DENETİMSİZLİGİN, DENGESİZLİĞİ
(Yaşanan Sorunlara Denetimsizliğin Katkısı Nedir?)
(Denetimin Dört Ayağı Meclis, Mahkeme, Medya, Muhalefet, Denetimi, Ne Durumda?!!)
Meclis, Mahkeme, Medya, Muhalefet Denetimi ne durumda? Dahası Denetim yapabiliyor mu?
Meclis Kanun Yaparak ve Soru/Araştırma Önergeleriyle denetim yapar, yapabiliyor mu?, Başkanın/Hükümetin istediği her kanun teklifi kanun oluyorsa, soru önergeleri ya cevaplanmıyor, ya eksik cevaplanıyor yada matbu cevaplar veriliyorsa, muhalefetin verdiği araştırma önergeleri istisnasız iptal ediliyorsa, hükümet eden parti vekilleri araştırma önergesi vermiyorsa, meclis denetimi yok gibi diyebiliriz.. Bu kanaatimiz yanlış olabilir var mı, yok mu üzerine düşünelim mi? Sonra yargı demetimi…
Mahkeme denetimi ise bir kaç örnekle nasıl akamete uğradığını görerek bu konuya bakalım.. Bir yüksek mahkeme olan Danıştay raporlarının gizlenmeye başlanması, bazı ihalelerin yargı denetimi dışı olması, sık sık kanunların değiştirilmesi gibi yargı denetimini zaafa uğratacak uygulamaların olması… İstanbul Belediye seçimlerinin yeteri kadar delil yokken iptal edilmesi.. Bir baş savcının önce yüksek mahkeme üyesi olması ardından, en yüksek yargı mahkemesine üye atanması , üst mahkemeleri dinlemeyen alt mahkemelerin oluşu.. Siyasal yargılamalarda tutukluluk sürelerinin uzun yıllara varması, yargı denetinin durumunu anlatıyor sanırım.. Ayrıca yargıya güven endekslerine bakarak yargımızın hakkın da daha detaylı bilgiler edinilebilir.. Bagımsız hukukçular, bu konu üzerine durmalıdır, denetimin yargı ayağı zayıflarsa, Allah esirgesin serseri mayın gibi oluruz… Medya denetimi ve eleştirisi ne durum da?
Medya denetimi, ise yerlere yeksan neden medya sahipliği(patronları) üzerinden, medya sadece övgü yapar hale gelen bir ses olmuş durum da… Bu ciddi bir oto sansür uygulanıyor demektir, bir bakan istifa ediyor, biz bunu bizim medyanızdan değil dış haber ajanslarından duyuyoruz, bırakın yolsuzlukları, yanlış kararları, haber yapmayı normal bir haberi bile haber yapamaz hal de olan bir medyamız var… Medyanın görevi hükümete övgü düzmek değil, yanlış kararlarında eleştiri yapmaktır…15 gazete 20 tv var eleştiri yapan gazete ve tv sayısı kaç tane? Muhalif tv ve gazetelerinde muhalefet partileri yayın organı gibi olması başka bir soruna neden olmaktadır… Bu sorun ize herkes kendi grubunun nabzına göre şerbet, pardon haber ve yorum yapa yapa kendin çal, kendi oyna durumuyla karşı karşıya… Gelelim muhalefet denetimine…
Muhalefetin ise önce bu malum medya tarafından sesi kısılmış, sonra yine bu medya aracılığıyla muhalefete karşı bir ön yargı oluşturulmuş, zillet denmiş, dış güçlerin işbirlikçileri denmiş, her gün her haberde bunlar işlenmiş… Vatandaşların daha çok da mevcut hükümete oy verenler nezdinde muhalefetin etkisizleştirilmiş durumda.. Bırakın iktidar partisine oy verenleri etkilemeyi, normal vatandaşlar arasında bile muhalif sesler dikkate alınmaz hale getirilmiş ve muhalefet denetimi böylece zayıflatılmış durumda… Ayrıca muhalefetin denetim yeri meclistir, muhalefet soru önergeleri araştırma önergeleriyle denetim yapar, muhalefetin kaç araştırma önergesi kabul edilmiş, kaç araştırma önergesi ret edilmiştir, bunları araştırmak lazımdır… Ayrıca denetim dışına bilinçli bir şekilde çıkarılan alanlarda var ki..
Şu kadarını söyleyeyim; Türkiye Varlık Fonu ile kamunun bir bölümü her türlü denetimden muaf hale gelmiş. KÖİ’ ler (kamu Özel İşbirligi) neredeyse denetime kapalı. Doğalgaz alımından, hastane sözleşmeleri, köprü/tünel/otoyol geçiş ödemelerine kadar, birçok şey gizliymiş, devlet sırrına dönüştürülerek denetim dışına çıkarılmış.. Devlet sırrı vatandaştan gizlenmez, devletin karini de zararını da vatandaş karşılar, devletin görevlileri vatandaşın çalışanı sayılır, yönetenlerse vatandaşın vekili olarak yönetimdedir.. Yoksa böyle degilmidir? Bu olup biten olaylara vatandaşlar nasıl bakıyor?
Vatandaş denetimin de ise ciddi sorunlar vardır, bu sorunun temelinde vatandaşlığın üzerinde ki aidiyet gölgeleridir, vatandaşlıktan sonra gelecek particilik vatandaşlıktan öne geçmiştir.. Böylece vatandaşlar istisnalar dışın da doğru ve yanlışı tutukları partiye göre belirleme yanlışına batmışlardır… Hükümette ki partiye oy veriyorsanız, dış ticaret açığını görmezsiniz, sürekli izledikleri tv kanalları ve gazeteler ihracat patlaması yapar… Desteklediğimiz parti hükümetinin son 10 yılında 752,544,762.000 dolar dış ticaret açığı vermişi oluşu sadece benimi ilgilendirmeli, yoksa tüm vatandaşlarımızı mı? Aşırı borçlanmakta nedir, iktidar partisinin destekcilerinin umurunda bile değildir, desteklediğimiz parti hükümet dönemin de ne kadar faiz verilmiştir? Son 20 yılda 590 milyar dolar faiz ödenmiş, bu ödenen faizin 522 milyar doları ise son Ak Parti Hükümetleri döneminde ödenmiştir… Vatandaşlar buna tepki göstermektedir mi? Yok neden,bizim parti ve lider yapıyorsa bir hikmeti vardır, son zamanlarda bu hikmetin sonuçlarını kriz olarak yaşıyoruz… Sonra gezi olayı gibi bir tepkinin itibarsızlaştırılmasından kaynaklı olabilir… Hem tepki gösterenlerin bir bölümünün sınırsızlığı, hem de iktidar yanlısı medyanın sadece bu marjinal sınırsızları göstermesinin katkılarıyla tepkinin kötü bir şey olduğunun vatandaşların zihnine kazınmasının etkisi olsa gerek… Zaten bizim toplumda, yönetimin yanlış kararına tepkinin farz olduğu unutularak, yönetimlere itaat neredeyse farz gibi bir şey olarak algılanır olmuş… Oysa yanlış karar zülümdür zulme tepki göstermek farzdır.. Vatandaş ayrıca örgütleriyle tepki gösterir, tarımcılar TZOB ile İşçiler, çalışanalar Sendikalarıyla, (Türk İş Disk Hak İş) Meslekler Meslek Odalarıyla, yanlış kararlara tepki gösterirler, gösteriyorlar mı, yok… Neden acaba? Vatandaşlarla, üyeleriyle Sivil Toplum Örgütleri, arasında ki bağ zayıfladığından diyebilirim… Neyse yazı uzadı, kısa keselim..
Daha kamu iç denetiminin siyasal baskılara maruz kaldığından sağlıklı yapılmadığını inceleyemedik, yaşadığımız sorunların büyük bir bölümünde denetimsizliğin olduğundan… Birçok yönetim hatalarının tepkisizliğimizden, yaşandığını düşünmemiz gerekir.. Tepkilerimizi hukuk kuralları içinde göstermek dileğiyle, denetimsizlik sorunu üzerine düşünmek dileğiyle selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com –27.1.2021
Kaynaklar
2* https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27nin_d%C4%B1%C5%9F_ticareti
|