Üretmeden Tüketilmez, Tüketirsek??

(Yabacılar Üretiyor, Biz Tüketiyoruz)

Marketlerin Raflarına bakıyorum ürünlerin isimleri Türkçe olsa da çoğu ithal, kullandığımız gaz ithal, petrol ithal, iletişim araçları, şirketleri, finans şirketleri, yabancı, geçenlerde tavuk firmalarımızdan birini daha sattık ve daha satma ihtimalimiz yüksek kurumlarımız ve şirketlerimiz var… Bunları bir çoğu bizim adımıza üreten firmalarımızdı, onlar artık yoklar…

Hiçbir şey kendiliğinden marketin rafına gelmiyor, hiçbir bankamatiğe para gökten zembille inmiyor, oraya birleri koyuyor… Bu üretimle oluyor, üretim olmazsa para çok olursa bu seferde enflasyon hortluyor… Yani üretim üretim hem teknik, teknolojik üretim hemde tarım ürünleri gibi beslenmemize dönük üretim şart, bizde durum ne derseniz? Durum kötü, çok kötü diyebiliriz… Neden demeyiniz? Kullandığınız ürünlerin meşeine bakınız, burada üretilen yabancı markalara bakınız, dış ticaret açığına bakınız anlarsınız… Anlasak da önlemi kim alacak o belli değil, muhalefeti suçlar geçeriz, emperyalist, kapitalist acık var der sucu yabacılara üst akıllara atarız…

Evet şimdi size bazı bilgiler vereceğim, çok dikkat ediniz, buradaki hiçbir şey abartılı değildir, iktidara muhalefet etmek için hiç değildir… Yabancı sermayenin ülkemize ileri teknolojiye dayalı bir yatırım için, bilgisayar, cep telefonu üretmek için gelmediğini biliyoruz,, bizim girişimcilerimizin tüketime dönük ürünlerinin içerideki markalarını, pazarlarını satın alıyor, tüketime katkıları var, dolayısıyla burada para kazanıyorlar ve ülkelerine buradan kar götürüyorlar… Bunun adına ticaret deniyor, ama biz yakında operasyona maruz kaldığımızı anlayacağız ama savunacak dermanımız kalmayacak.. Zamanı değil arkadaş, biz karşı partinin kalesine evet kolu atmaya çalışıyoruz sende bu konuları nereden buluyorsun diyorsanız, ben bulmuyorum konular beni buluyor…

Yiyecek, içecek, atıştırmalık sektörlerinde, bizim yerli sermaye ile kurulan ve büyüyen, marka yaratan işletmelerin çoğu yabancılar tarafından satın alındı. Artık onlar bize yabancı!! Örneklere geldiğimizde ise şunları görüyoruz, liste çok uzayacağı için biz buraya örnek olsun diye aldık bunları…

1-      En basiti, pet şişelerde ve damacanalarda satılan su. Suyu bizden, şişesi bizden. Danone, Nestle, Pepsi ve Coca Cola firmaları toplam 4.5 milyar TL’lik pet şişeli su pazarının yüzde 60’ına, damacanalı su pazarının yüzde 25’ine sahip oldular.

2-      Türkiye’nin 4 milyar TL’lik atıştırmalık pazarında yabancılar, bizim Adapazarı patatesini yağda kızartarak Türk halkına  patates cipsi olarak yediriyorlar.

3-      Gazlı içecek pazarı 3.4 milyar TL büyüklüğünde. Kolalı içeceklerin tamamını yabancılar üretiyor.

4-      Alkollü içecek pazarı 7.5 milyar TL. büyüklüğünde. Yüksek alkollü içeceklerde yabancılar pazara hâkim. Hafif alkollü içecek pazarında payları büyüyor.

5-      Pizza pazarı 1.5 milyar TL büyüklüğünde. Pazarın yüzde 80’i yabancı sermaye ortaklı - ilişkili şirketlerin.

6-      Bitkisel yağ pazarında margarinde yabancı payı yüzde 45, sıvı yağda yüzde 25 oranında.

7-      Sakız, çiklet pazarı 450 milyon TL büyüklüğünde. Yerli üretim tesisleri ile yerli markaların yüzde 90’ı yabancılara satıldı.

8-      Türkiye’nin büyük beyaz ve kırmızı et ve hayvan yemi üreticisi Banvit’in ödenmiş sermayesinin yüzde 79.48’ini oluşturan hisseleri, Brezilya merkezli tavuk üreticisi BRF’ye 915 milyon liraya satıldı.

9-      Satılan Ana Gıda Türkiye’nin ünlü Komili, Madra ve Kırlangıç zeytinyağlarını üretiyor ve pazarlıyordu.

10-   ABD’li Bunge, Ana Gıda’nın hisselerin yüzde 55.25’ini Anadolu Endüstri Holding’den, kalan yüzde 44.75’i ise SEEF Foods’dan aldı. Ana Gıda’nın şirket değeri 172 milyon TL olarak belirtiliyor. Satın alma için Yazıcılar Holding’e yaklaşık 54 milyon TL ödeniyor.

11-   Japonya merkezli Ajinomoto Co, Türkiye’de Ülker’in ürünlerini “Bizim Mutfak” markasıyla ünlendirdiği gıda şirketi Örgen Gıda’yı satın aldı.

12-   Ajinotomo, Örgen Gıda için şirketin yüzde 51’ini elinde tutan Yıldız Holding ve yüzde 49 hisseye sahip olan Örgen ailesiyle 220 milyon TL karşılığında anlaştı. Anlaşma 15 Kasım 2016’da imzalandı.

13-   Ajinomoto, 2013 yılında da Kemal Kükrer markasıyla bilinen Kükrer Gıda’yı da almıştı.

14-   Paketli kuru gıda ve toz karışım üretimi yapan 1981’de kurulan Örgen Gıda 2002’de Ülker şemsiyesi altına girdi. Şirket Türkiye’nin en yüksek kapasiteli toz gıda üreticisi konumunda.

15-   Halkımızın sofralarında yer alan toz çorbaların, keklerin, tatlıların tozunu Türkiye’de Japon firması üretecek, paketleyecek. Bize satacak. Biz buraya 15 örnek aldık sizde 15 sektörü araştırın ne göreceksiniz bakalım..

Başka hangi alanı ele alırsanız alın, ister deterjanı, ister kozmetiği, ister bankacılığı, ister peyniri, ister petrolü, isteyin, istemeyin durum bu, her sektörde ya buna yakın, yada bundan daha kötü bir durumdayız, ciddi önlemler almak zorundayız ülkemizde yarın biz yabancı olacağız…

Daha önce bizim yaptığımız işleri şimdi yabancılar yapmaya başladı, suyu yabancılar şişeleyip satıyor. Gazozu yabancılar şişeleyip satıyor, Yoğurdu, ayranı yabancılar satıyor... Zeytinyağını, toz çorbayı, tavuğu, eti yabancılar satmaya başlıyor.

Peki biz ne yapacağız siyaseten ülkeyi yönetenler, sermayedarlar, ne yapıyor onların bu yaptıklarını daha ne kadar daha izleyeceğiz, bu gidişle biz ne yapacağız, yiyeceğiz bilmiyorum… Acaba uzmanlar biliyorlar mı, biliyorlarsa neden bir çözüm üretmiyorlar..

Su bizim kaynaktan, Suyu şişeye dolduramıyoruz. Gazoz satamıyoruz. Sakız yapamıyoruz, İnekleri (şimdilik) biz sağıyoruz ama, sütünü yabancılar şişeleyerek, ayran yaparak bize satıyor.

Suyumuzu yabancılar şişeleyerek bize satacak, ayranımızı yabancılar yapacak... İyi de biz ne yapacağız, ülkemin ileri gelenleri, düşündünüz mü? Düşünseniz iyi ederseniz, bu toplum size o makamları, o sermayeleri onun için verdi de… Selam ve saygılarımla…

Hüseyin Benek – 7.2.17 – vatandasfikri.com

Kaynaklar

1-            http://uzmanpara.milliyet.com.tr/haber-detay/yazarlar/iyi-de--biz-ne-yapacagiz-abicim/28473/

2-            http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/gungor-uras/biz-n-apcaz-a-bicim--2376385/S