ANYASA TASLAGI, ALTILI MASADAN
Anayasa Sorunu Nasıl Aşılır? Altılı Masada Kimler var?
1876 Kanunu Esasiye den bu yana anayasa sorunumuz hep var neden? İktidar gücü kimdeyse o anayasayı yapar zihniyetinden, ya iktidar olmayanlar ne olacak onlar bu Anayasaya uyacaklar, iyi de otoriter rejim degiliz artık, demokratik hukuk devletinde yasalar, kanunlar iktidara göre şekillenmezler, hukuk teorilerine göre, hukuk mantığına göre, demokratik hukuk düzenine göre şekillendirilir, doğru bu olsa gerek… Son anayasamız 1982 anayasası ve askeri darbe dönemin de yazıldı, yapıldı, bu anayasa vatandaş ve insan hak hukukundan çok devlet ve sistem koruma amacı taşımaktadır, nedeni ise 12 eylül öncesi siyaset yapma şekilleri ve tarafların şiddete baş vurma alışkanlıklarının anayasaya yansıması olabilir… Oysa biz artık daha bir uzlaşıyla daha demokratik bir anayasa yapabilmeliyiz, Demokratik hukuk devletinin anayasasında olması gerekenler şunlar olabilir… Gerisi teferruattır..
Kuvvetler ayrılığı tesis edilmelidir…
“Kuvvetler ayrılığının vurgulandığı yeni sistemde yasamanın etkin ve katılımcı, yürütmenin istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir, yargının ise bağımsız ve tarafsız olması hedefleniyor. Uzlaşılan metinde “Güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme kararlılığı içindeyiz” ifadelerine yer veriliyor.” Bunun için meclis güçlendirilmeli, vekillerin üzerindeki yürütme ve parti genel merkez baskıları en aza indirilmelidir. Sonra Hakimler ve Savcılar Kurulu Hakim ve Savcılardan agırlıklı olmalı yani karar sayısı onlarda olmalıdır, Dosya ve coğrafi güvence gibi hakim özlük hakları garanti altına alınmalıdır.. Ayrıca her ilin güvenlik kuvvetlerinin %2-3 kadar adli kolluk kuvveti oluşturulmalıdır…
Daha Demokratik katışımcı bir seçimler ile iktidar ve sivil toplum örgütlerinde yönetimler degişmelidir. Seçimler mutlaka çok aday ile yapılmalıdır, genel başkan aday olacak ona saygısızlık olmasın kimse çıkmasın karşısına demek ne demektir, biz demokratik degiliz demektir… 40-50 yıldır başkan olanları görüyoruz, yazıktır, demokrasi seçimler ile degiştirilen yönetimler demektir, bu eksiklikler giderilmelidir.. Daha başka Neler olmalıdır?
Bunu altılı masa yapar başka kim yapar bilemem ama genel uzlaşı böyle dogar, ben yaptım oldu denemez… Sonra…
Anayasa devlet ile vatandaş arasında bir sözleşmedir, devletin tüm kurumlarını ve yöneticilerini baglarken, vatandaşı da baglar… Bu nedenle buradaki sınırlar haklar ve ödevler önemlidir 12 Eylül darbesi zamanında hazırlanmış bu anayasa daha çok görevler dili içermektedir. Hak verilen maddeler de bir koşula baglanmıştır, şu şu olursa haklar askıya alınır.. Son zamanlarda en küçük ifade özgürlüğü bile ya pandemiye, ya toplum güvenligine dayandırılarak yasaklanmıştır… Ayrıca Altılı masanın taslagında da göremedim, 1982 anayasasının yansıması sonucu oluşmuş Siyasal partilerin iç işleyişlerinin daha demokratik hale getirilmesi, siyasal partiler kanununda değişiklikler, sendikal örgütlenme üzerindeki baskıların kaldırılması konuları es geçilmemelidir… Gelelim altılı masa miller ittifakı anayasa önerilerine..
“Anayasayı temel hakları “ödev” olarak vurgulayan ve hürriyetleri ödev kavramıyla sınırlayan anlayıştan arındırıyor. Anayasaya özgürlükçü bir anlayış kazandırılıyor. Anayasadan otoriter anlayışın izleri siliniyor. Anayasada “temel hak ve ödevler” yerine “temel hak ve hürriyetler” düzenleniyor.”
Örnegin daha önceki yorumlarla laiklik baş örtüsünün garantisi olacakken, laiklik yorumlarıyla baş örtüsü yasaklanabilmiştir.. Bu kişisel bir haktır, kişi hak ve hukuku dokunulmazlar arasında yer almalıdır, buna bir kurumun yorumuyla bu kadar kolay yasak getirilmemelidir, bu yasal bir iş olduğu kadar demokratik kültür işidir de… Daha devam edelim mi, bir iki taslak maddeye daha bakmaya, devam edelim…
Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 15’ten 22’ye çıkarılıyor. Üyelerden 20’sinin TBMM, 2’sinin cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi öngörülüyor. Mahkemenin bölüm sayısı 2’den 4’e yükseltiliyor. Anayasada veya Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen hakların ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılıyor. Anayasa mahkemesinin kişisel başvuru hakkıyla, Avrupa İnsan Haklarına Baş vurudan önce son merci olması nedeniyle iş yükü artmış sanki bir üst yargılama mercine dönüşme ihtimali doğmuştur, bu nedenle anayasa mahkemesi personel ve araç gereç olarakda desteklenmelidir…
Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine yapılacak
“Anayasa’nın 13. maddesine “Hürriyet esas sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine yapılır” hükmü ekleniyor. Böylece temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması düşüncesinden temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü dönemine geçiliyor.”
Eleştiri hürriyeti güvence altına alınacak
“Düşünce, kanaat ve ifade hürriyeti tek bir maddede düzenleniyor. Anayasanın 25. maddesinde yapılacak değişiklikle eleştiri hürriyeti güvence altına alınıyor. Keyfi sınırlamaların önüne geçiliyor.” Cumhurbaşkanı eleştirisi sorunu sık, sık yaşanmaktadır, cumhurbaşkanı yüksek perden her siyasal lidere söz etmekte, kendi bir söz ile karşılaşınca cumhurbaşkanına bu denemez diye eleştiri önü tıkanmaktadır. Ayrıca bu söylem şu örgüte aittir, şu söylem bu örgüte diye sözlerde eleştiri kısırlığına nende olmaktadır.. Altılı masa taslagına dönecek olusak..
Bunlar güzel maddeler, her özgürlük bir sorumluluk gerektirir, bizde marjinal grupların bu özgürlükleri çok kötü kullandığınada tanık olduk, biz özgürlükleri kullanan vatandaşlar toplumun genel güvenligini riske atacak davranışları polis uyarısı olmadan dikkate almalıyız ki haklı tepkimizde haksız olmayalım.. Örnek vermek gerekirse tepki gösterirken yollar kapatılırsa, bir hastanın dogum sancısı gelen bir kadının hastaneye ulaşma hakkı yok sayılamaz yok sayılırsa buna izin verilmemelidir… Ya haklar çatışması haklara saygı hukuk kuralları çercevesince yapılmalıdır… Yukardaki madde bu nedenle çok önemlidir, yorum ancak hak lehine yapılabilmelidir… Şimdi gelelim bu altılı masa kimler var?
En büyük partisi CHP, bu partimizi Türkiye Cumhuriyeti Kurucu kadroların kurmasıdır, parti geleneginde kuruluş gelenegi taşır… Bu nedenle partimiz kitle partisidir, modern bir siyasal anlayışa sahiptir, sosyal demokrat düşünceye yakındır, laikligi önemser, devletci ekonomi savunusu yapar…
İkinci pari İYİ partidir, bu partimiz milliyetçi bir çizgidedir, milliyetçi bir partimizden kongre sorunları nedeniyle ayrılmışlar ve bu partimizi kurmuşlardır… Masada ki partimiz yapılan ankentlere göre en çok oyu alan üçüncü parti DEVA Partisidir.. Muhafazakar Liberal demokrat bir partimizdir,… Bunları neden anlatıyorum, masada her siyasal ekolden birileri var, toplumun genelini temsil hakkı dogacak kadar geniş düşünce tabanına sahipler, ve birbirlerini dikkate alarak karar alıyorlar, buna ben uzlaşmacı demokratik masa örnegi diyebilirim… Sonra…
Gelecek partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti hepsi sagın renklerini taşırlar ve milli, dini hassasiyetleri yüksek partilerdir… Buradan çıkacak olan Anayasa taslağı toplumun genelinin kanaatini yansıtabilir.. Bu nedenle önemlidir, ayrıca şuda önemlidir,!
Altı farklı düşünen partimiz bir uzlaşma kültürü çerçevesince yan yana gelmişler ve ülkeyi birlikte milletin, vatandaşın adına yöneteceğiz, mevcut yönetimden daha iyi yönetiriz diyorlar… 20 yıldır iktidarda olan hükümetimiz yapacağını yaptı yapamadıklarını da artık gelecek seçimlerde seçilecek yeni hükümetimiz yapar düşüncesiyle…
Her kim ne yapacaksa bu toplum, bu ülke adına yapar, yapmaktadır, yapacaktır, demokrasilerde uzun iktidarlar soruna nende olmaktadır, iki, üç dönem sınırları bu nedenle getirilir.. Yeni anayasa taslagı, yeni seçimler, ülkemiz ve toplumumuz için iyi şeylere vesile olur umuduyla.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 30.11.2022
Kaynaklar
1* https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/hala-anayasa-sorunu-1594830
2* https://chp.org.tr/haberler/altili-masa-hazir-ste-guclendirilmis-parlamenter-sistemin-anayasasi
|