rakamları ikiye katlamak gerekiyor... Kaldı ki bu köprüler üretime direk degil ikici üçüncü dördüncü yollarla destekleyici hizmetler veriyorlar. En gerekli yatırımlardan diye düşündüğümüz köprünün bile öncelik sonralık ilişkisin de bana göre üçüncü oluşunu görüyoruz… Yatırım sıralamam, Bir Ar–Ge, İki Ar- Ge lerde ortaya çıkacak ürünleri üretecek fabrika, üç bunları birbirine bağlayacak yollar ve köprüler… Ayrıca artık İstanbul’un nüfusunu kısıtlayacak yollar bulmalıyız, yoksa şimdiler de ülke nüfusunun 1/5 biri burada yaşarken yarın 2/5 derken, öbürsü gün ülke nüfusunun, yarıya yakını bura da yaşar hale gelir ki kontrolü her acıdan zor olur…
Bizim konumuz ekonomik çıkıştı, Yedi, cari açığı azalmanın yolları, ithalatı kısmaktan, üreterek ihracatı artırmaktan geçiyor, üretime neden olacak araç gereç, hammadde, savunma, beslenme gereklilikleri istisna olarak ister ithalat vergisi, isterseniz gümrük, yada başka bir şeyle, öncelikle lüks araba, eşya, giyim ve kozmetik ürünleri olmak üzere, aklınıza ne gelirse basın vergiyi, basın gümrüğü ey bizi yönetenler, cari acık azılsın…
Sekiz, borçluluk oranını düşürmek için üretim tüketim tasarruf yatırım dengesini gözetmek lazımdır der…. Bunları yaparsak ekonomi küçülürmüş...
Ekonomi küçülürmüş, borçlanarak tüketimle büyüyen ekonomi büyümese daha değil mi?
Benim kafam basmıyor, nasıl bassın, borç al tüket, kurumları sat tüket, arsaları binaları sat tüket, bu arada üretmeyi nezaketen, gösteriş maksatlı düşün…. Ekonomik çıkış, tüketimle mümkün görünmüyor, Ekonomik çıkış üretime dayalı tasarruf dan ve kaynakları geri dönüşü olacak alanlara, yatırım dan geçtiği görülüyor... Ürettiğinden daha az tüketerek tasarruftan geçiyor, aslında bunu hepimiz biliyoruz….Sorun neden bilmezden geliyoruz onu anlayamadım, anladığımız da İnşallah çıkışı kaybetmemiş oluruz dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – Ocak 16 – www.vatandasfikri.com
Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, TCMB gibi kurumlara duyrulur…
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/yasam/2010/10/09/kapasite_250_bin_gecen_arac_550_bin
|