BİRLİK (Nasıl Bir Birlik?)
Birlik, teklik anlamında ele alacak olursak,siyasilerin sık sık söylediği vatan da, bayrak da, devlette, dil de, din de, millette mümkünmüdür? Hiç bir siyasi, sloganların sorgulamasını istemez, neden sloganlar orada bulunanların hoşuna gitmesi için söylenmiş sözlerdir... Biz bu birlik işini ele alalım, biraz neden sonuç ilişkisi içinde, birazda akıl, mantık, devletin siyasal yapısı içinde ele alalım mı? Birligimizi nasıl sağlarız üzerine düşünelim mi?
Örnegin ümmet birligi, duygusu İmanlı herkesin hoşuna gider, mümkünmüdür, önce kendi sınırlarımız içinde, kendi dindaşlarını aynı içtihat etrafında toplayabiliyormuyuz? Yok... O zaman başka dil, kültür, başka devletlere aidiyet için de olan, örnegin Filipinlilerle, Arnavutları, Türklerle, Arapları, Malezyalılarla, İranlıları nasıl bir birlik için de düşünebiliriz... Nasıl aynı içtihat yaşamaya zorlarız? Biz Türkler bunu yapmaya çalıştık kısmen başarılı olduk, sonra ne oldu hepimiz biliyoruz... Daha ilk dönem fitnelerin nasıl çıktığını göremezsek, bunun sadece hayal olduğunu da göremeyiz... Yani ümmet birligi, ancak kılıc zoruyla kurulabilir, sürdürülebilir mi? Ne Hristiyanlar, nede Müslümanlar sürdürememişler... Rızaya dayanmıyorsa, kişi, kendini o topluluğun eşit bireyi sayamıyorsa, orada birlikten söz edilemez, Yemenlilerle, S.Arabistanlılar kendini ümmetin eşit parcası nasıl hissetsin, bir yanda sefalet, yoksulluk açlık, diger bir yanda lüks, gösteriş sefa, bolluk, kibir varken...
Bayrak ve devlet de insanlık genelde birligi sağlamışlar, bazı ferdere devletler olsada onlar genel kurallara anayasaya uyar, yerel kuralları kendileri kısmen beliryebilirler... Bu nedenle devlet, bayrak tek olabilir...
Dil birligi, vatandaşlarımız tek bir dil konuşmuyorsa, bunu sadece kagıt üzerinde yapabiliriz, neden, çünkü insanlar ana dillerini doğdukları ailesinden alırlar.. Türkiye'mizde onlarca dil konuşulur, ama genel olarak Türkçe, Kürtçe ve Arabca konuşulmaktadır.. Bir de nostalji yapmaya çalışan bazı muhafazakar arkadaşlar Osmanlıca öğrenmeye çalışırlar... Burada resmi dil ve alfabe kısmen dil uzlaşısını sağlar, resmi dil ülkede cogunluğun kullandığı dil olur genelde, alfabede o dile en çok ses ve yazı uyumu gösteren alfabedir... Diger diller yok sayılmaz sadece birisi resmi dil olarak kabul edilmiştir...
Millet birligi, münkünmüdür, yada soruyu şöyle soralım sadece Türklerin, sadece Rusların, sadece Almanların yaşadığı, tek etnik kökenin olduğu devletler varmıdır? Belki olabilir ama ben duymadım, görmedim... Bunların coğunun birlige katkıları olsada kesin anlamda birligi sağlayamadıkları görülüyor, o zaman birligimizi nasıl sağlayacağız?
Aslında birligi saglamak istiyorsak, çok kolay, nasıl yani bunca şeye rağmen birlik kısmen sağlanıyorsa, ne ile birligimizi sağlayabiliriz?
Her cemaatin, her etnik kökenin, her bölgenin kendini eşit hissedecegi, bir uzlaşıyla ortaya çıkan bir sözleşmeyle birliğimizi sağlayabiliriz... Nasıl yani? Bu, aşagı yukarı herkesin üzerinde uzlaşacağı bir sözleşme olan anayasayla birligimizi sağlayabiliriz.. Bu anayasa, herkese eşit vatandaşlık hakkı verirken, devletin kurumları ve hükümetler bu sözleşmede yazan şekliyle anayasaya uyar, kanunlar, tüzükler, yönetmelikler, genelgeler bu temel yasa olan anayasaya uygun olursa... Hukuki birligimizi, anayasal birligimizi sağlamış oluruz, bunu sağladığımızda... Devlet ve vatandaşlar ne yapacaklarını, sorumluluklarını, haklarını bilir, herkes de eşittir... Bu uygulamada böylemi olur?
Olmaz, her anayasa dışına çıkış, vatandaşların rızasıyla oluşan sözleşmenin dışına çıkış demektir... Bunu ister vatandaşlar yapsın, ister kamu görevlileri ve devlet yapsın, ister herhangi bir siyasal parti yapsın, sözleşmeyi bozarken, aslında birligimizi, toplumsal barışımızı bozuyor demektir... Bunu kim yapar? Genelde iktidarı kullananlar yapar, kamuya çalışan mı alınacak, liyakate dikkat edilmiyor da, genel olarak iktidar çevresinden kişiler alınıyorsa.. Bir ihale mi verilecek, genel olarak hükümete yakın firmalar alıyorsa, bir teşvik mi verilecek, iktidarda olan partili olmanız teşvik alma şasınızı artırıyorsa... Burada sözleşmenin bozuluşu var demektir, buda birligimizi ve dirligimizi kendi elimizle erezyona uğratıyoruz diyebiliriz... Muhalefetin sert muhalefetide birlige zarar veren nedenlerden sayabiliriz... Son olarak..
Vatandaşla, vatandaşlar, devletle, vatandaşlar genel yarar, hizmet için çalışırsa, bir iş yapıldığında o işin ülkede yaşayan her vatandaşın yararına olduğu görülürse... Devleti yöneten hükümetler vatandaşlar arasında adaletli davranıyorsa... Kısacası eşit vatandaşlık varsa ve bu uygulamalara yansıyorsa, vatandaşlar arasında birligi sağlamış oluruz..
Vatandaşlık aidiyetinin geçerli olduğu toplumlarda, ülkelerde yukarıda saydıklarımız, din, dil, etnik köken öne cıkarılması, yerel dillerin, etnik kökenlerin, farklı mezheplerin sürekli gündem yapılması olagan üstü durumlarda bölünmeyi hazırlayan nedenlerdir.. Akıl, bilgi, tecrübe vatandaşlık bagının en güçlü birlik nedeni olabilecegini, olduğunu bize söylüyor.. Dünyada ki başka toplumlarında bunu başardığını, bizde de bu birligin oluştuğunu görüyor... Birligimizin, dirliğimizin garantisinin anayasal haklar, sorumluluklar, eşit vatandaşlık olduğunu görüyor.. Daha iyi anayasa daha çok birlik ve barış demektir, barış ve birlik içinde yaşamak dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com
|