|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
HSYK NASIL OLUŞMALI? |
HSYK NASIL OLUŞMALI?
Aslın da bunlar teknik, uzmanlık, mesleki bilgi gerektiren konulardır, bunu siyasetcilerin, bir siyasi konu gibi tartışmaları sağlıklı çözüm bulunmasını da güçlendirmektedir… Bu tartışmaya ben de girdim ve katkımız olur dilegiyle, bazı hukukculardan ve gazetecilerden de yararlanarak, düşüsel bir çıkarım yapmaya çalıştım.
Yargıda bir dedgişiklik neden yapılır yargı bagımsız olsun, ülkede degişen siyasi ortamlardan etkilenmesin, yada şimdi idia edildiği gibi bir yapı tarafından ele gecirilmesin diye… Ama hükümetin önerisi tam bunların tersinde bir öneri adeta bakanlığın bir birimine çevirecek yetkiler içeriyor, düşünülüyor… Biz iktidardayken iyide ya iktidar degişir de Adalet bakanı başka partiye mensub olursa, bizim için de toplum için de al bir yargı sorunu daha… Üstelik de benim çözümüm olduğu için, şimdi de toplumun bütün kesimleri karşıya alınmış oluyor ve ortam geriliyor…
Bu hatayı daha önce de yaptık, 12 Eylül 2010 tarihli Anayasa referandumu ile HSYK’nın yapılandırılmasında yeni bir sürece girilmiş, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu” başlıklı Anayasanın 159. maddesinde köklü değişikliğe gidilmiş.. Bu değişikliğin yargının önünü açacağı, bağımsızlık ve tarafsızlığını kuvvetlendireceği söylenerek, 6087 sayılı HSYK Kanunu’nda hemen Anayasa değişikliğinin arkasından yürürlüğe koyulmuştu… Şimdi aynı kaygılarla daha üç yıl geçmeden yine degişikliğe gidiliyor… Aklı başın da hukukcular, akademisyenler, gazeteciler bu degişiklik tasarısının anayasaya aykırı olduğunu savunuyor, öte yandan paralel yapıya mı bırakacağız diyen gazeteciler ve profösörler de degişikligi normal buluyor… Genel olarak aykırı bulunan bu taslak görüşülürken komisyon karışmış, bunun üzerine toplum da tepki sesleri daha da yükselmiştir.
Teklifin Anayasa’ya aykırı olduğu genellikle kabul görmüş ve degişikliğin ortak akılla yapılmasına karar verilmiştir. Bu durumu degerlendiren Cuhurbaşkanımız degişikliğin anaysal degişilik seviyesin de yapılması gereginin altını cizmiştir. Genel kanaat da bu cizği de oluşmuştur, Adalet bakanı da uzlaşma cabalarına girmiştir. Hükümetten beklenen Demokrat tavır da bunu gerektirir…
Şimdi bu konuda ki önerilere bakalım ve en bagımsız ve tarafsız yargıyı yaratacak öneriyi destekleyelim…
Degişiklikte ki aramamız gerekecek en önemli içerikler, birinci de yargının bagımsızlığının sağlanması, ikincisinin ise tarafsızlın korunması, üçüncüde ise hakşimlere birilerinin baskı yapacak bir mekanizma kurması engllenmelidir, dördüncü ise AİHM ölcüleri dikkate alınmalı, beşinci de ise birilerinin ele gecirmesini engelleyecek düzenlemeler olmalıdır.
Önceliklerin arasın da HSYK, Anayasa ya dayalı olarak “mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre” kurulmak ve çalışmak zorundadır. İşte bu sebeplerden degişiklikler uzun soluklu olacak şekilde yapılmalıdır. Yargı kurumları, Hukuk fakülteleri ve akademisyenlerden öneriler alınmalıdır. Geniş düşünsel katılımlara dayanarak çok dikkatli bir şekil de yapılacak düzenlemerin öcelikle yargı mensuplarının, sonra da hukuk düşünürlerinin içine sinmelidir.
Hâkim ve Savcı kurullarının kararları ise denetime kapalıdır. Yargı denetimine açılmalıdır. HSYK’nın kararını denetleyecek olan, yüce divan olması benim acizhane önerimdir.
HSYK kararlarının AYM mahkemesin de tekrardan yargılama yapılarak denetlebilir, zaten kişisel başvuru imkanı varken bu hakdan HSYK kararlarından memnun olmayanların başvuru hakının olmaması abestir. Şimdi bu önerilere bakalım ve çözüm hakkın da bizim de bilgimiz ve katkımız olsun…
Önerilerden biri,
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda partilerin de uzlaştığı bir metin var. Bu metinde ufak tefek degişiklik yapılarak tekrar gündeme alınabilir. Çok detaya girmeden metne bakalım… Hâkim ve Savcı kurulları ayrılacak... 11 üyeli Hâkimler Yüksek Kurulu’nun 5 üyesi parlamento tarafından profesörler ve avukatlar içinden seçilecek... Ben küçük eklemeler yaparak bu metne birinci sınıf hakim, hukuk faküldelerinden hukukcular şartını eklemenin doğru olduğu kanatini taşımaktayım…
Kalan 6 üyeye gelince... birinci sınıf hakimler arasından adli ve idari yargıdan toplam 18 yargıç aday seçilecek, bunların 6’sını yine Meclisin beşte/üç çoğunlukla ve gizli oyla seçilmelidir. Bu oy oranı aslın da Anaysal degişikliği de yapacak bir orandır.
Başka bir öneri, “Yargı kurulu üyelerinin önemli bir çoğunluğu bizzat yargı tarafından birinci sınıf hakimler arasından seçilmesidir.
Kurulun birazda demokratik meşruiyetini sağlamak amacıyla kalan üyeleri üstün hukuki niteliklere ve ahlaki karaktere sahip kişiler arasından parlamento da Hâkim ve Savcılar için ayrı kurullar olacak, kurul üyelerini belirli adaylar arasından parlamento yine “beşte üç çoğunlukla” , seçmelidir.” Olabilir.
Ayrıca yargının içinde yapılacak seçimler de organize grupların üstünlük sağlamasını önlemek için “bir kişi bir tek adaya oy verir, oylama gizli yapılır, aday olanlar da birinci sınıf hakim olma şartı aranır kuralları kurulun daha sağlıklı oluşmasına katkı sunacaktır.
Oluşturulacak kurulun, yargının güvenilirliğinin, bağımsızsızlığının, tarafsızlığının, AİHM’nin evrensel hukuka kazandırdığı bakış acılarıyla oluşturularak güçlendirilebilir.
Önerileri bu dört içerikle degerlendirilerek düşünmeli ve üzerin de durulmalıdır…
Degişiklik çalışmaların da demokratih hukuk kuralları öncelenmeli dilegiyle degişikliğin toplumumuza hayırlı olmasını dilerim…
Not: Taha Akyol ve Ersan Şen Maklelerinden yaralanılmıştır
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|