|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ-1 |
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Seçimlerimizi düşünerek yapmazsak hem bizim hemde sevdiklerimizin, yani bizimle birlikte yaşayanların sorunlarla karşılaşmasına neden oluruz… Hele bu ülkeyi yönetecek biri ise o zaman seçimlerimizi ince eleyerek, sık dokuyarak bir degil iki degil üç-dört defa düşünerek yapmalıyız, yoksa ülke olarak sorun yaşarız… Bu zamana kadar yaşadığımız sorunlara baksanıza ülkemiz 60–70 yıldır sorun çıkaranlar ve onu bastırmaya çalışanların karşılıklı mücadeleleri nedeniyle bir türlü gelişmekte olan ülke sıfatından gelişmiş ülke sıfatına geçiremedik… Demek ki bizi yönetenlerin seçimlerini düşünerek yapmıyoruz… Hemen şimdi ki iktidar taraftarları ya bu adam bizi düşüncesizlikle suçluyor deyip savunmaya geçtiklerini duyuyor gibiyim ama benim sizin de, başka biriyle de sorunum yok, ülkemin ise yanlış yönetimlerden dolayı çok… Bu nedenle düşünelim diyorum…
Bizi düşünmeden seçmeye ne itiyor? Bana göre benim adam olsun, şu, şu şekil de düşünsün, illada bizim parti gibi bir ideolojiye sahip olsun, bizim partinin düşüncelerini uygularken karşı tarafı dikkate almasın, yani biraz da sert olsun, ara sıra çıkıp höt lan, ötme lan filan desin… Sakın ha dış ticaret acığı gibi, artan borçlar, teknolojik geriliklerin, çevreye uyumlu enerjiler nelerdirin nedenlerini sorgulamasın… Bizim adam olsun yeter…
İşte yetmediğini görüyoruz, onbinlerce mühendisin olsun ama bir aracın olmasın, elektirikli araçlar önümüzde ki 20-30 yılın aracı ama biz yakıt üzerinden vergi topladığımız için bunu gündemimize alamıyoruz… Öte yandan her türlü teknoloji satın alma hakkın olsun ama icat etme hakkın olmasın, hatta bu konuyu düşünmeyenleri seçelim ki gündemimizden teknolojik geriligimiz kaldırılmış olsun, iletişim organlarına aba altından sopa gösterelim ve bizim eksikliklerimizden hiç bahsetmesin, bizi eleştirenleri düşman ilân edelim ne dersiniz? Karşı tarafa bakalım ne aypıyor oda başka terhane çalıyor… Buyrun buradan yakın…
Seçenler seçmeyenleri, seçmeyenler seçenleri dikkate almasın, seçilenleri gayri meşru ilân edilsin, o benim Başbakanım, Cumhurbaşkanım degil densin… Özür dilerim ama şu soruyu sormadan gecemeyecegim siz neyin kafasını yaşıyorsunuz? Tamam anladık da seçim her şey degildir ama demokratik kuralların en başın başında gelir bunu da unutmayalım… Biz seçmezsek dahi seçilenin konumuna saygı duyalım, belediye başkanı seçildi, ben seçmedim ya onu belediye başkanı olarak kabul edemem, istifa etsin benim seçecegim başkan seçilinceye kadar seçimler devam etsin, komiğiz yavvv…
Demokrasiler de seçimin maksadı seceni yönetici yapmaktır, Cumhurbaşkanlığında ise salt cogunluk şartı aranmaktadır, kazanana şimdiden başarılar dileriz. Ya bizim desteklediğimiz aday kazanmazsa ne olacak hemen başarı dileklerimizi geri alacagız, onun hakkın da dedikodu, itibarsızlaştırma, seçim de hile var tamtamları, vs.vs Bu konuda yetenekliyiz neler buluruz neler… Ülkenin yöneticisinin başarılı olması demek ülkenin başarılı olması demektir… Bunu unutmayalım uyarısıyla, seçilenin dogu tipi iktidar hatalarına düşmemesini dileyelim…
İktidar hataları da ne ola ki?
Genel olarak her şeyin iktidar partisinin kontrolün de olduğu dogu tipi iktidarlar da sık görülen hatalardır… Seçilenle birlikte bütün kurumlar da neredeyse caycıdan genel müdüre kadar degişiklikler yapılır… Bu ara da ihale alanlar da degişir… Yani iktidarın degişmesi, yâda bizden biri olmaması halin de halimiz haraptır… İhale alamayız, hiyerarşik olarak ilerleyemeyiz, çocuklarımız işe giremez, devlet dairelerin de işlerimiz sürünceme de kalır… Bizim için hayat zorlaşmıştır, neden iktidarda bizim adamlar degildir de ondan… Daha dün hayatlarını kararttıklarımız iktidara gelmiştir ve bizim için de karanlık dönem başlamıştır… Bu durumu aşmanın tek yolu vardır, iktidardakilerin işler ve işlemler de âdil olmalarıdır… İktidar hastalığının tek ilâcı ise adalettir… Son yıllar da bunu da çok tartışıyoruz, üstelikte ne hukuk fakülteleri, ne hukukcular hep biz yazar cizer ve siyasetci takımı her alan da her şeyi bilenler olarak tartışmaya ve yargı kurumlarını yıpratmaya devam ediyoruz… Siyasetciler de davalarda hemen taraf olup kimi ben bu mahkemenin savcısıyım, kimide ben bu davanın yargıcıyım diyor… Üstelikte bunu yargı ve yargılama bagımsızlığından, tarafsızlığından haberi olmayanların agırlıklı olduğu seçim meydanlarında yapıyorlar…
İktidar hatalarının panzehiri adalettir. Fikri Adil
Ayrıca milli irade bize yetki verdi her şeyi yaparım anlayışı ise iktidarları hataya düşürmektedir. Size yetki verenler olabilir, hatta bunlar çogunlukta da olabilir, ama size yetki vermeyenlerin hakları, hem insani, hem de hukuki olarak yasal güvence altında olmalı degilmidir? Evet size yasal sınırlar içinde milli irade yürütme yetkisi vermiştir. Bunun sınırı nerede başlar nerede biter bellidir… Zaten iktidarın sınırsız yetkileri söz konusu ise, orada demokrasiden seçimden de bahsedilemez… Yetkisini kullanır seçimleri askıya da alır… Aman dikkat sınırlarımızı ve başka erklerin sınırlarına dikkat edelim… Ya yasamanın sınırlarına ne oldu hiç düşünüyormusunuz?
Şimdi yazı da çok uzadı, ama seçim hatasına düşmemek için seçecegimiz kişi de ne özellikler olsun isteriz üzerine de biraz düşünelim ne dersiniz? Bunu da seçecegimiz kişi ne iş yapacak nasıl yapmalıdır ve hangi vasıfları taşımalıdır diye Cumhurbaşkanının Anayasal olarak görev ve sorumluluklarına bakalım… Bu konuda ki ikinci yazımızın da konusu Cumhurbaşkanının yetkileri olsun… Öbür yazıda görüşmek dilegiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – www.vatandasfirkri.com - 14
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|