VATANDAŞ, DELET İLİŞKİSİ
( Vatandaş mı, Devlete Hizmet Ediyor, Devlet mi, Vatandaşa Karışmış Durum da?)
Öyle olaylara tanık oluyoruz ki artık devletin vatandaşa hizmeti, vatandaşın devlete hizmetine dönüşmüş durum da… Devleti yönetenlerden başlayarak yanlış yatırım tercihleriyle yeniden değerlendirmeli ve maliyetini gözden geçirmeliyiz…
Hastalandın hastaneye gittin, kamu hastanesiyse farklı, özel hastaneyse farklı bir davranış ile karşılaşırsın… Hastanedesin orada kadrolu personelse nasıl olsa iş garantisi var atılmam çok zor der, vatandaşa kerhen hizmet eder… Aynı hastanede hizmet alım ihalesiyle çalışan bir personel kadrolu çalışandan daha az maaş alır, daha çok çalışır, yalnız vatandaşa daha iyi davranır… Bunun nedeni işinden olma korkusudur, gönül ister ki vatandaşa, topluma, işine saygıdan dolayı karşılaştığı kişilere iyi davransın, ya da kötü davranmasın, görevin gereğini yapsın… Ne yazık ki bir çok kamu görevlisin de özelliklede güvenlik alanında ki kamu görevlilerinde vatandaşa bir tepeden bakma, ben devlet memuruyum havası.. Sen devlet memurusun da o devlet kimin devleti vatandaşın devleti, devlet de, sen de vatandaşa hizmet için oradasın, bunu kamu görevlileri kendilerine verilen maaş ayrıcalığına dönüştürmüş durumda… Aşağı yukarı 3.5 milyon kamu çalışanı var, bu hizmet alımlarla ve bazı işlerin ihalesiyle 5-6 milyonu bulduğunu tahmin ediyorum…
Şimdi bu kadar insan maaşlı çalışanımız var, bu çalışanların ne kadarı saate, ne kadarı günde, ne kadarı haftada, ne kadarı ayda, ne kadarı yılda vatandaşla karşılaşıyor ve bir vatandaşın sorununu çözüyor… Yada hiç karşılaşmıyor sadece maaş alıyor…. Bu kamu gücünü kullananların bir de yöneten tarafı var, yani bu kamu çalışanlarının yöneticileri ve vatandaşı temsilen siyaset ayağı var, onlara da bakalım ki, asıl sorumluların da bunlar olduğunu unutmayalım…
Olayları sadece çalışanlar üzerinden değerlendirme yanlışlığını yapmayalım, kamu yöneticileri ve özelliklede siyasetçiler de bulundukları makamlara vatandaşı temsilen geldiklerini unutuyor ve sadece vatandaşı alkış makinesi sanıyorlar… Bir ihale yapılacak en büyük en küçük ihale mutlaka bizim partiyle ilişkisi olana veriliyorsa… Üstelik de, ister ayna, ister tarak, ister toplu iğne ister çatal iğne kamuya alınıyorsa üç lira, kişi alıyorsa 1,5 lira oluyorsa… Aynı şeyler büyük küçük bütün ihalelerde oluyorsa, bir kamu kurumu ihaleye çıkıyor 20 milyon, aynı işi özel bir şirket yaptırıyor 15 milyon veya daha düşük, nedeni nedir derseniz? Sizden oy istemeye gelen siyasetçilere sorun derim… Artık kamu kurumları vatandaşa hizmeti unuttular ballı alımlar ve ihalelerle zenginleşme aracına dönüştüler… Buna tepki göstermezsek, vergilerimiz arttı, daha da artacak yetmeyecek, devletimiz, özel şirketlerimiz ve biz borçluyuz daha da hızla borçlanmak zorunda kalacağız… Kimin umurunda ihaleci müttehit ihale alma peşinde, bürokrasi de ki kişi kadro peşin de, siyasetçi nasıl oy alırım peşin de… Vatandaş neyin peşin de…
Hasta vatandaş sağlık peşin de, işsiz vatandaş iş peşin de, haksızlığa uğramış kişi hak ve adalet peşin de… Devletinden ve devletinin görevlilerinden saygı ve hizmet bekleme sırasında… Son olarak siyasilerimize ve kamu görevlilerine topluma maliyetiniz, yaptığınız hizmeti ikiye katlamış durumda, bunu azaltmanın yollarını hep beraber arayalım mı? Yoksa sorun, ekonomik sorun olmayı aşacak sosyal sorun olacak diye… Ben kaygılanıyorum, önlem rica ediyorum… Çözüm aramak, bulmak dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 4.12.17 – vatandasfikri.com
|
|