YARGININ SAVUNMA AYAĞI YÜRÜYOR
Hükümetler, vesayet istemezler, ya kendileri vesayet olursa ne olur? Vesayet nedir dersek, erklerden birinin sınırını, diger erk aleyhine aşmasıdır!!! Hukuk devletleri, demokratik hukuk devletleri güçler ayrılıgına dayanır, kimse kimseyi alanıma müdahale ediyor diye vesayet diye suçlayamaz... Bir denge, denetim olması için karşılıklı anayasal bag vardır... Yasama, Yargılama, Yürütme ayrı ayrı kurumsal yapılarda olmazsa, zaten hukuk devletinden bahsedilemez.. Mesela Yasama Muhalefet ve Hükümet taraftarlarından oluşur, Hükümet coğunluğun oylarını aldığı için yönetim yetkisi verilmiştir, muhalefet daha az oy alabildiği için muhalefet görevi vardır... Yargının hukuk sistemi içinde ki görevi nedir? Güçler ayrılıgında ayrı bir bagımsız bir güç olması, tarafsız olması beklenen yargı bizde olması gerektiği kadar tarafsız mıdır?
Yargı tarafsız olmadığı için güvenini kaybetmiştir, yargının üç ayağı vardır İddia makamı savcı, Yargılama, karar makamları yargıçlar, savunma makamı avukatlar... Şimdilerde avukatlar, dahası onların meslek örgütleri barolar, baro yasasında ki degişiklige itiraz ediyorlar... Neden acaba ? Baroların seçimlerinde nispi temsil sistemi getirmek istendiğini söyleyerek, Ankaraya yürümek istiyorlar ve polis engeliyle karşılaşılıyor... Benim anladığım kadarıyla, %51 oy alan grup yönetimini oluşturamayacak, %28 veya %21 alan gruplarda baro yönetimlerinde temsilci bulundurma hakkı verilecek... Hükümet etmek için iktidara gelen parti, başkan bakanlar kurulunda muhalefete temsilci bakan veriyor mu? Yok... Siz %48.9 oy aldınız buda yönetimde şu kadar bakanlık ediyor, şu kadar genel müdürlük ediyor diyorlar mı? Yok... O zaman barolarda nispi, aldıkları oy oranında temsili neden istiyorlar, bunu söylemek istemiyordum ama yargının yargılama, iddia ayakları tamam, savunma avukatlık ayagını da halledersek, artık yargı bakanlıga baglı genel müdürlük gibimi olsun demek istiyorlar... Bir sistemle bu kadar oynanırsa, nasıl daha önceki oynamalar ayagımıza dolaştı, 5000 hakim savcıyı terörist ilan ederek görevden el çektirmek zorunda kaldık... Bu kadar siyasileşen, bu kadar siyasetin müdahale ettiği yargıda tekrar, bumegran etkisiyle, bize, yani hepimize dönecek ve zarar verecektir... Düşünün ki Hepimizin kabul ettiği yargıya güven oranı %25-30 larda.. Şimdi daha da güven sorunu yaşansın ister gibi, baroların mevcut durumunu daha geri götürecek bir degişime Avukatlar tepki gösteriyor... Ya yargıçlar, onlar devlet memuru tepki gösteremiyorlar, olurmu öyle şey yargıçlar hani devlet memuru degiller, devleti de denetleyecek bagımsız kişilerdi? Hani bagımsız, hani tarafsızdı, hani yargı erkine müdahalede tepki gösterirlerdi, nerede bu hakimler, savcılar? Hepsi, nasıl böyle sessiz kalırlar, hadi onlar kararlarıyla konuşur diyelim... Ya barolar Birligi genel Merkezi neden, yürüyen barolara mesafeli duruyor, yada yanlarında degil, onlar başka bir ülkenin mi baroları, bu tepki gösterenler başka bir ülkenin yargılama sisteminin savunma kanadı mı?Avukatları güvenlik sorunu gibi görmek ne demek, şehre sokmamak ne demek, bu arada bu itiş kakışlar ne demek, bu resimler demokrasi, hukuk, insan hakları adına itibarımıza zarar veren resimler..
Zaten yargı sistemimize ne biz güveniyoruz, nede uluslararası yatırım yapacak şirketler, yani biraz daha zorlarsak, bu konuda üçüncü dünya ligine düşecek gibiyiz... Zorlayacak mıyız, bunu zaman gösterecek, ben iktidar partisi içinde ki sağduyulu kişilere güveniyorum... Barolar birligi Başkanı Metin Beyle, Adalet Bakanı Addulhamit bey ortak acıklama yapıyorlar, düzenleme yok, nereye itiraz ediyorsunuz diyorlar... İnşallah öyle olur? Düzenleme olur, neden olmasın, ama Barolardan görüş alarak, onlarla müzakere yaparak olmalı degil mi? Devletimizin hukuk, yargı, adalet, savunma ayagını daha da zayıflatmak, sanırım hiç birimiz istemeyiz... Bunun için öncelikle devletimizin yargı ayagını oluşturan sorumluluk makamındaki yetkililer, sonra hükümet ayagını oluşturan siyasi yetkililer, sonra muhalefet hepimiz, mevcut düşünce durvarlarını aşarak, nasıl bir bagımsız yargı sistemi kurulur, nasıl demokratik hukuk devleti olunur, diye derin derin düşünmeliyiz... Avukatların, Baroların demokrasi, hukuk, savunma hakkı, yargı bagımsızlığı adına bu haklı tepkilerini siyasal partiler başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri desteklemeli, onların yanlarında olmalıyız... Olmak dilegiyle. Selam ve sevgilerimle...
Hüseyin benek – 22.6.2020 * vatandasfikri.com
|