GÜVENLİ BÖLGE TUZAGI
(Suriye Barışı İçin Adil Çözüm)
Suriye meselesi herkesi üzüyor, en çok ülkelerinde kargaşa, yaşanılan Suriyelileri üzüyor, canları yanıyor, ülkeleri, evleri yıkılıyor… Burada kimin ne için savaştığını anlamakta zorlanıyorum, Suriyeliler toplumsal düzenlerini ve ülkelerini yeniden kazanmak için savaşıyorlar… Biz Türklerin de amaçları Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulmaması ve barışın inşasıdır, amaçlarımız aşağı yuları aynıdır… Yada en azından ben öyle düşünüyorum… Sonra orada ki tarafların anlaşmalarıyla oluşturulan güvenli bölgelerin, K.Irak daki gibi Suriye ve bölge ülkeleri için sorunlu bölgeye dönüşmesin den endişe ediyorum… Biliyorsunuz Kuzey Irak da bunlar daha önce yaşandı, güvenli bölge, uçuşa yasak bölge otorite boşluğu ve birinin otorite tayin edilişi, şimdi ise bağımsızlık için referandum… Artık biz bu tuzağa düşmeyiz, sizi iyi tanıyoruz ne diyorsanız deyin artık inandırıcılığınızı kaybettiniz…
Güvenli bölgeleri kim kontrol edecek, bu bölgelerin başka otoritelere emanet edilişi sorunların başındayız demektir… Suriye de otorite Suriye halkı ve devleti olmalıdır, bunun dışındaki çözüm daha büyük sorunlara gebe olacaktır… Bu nasıl olacak derseniz, bu ülkenin ve Irak’ın toprak bütünlüğünü bozmak isteyenlerle toprak bütünlüğünü savunanlar yeni müttefikler olarak masa da yerlerini almalıdırlar, alıyorlar bile… Burada ki vekil savaşçılar hemen izne ayrılmalı, ayrılmayanların da en kısa zaman da Suriye’yi terkleri sağlanmalı, Suriye hükümeti desteklenerek buradaki otorite boşluğu devlet güçleriyle doldurulmalıdır… Doldurulmadığında, bu boşluğu bu ülkenin bölünmesini isteyen unsurlar dolduracaktır…
Biz Türkler ve İranlılar Irak’ın Toprak bütünlüğünün bozulduğunda ne olacağını hala mı tahmin edemiyoruz? Bal gibi ediyoruz, o zaman neden birlikte hareket etmiyoruz? Bu sorunun cevabını İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri vermek zorundadır… Bu iki ülkede irade sergilerse burada ki aleyhlerine olacak operasyonlara engel olabilirler… Burada ki dört ülke İran, Irak, Suriye ve Türkiye birlikte hareket ederek bu ateşi söndürebilirler… Barış için adaletle sorunu çözmeye çalışmak gerek… Ateşi ne için söndürmüyorlar?
ABD orada yeni bir devlet kurmak istiyor, İsrail yeni bir müttefik istiyor, İran bölgede etkinlik istiyor, Rusya Bölgede bende varım bensiz buralarda harita çizemezsiniz diyor, Türkiye yeni kurulacak devleti kendisine risk görüyor, Suriye hükümeti iktidarı devam etsin istiyor… vs.vs Ama insanlar ölüyor, insanlar mağdur oluyor, olayların, sorunun daha da büyüme ihtimali doğuyor…. Sonuçta en büyük zararı Suriye halkı görüyor, olaylar daha da nasıl büyüyecektir?
Türkiye ve İran burada yeni bir devlete izin vermeyecektir, kurmak isteyenlerle topyekûn bir savaşa hazır gibiler, acaba burada devlet kurmak isteyenler buna hazır mı? Bizim için bu sorun, mahallemizin sorunu bizi öyle böyle ilgilendiriyor, siz bu konuda neden bu kadar ısrar ediyorsunuz?? Sizin için bu beka sorunu mu, petrol için bu coğrafyada bu kadar ısrar ediyorsanız 15-20 yıla kalmaz petrol enerji olmaktan çıkacak bunu siz bilmiyormusunuz? Kısacası siz bu savaşta haksızsınız, daha ileri bir şey söyleyeyim, biz can veririz bu savaşı kazanırız… Sizden ricam burada ısrar etmeyiniz, zaten açıktan açığa bir terör örgütüyle işbirliği yapmanız sizin uluslararası güveninizi, çok hem de çok sarmıştır… Bizim silahlarımız var, güven, müzakere, uzlaşma yeteneğimize gerek yok diyorsanız… Tarih gücüne güvenen toplumların çöplüğü gibidir, buna da hatırlatayım istedim… Akıl güç dengesini kaybettiniz, sizi akıl ve güç dengesine davet ediyor…
Bu sorunun bölge ülkelerini ve Suriye’yi rahatsız etmeyecek bir şekilde müzakereyle çözülmesi sizin de, bizim de, İran’ın da Suriyelilerin de, Rusya’nın da istediği bir çözümdür.. Sorunun çözülmesi ve bölgeye barış gelmesi dileğiyle… Selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 20.8.17 – vatandasfikri.com
|
|