SORUMLULUĞU KABUL ETMEYENE NE DENİR? (Sorumlu, Sorumsuzlar!!)

Dolar çıktı, sanki başka bir ülkede yaşanıyor dolsa ne olur dolmasa ne olur diyor bir yönetici, sonra başka bir yönetici ekonomik saldırı var diyor, iyi de birileri bize saldırırken bizim elimiz armut mu topluyor? Faiz çıkıyor faiz lobisi suçlu bulunuyor, şimdi ise dünyanın en fazla faiziyle borçlanılıyor. Sonra soğan fiyatları çıkıyor bir soğan lobisi var onlardan hesap soracağız diyor, depolara baskın yapılıyor, soğan deposu sahibine soruyor bunlar neden depoda diye, adamın gıda zincirinden haberi yok ki, verilen cevap manidar… Efendim bu kadar soğanı eve götüremem ki depoda satış sırasını bekliyorlar diyor… Sonra, sebze fiyatları çıkıyor halciler suçlu, aracılar suçlu efendim tarlada 2 lira, neden tezgah da 6 lira, hayatı o kadar pahalı hale getirmişiz ki, bir marketin kirası ne kadar, kaç kişi çalıştırır vergisi algısı firesi nedir? Aşırı kar payı var mıdır? Bunları sormaya gerek yoktur suçlu, sorumlu halci ve marketçidir… Şu soruyu da sormak lazım, 5 liralık sıgara 10 lira, 3 liralık mazot 6 lira, 30-40 liralık rakı 120 lira nasıl oluyor? Buradaki vergi lobisi kim? Dış politikada şimdilerde iyi anlaştığımız bir ülkenin uçağı bizim pilotlar tarafından düşürülmüştü, her yönetici emri ben verdim diye sorumluluğu alma yarışına girmişlerdi… Aslında bu pilota ait bir yanlış karar olduğu sonradan anlaşıldı ve tüm yöneticilerimiz bu yanlış kararı sahiplendiler… Yukarda ise sorumlu olmalarına rağmen başkalarının üzerine atıyorlar.. Bunları da geçtik, konuşulmayan bir konu var, girdilerdeki maliyeti vergiler ne kadar artırıyor? Ürünlerin ne kadarı vergidir, ne kadarı vergi olmalıdır? Bana kalırsa….

Bir ürüne üretim ve imalat aşamalarında bırakın vergi koymayı, teşviklerle üretim ve imalatı artırmalıyız… Üretilen ürün ve mal üzerinden ancak %4-5 vergi konulmalı ki üretici imalatçı korunmuş olsun… Ayrıca enerji ve hammadde temininde de kolaylıklar sağlansın, yani üretim ödüllendirilsin ki… Öte yandan bir ürünün tüketim aşamasında onun maliyetinin, fiyatının yarısını vergilerin geçmemesi gerekir ki ürün üzerinde ve ekonomi üzerinden ki daralamaya, vergilerin katkısını olmasın… Üretici üretsin bizi ithalattan kurtarsın, vatandaşlarımızın ihtiyacı bizim üreticilerimiz tarafından karşılansın, yabancı üreticilere verdiğimiz paralar ülkemizde kalsın… Ama yöneticilerimiz böyle demiyor ithalat da ithalat diyor, sanırım bu parti hükümetleri dönemin de bir trilyon doları aşan ithalat yapıldı, vatandaşlarımızın parası başka ülke üreticilere ve imalatçılarına gitti… Üzülüyoruz ama sorumluyu bulamıyoruz…

Ey vatandaşlar, 15-16 yılda bir trilyon dolar acık veren bir ülkede sorumluluk kimdedir desek? Hepimiz ağız birliği ile CEHAPE ve Kılıçtaroğlun da diyeceğiz, demek ki bizde de vatandaşlık sorumluluğu yok!!! Kimsenin sorumluluğu üzerine almadığı toplumlarda yaşanılan sorunları kim çözmeye çalışacak ki? Araba muayenesini bile yabancılara yaptırıyoruz, zaten arabaları da o ülkede alıyoruz, sattığı arabaları burada o muayene ediyor ki… Adamlar uyanık her iki koldan da ülkelerine para girsin, o ülke 2017 de 300 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verirken, kar ederken… Biz 76 milyar dolar acık veriyoruz, bu zarar demektir… Bu onlarda on yılda üç trilyon dolar eder, bizde de bu acık 807 milyar dolar civarındadır… Bu şu demektir onlar üç trilyon daha zenginleşmişler, biz 807 milyar dolar fakirleşmişiz… Onlar zenginleşiyor biz fakirleşiyoruz şu anda borcumuz 460 milyar dolar diyorlar yarın ne olur bilemeyiz… Birileri çıkar sorumlu davranır mı? İnşallah!!!

Sorumluluk alan vatandaşlar sorumluluk alan yöneticiler olur muyuz, olmak dileğiyle selam ve sevgilerimle…

Hüseyin Benek – 9.2.19 – vatandasfikri.com

Kaynak : www.hurriyet.com.tr/ekonomi/dis-ticaret-acigi-2017de-76-7-milyar-dolar-40726895