TOPLUMUN SERMAYE ÜRETME YETEGİ

(Hızla artan Zengin Sayısı, Toplumsal Zenginliğe Delalet midir?)

(Üretim Eksi Maliyet, Eksi Tüketim, Artı Tasarruf, Eşittir Sermaye)

Çok ekonomik jargonla konuşmak yazmak istemiyorum, onu yapan çok arkadaş var, ben daha reel, gerçekçi, piyasaların içinden yazmak ve konuşmak istiyorum… Sermaye nasıl yaratılır?

Bir, üreteceksin, ürettiğinden daha az tüketeceksin, yani tasarruf yapacaksın,  artanı sermaye yapacaksın, doğrumu doğru…

İki, ticari aracılıklarda, kar marjlarını artıracaksın, örneğin bir evi 150.000 lira mal edecek 500-600 bin liraya satacaksın… Aradaki karla sermaye yapacaksın…

Üç, bu üretim işini toplumsallaştıracak, ürettiğinden daha az tüketecek ve başka toplumlara pazarlayacaksın ve oradan gelen gelirle toplumumuz zenginleyecek ve sermaye edinecek, doğru mu, doğru…

Dört, toplumun orta gelir grubu borçlanarak tüketmek yerine tasarruf edecek, ediyor…

Burada biz ikinci şıkkı çok iyi yapıyoruz ve toplumun parasını, toplumun parası olanlar da topluyoruz ve ekonomik daralma pahasına toplumun parası 118 bin kişide toplanıyor… Bu 118 bin kişinin zenginlemesi için toplumun yoksullaşması gerektiğine inanıyor olsak gerek… Bu gelişime kısaca bakacak olursak son 15-20 yıl için de daha bir hızlı olmuştur, buna ekonomik eşitsizliğin, çarpıklığın artması da diyebiliriz… Sol ifadeyle işçilerin sömürülmesin de zirveye doğru yolculuk da diyebiliriz…

Türkiye'deki milyoner sayısı artıyor Bankalarda 1 milyon lira ve üzerinde mevduat bulundurulan hesap sayısı, 2012 yılı ilk çeyrekte 46 bin 695 iken, aradan geçen 5 yılda yüzde 102 artışla 2016 da 94 bin 529'a yükselmiş, bu yıl ise bu sayı 118 bini aşmıştır… Bu hızla nereye gidiyoruz derseniz? Ekonomik sorunlardan sosyal sorunlara doğru diyebilirim… Bu arkadaşlar toplumun parasını ele geçirdiler, şimdi ne yapıyorlar yada ne yapacaklar, toplumun hizmetine neden olacak, toplumsal gelişmeye neden olacak yatırımlar mı yapacaklar, yoksa bu paralarla sadece lüsk araba koleksiyonlarına yenilerini mi ekleyecekler, ya da inşaat yapmaya devam ederek, toplumun sermayesini atalete düşürecekler… Benim kaygım atalete düşürecekleridir…

Bir lüks arabalar ve evlerle, iki yanlış fiziki yaptırımlarla, bunlara ayırdığımız borç paralarla geleceğimizi de ipotek altına alıyoruz gibime geliyor…  Son 20 yıldır ülke olarak üretime mi, tüketime mi dayanıyor ekonomimiz? Hep beraber tüketime diye söylüyoruz, o zaman bu tükettiğimiz ürünleri kim üretiyor diye de soralım mı, başkaları üretiyor, bize satıyorsa onlar zenginliyor biz fakirleşiyoruz… Bunu da hissetmemek için sürekli borçlanıyoruz ve bu borçları uzun vadeye yayıyoruz… Nereye kadar?? Onu ekonomi yöntemlerine sormak lazım, ekonomi kaptanı kim bu geminin? Neyse konumuz sermaye üretmekti…

Şimdi üretmeden toplumun parasını inşaat ve hizmet sektörüyle 118 bin kişiye topladık mı, evet, bunları yarısı fakir zenginler, yani 50 milyonun altındakilere fakir zenginler diyelim…  54.500 kişi, bunlar zenginlerin, zenginleri… Bunlardan üretim için, ar-ge için, teknik için, teknoloji için, elektrikli araba için, yenilenebilir alternatif enerjiler ve enerji kaynakları için kim yatırım yapacak ve toplum dan aldıklarını bu toplum için tekrar yatırıma dönüştürecek?  Bence kimse, bunları kendi hallerine bırakmamak biraz olsun baskı yapmak lazımdır… Yıllar önce Tayyip bey başbakanken bir baba yiğit çıkacak mı, araba yapacak mı demişti… Sayı 118 bini buldu ama hala bir baba yiğit çıkmadı… O zaman onlara biz babayiğitlik görevi verelim bir yatırım şirketi oluşturalım bankalardaki bu paralar bankalar aracılığıyla faize dönüşeceğine, para sahipleri aracılığıyla yatırıma dönüşsün… Sermaye var, insan kaynakları var, akıl var, fikir var ama yatırım yapan, helva yapan yok… Hadi helva yapmaya.… Selam ve Sevgilerimle…

Hüseyin Benek --  10.9.17 --- vatandasfikri.com

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/turkiye-deki-milyoner-sayisi/ekonomi/detay/2241525/default.htm