EGİTİM NEDEN EGİTMİYOR?

Egitimin amacı nedir dersek, neden, nasıl eğitilmesi konusunda adım atmış oluruz, egitimin eğitmediği konusuna gelince… Bunu ben söylenmiyorum ülke ve dünya genelinde çocuklarımızın girdiği sınavlardaki verdikleri doğru ve yanlış cevaplar söylüyor.. O kadar net söylüyor ki, biz anlamamak için adeta aklımızı tatile gönderiyoruz, neden biz de oluşan zihniyeti eğitim şu hale getiriyor… Biz sorunu çözemeyiz, büyüklerimiz çözer, büyüklerimiz bizim büyümüş halimiz olduğuna göre onarda diyor ki, bir üst akıl bizi engelliyor… Gördüğünüz gibi yaşadığımız sorunlara eğitim, bilim, düşünce üzere çözüm aramıyor hep bir yerlere havale ediyoruz… Bilimin, Hayatın gerçeklerine aykırı eğitim bizi eğitmiyor olmasın sakın…  Bunun için bazı eksikleri ve önerileri aşağıda belirtim, bunlar bence çıkarımlarım olup, bu işle ilgili arkadaşlara düşünsel bit katkı oluşturur umudundayım…

-          Konular listeler halinde sıralanmakta, hangilerinin temel, hangilerinin ikincil öneme sahip olduğunun belirsizliği… Ayrıca konularda uzmanların bilmesi gereken ayrıntılara girilmesi, örneğin tarih konusu, dil konusu ve gün ay sene gibi ayrıntılı tarih bilgisi verilmesi ve istenmesi, Dilin tüm yapısı üzerine dil uzmanlarının blmesi gerekenlerin bile aktarılması ve sınavlarda öğrenenlerden geri istenmesi yerine… Tarih de olayların neden sonuç, günümüze etkileri acısından, dilde dilin bilinmesinden çok korunmasına yönelik değerlendirilmesi geregi unutulmuş gibi gözüküyor.. Bunların öğrenenlere yansıma eğitimden uzaklaşmak olarak yansıyor…

-          Bir bilim insanının, bir ekolün, görüşü öne çıkarılmak yerine iyi olan düşüncenin aranılarak bulunmasını sağlayacak eleştirel ve tartışmacı kültürün eğitimin esası olması ülkemiz ve toplumumuz için daha iyi olacağını düşünüyorum…  Bir fikrin, bizim veya başkalarının olması kadar, iyi olmasının önemini kavrayan kuşakların ülkemizi geleceğe taşıyacak zihinler olması eğitimin çoklu düşünceye iyi olana odaklanarak teki, yani iyi olanı bulmaya dönüştürmesi gerekmektedir…

-          Atıflar da kaynakların çeşitlendirilmesi, öncelikle bizden kaynakların, yoksa en yakın kültürlerin kaynaklarından, burada yoksa daha uzak kültürlerin kaynaklarından dilimize aktararak, yabancı dil kalıntıları olmadan sunulması gerekmektedir.. Ayrıca kaynaklar, kanıtlar genel geçer yani evrensel niteliklerle ölçülerek eğitim dili haline getirilmelidir..

-          Fen, doğa bilimleri kadar toplum bilimleri ve tarih için de aklî yaklaşım, gözlem, deneyim, belgeye dayanan kanıt arayarak egitimde kullanacağımız bilgilerin yeni ulaşılan kanıt ve bilgilerle yıl içinde en geç yıl sonunda güncelleştirilmesi gereği de düşünülmelidir…

-          Naklî, ezberci bir yaklaşım yerine akli, bilimsel yöntemlerle eğitimin içeriği olan bilgiler sunulmalıdır… Hayatı anlamlandırdığımız kavramlar tanımla oluşmazlar, dünyayı gözlemleyerek elde edilen bilgilerle oluşurlar. Bu kavramlar, Terimler, Sözcükler bu bilgileri ifade edebilmek için, anlayabilmek için eğitim aracılığıyla toplumu fertlerine aktarırlar ve bilmesi üzerine düşünmesi, yeni düşüncelerle topluma katkı sunması eğitimin temel amaçları arasındadır…

-          İster kendi iç ölçme sınavlarımızda olsun, ister PİSA gibi uluslar arası ölçme sınavlarında olsun Matematik, konusunda çok zayıf olduğumuz görülmektedir.. Bu alan da cidi düşünülerek nedenleri uzmanlarca sorgunlanmalı ve bulunan nedenlere dayalı eksikler acilen giderilmelidir…

-            Matematik ve felsefe gibi soyut alanlarda da temel tanımlar konurken kişisel muhakeme yeteginin öncelenmesine dikkat edilmelidir… Bunun için düşünsel tutarlılık, konuların, bilgilerin birbirleriyle tutarlılığı düşünülerek belirlenmelidir b) Kişisel çıkarımlara olanak ve temel sağlamak maksadıyla kişilerin düşüncesini ifade edebileceği şartların oluşturulması gereği üzerine düşünülmelidir..  c)Bu çıkarımların yerel kültürel değere uyumlu olduğu kadar evrensel bilimsel gerçeklere de uygun olması esas alınmalıdır… Uygulamada eksik görülen yerel bilgilerle, dünya bilgisi üzerine öğrenirken, düşünürken, yeni bilgi ve kültür yaratırken ortak bir ifade ve çıkarım dili sağlamak üzere kişi boğulmamalıdır… Burada da kişisel muhakemenin önünün acılması amaçlanmalıdır... Ugulamadaki müfredatta, yeni düzenlemelerde görülen şudur ki, yığma yapı ve söylemler muhakeme etmeyi yok edecek kadar baskındır…

-          Doğa yasaları ve dünya ile ilgili birçok bilgi çocuklara ve gençlere basit, somut ama doğru olarak anlatılmalıdır… Egitim dilinde öne çıkan üslup ve dil iki üç katmanlı soyut cümlelerle ifade edilen bilgiler anlaşılmamaktadır.. İşlenen, konuşulan anlamaya çalışılan konularından uzaklaşılmakta, anlatılanın keyfi tanımlara tâbi ve hatta anlaşılamaz olduğu izlenimi doğabilmektedir… Dikatt edilmelidir, anlaşılan bir dil ile, güncellenmiş bilgiler aktarılmalıdır…

-          Bilim konuları öğretilirken bilim tarihine öncelik verilmeli, tarihin derinliklerinde öğrenilen bilginin nasıl kanıtlandığı çerçevesi iyi özümsenecek şekilde anlatılmalıdır. Rönesans’tan önce deney ve gözlemlerin yapılması nasıldı? İslam uygarlığında 14. yüzyıl öncesinde, akıllıca gözlemlerle ya da alet tasarımı ve uygulamalarıyla önemli buluşlar yapan büyük alimler kimlerdi?  Tarihi bağlamda sistematik deney ve gözlemle elde edilen bilgi ile eski çağlardaki sezgi v düşünceyle ulaşılan ve buluşlar arasındaki bu karşılaştırma…. Kültürlerarası bağlamda da yapılmakta olup, Türk-İslam uygarlığının büyük âlimleri ele alınırken onların yaşadığı zaman itibariyle söylediklerini bilimsel olarak deney ve gözlemlerle kanıtlamamış oldukları uygun bir dille anlatılmalıdır. Ayrıca akıl, bilimsel düşünme sadece batıya özgü değildir, bütün toplumlara, çocuklarına aynı şekilde bahşedilmiştir. Batı karşısındaki kültürel kompleks ile 600 yıl öncesinde kalan bir geleneği modern bilimle bir tutarak sunmak yerine bütün insanlığın ortak değeri olan akıl, muhakeme ve yaratıcılığı teşvik etmeye yönelik eğitim reformları yapılmalıdır…

-          PISA sonuçları hepimizi uyarmalı, bu sonuçlara neden olan ezberci, nakilci eğitim yerine bilgi üzerine düşünme ve muhakeme yeteneği gelişmiş kişi olacak şekil de öğrencilere aktarılmalıdır…

-          Evrimin teori olarak işlenmesinde ne sakınca var anlamış değilim, teoriler düşünce kolanlarıdır, bu kolanlar üzerine ilerlenir… Bu teoriler karşıtlarıyla işlenmelidir...

-          Kurtarıcı ve Kurucu iradeyle çatışan kişilerin toplumsal fitneye neden olduklarını artık anlayalım ve ister okulda ki eğitimde isterseniz merdiven altı eğitim veren cemaatlerde kurucu iradeye karşı eleştiri sınırlarını aşan, kurucu iradeyle ilkelerle çatışan kişiliklere neden olacak, toplumsallaşmaya katkı sunmayarak fitnelere nede olacağı aşikardır.. eğitim amacı fitneleri ortadan kaldırmak olmalıdır.. Son olarak eğitimin temeli akıl ve bilimin, aynı zamanda ülke ve dünya gerçeklerinin farkında olan bireylere neden olacak şekilde ilklerinin gözden geçirilmesi gereğinin altı çizilerek… Eğitimin eğitmesinin yollarını arayalım dileğiyle selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek --- 8.2.17 – vatandasfikri.com

Kaynak: http://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/toplum