KORONAYLA BAŞA CIKAN TOPLUMLAR
Koronayla Başa Çıkan//Çıkamayan Toplumalar, Nedenleri!
Corona virüsü aslında bize bir ders verdi, ne dersi bu, koronayla başa çıkan toplumların ve başa bıkamayan toplumların davranışlarının incelenmesi dersi, görevi, araştırması ne derseniz deyin… Bu konu üzerine düşünme gerektiğini ben size söyleyeyim, ister düşünelim ister düşünmeyelim… Düşünmek isteyenlerle devam edelim..
Almanya, G. Kore, Singapur, virüsle mücadelede başarılılar neden? İtalya, İspanya başarısız neden, biz başarılımıyız, başarısızmıyız tam bir şey söyleyemiyoruz sebebi çok az test yapıyor, ölümlerin virüse mi, yoksa başka bir sebebe mi bağlı olduğunu tam tespit edemiyoruz… Ama bizi de başarılı sayalım, çünkü kişi ve toplum olarak başarmak insanın hoşuna gider…
Almanya neden başarılı, “Angela Merkel hükümeti, koronavirüs salgınıyla mücadelede ülkenin 129 yıllık geçmişe sahip Robert Koch Enstitüsü'nün tavsiyelerini uyguluyor.” Başarılı oluyor… Bizim de böyle bilim kurulumuz var, Siyasilerimiz bu kurulu dinledikçe başarılı olacağız, inşallah böylece az sorun yaşarız, yaşamamızın nedeni budur… Bilim kurulu, Enstitüsü ne demektir, siyasal ve dinsel dayanaklarla değil akıl/mantıkla, bilimsel yöntemlerle sorunlara yaklaşan kurumlar demektir… Bu virüse karşı başarılı olan toplumlar, bunlara dayalı olarak mücadele ettiklerini görüyoruz…
Birçok şey söylenebilir ama bu virüsle başarılı bir mücadele yürüten ülkelerin kısaca şunu yaptıklarını görüyoruz… Akılla/mantıkla, bilimsel bilgiyle ve bu bilgiye dayalı disiplinli davranışlarla her türlü mücadelenin başarıyla sonuçlanma ihtimali daha yükseldiği gibi bu virüse karşı da başarılı oluyor… Biz başarılımıyız diye soru sormak bilim insanlarının bile siyasileri dinleyerek karar aldığı çok siyasileşmiş toplumlarda zor oluyor.. Şimdi bizi değerlendirince bir başarısızlık varsa, hemen muhalifler seviniyor, iktidar yanları her eleştiriyi hükümete saldırı gibi algılıyorlar… Bizi değerlendirmeyeyim diyorum ama şunları söylemeden geçemeyecek kadar yazar sorumluluğunu omuzlarımda hissediyorum… Şu değerlendirmeyi yapıyorum…
Vaka sayısı çok olursa şu hatalardan dolayı olacak, bir, bu sorun başladı hala ümre ziyaretine izin verilmesi ciddi bir ihmaldi… İki , dönen ilk kafilelere gönüllü karantina önerilmesi ve buna ümreden dönenlerin sorumluluk hissetmeyerek uymaması… Üç, maçların son anlara kadar seyircili oynanması, dört, Cuma namazlarının on gün önceye kadar toplu kılınmasına izin verilmesi, bazı camilerde sosyal mesafeye dikkat ederek hala kılınması… Beş, toplu taşıma araçlarında üç gün önceye kadar insanların sırt sırta yolculuk etmesi… Altı, riskli grupların, bu hastalıkla mücadele edenlerin ve hasta olupta tanı konulamayarak toplum içinde dolaşanların tespit edilememesine dayalı yayılma hızının önüne geçilememesi…. Yedi, genel olarak toplumumuzun disiplinsiz davranışları bu virüsle, daha çok başarılı olacakken, daha az başarılı olmamıza neden olacağını öngörüyorum… Şimdi Almanya ve İtalya’yı inceleyerek yazıya devam edelim mi?
Bir Alman yetkili, bu başarının nedenlerini, şöyle açıklıyor… Prof. Dr. Wieler'in Almanya'nın üç boyutlu stratejisi şu unsurlardan oluştuğunu açıkladı..
*Covid-19 vakaları testler yoluyla hızlı bir şekilde teşhis edilerek izole ediliyor, bu kişilerle temasta bulunanlar da tespit edilerek karantinaya alınıyor.
*Yaşları ilerlemiş ya da kronik hastalıkları olanlar, korunmaya muhtaç gruplar için ek koruma önlemleri alınıyor.
*Sağlık sistemi güçlendiriliyor. Covid-19 konusunda test kapasiteleri kadar hastanelerdeki yoğun bakım, solumun cihazı kapasiteleri iki kat artırılıyor.
“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus geçen hafta düzenlediği basın toplantısında "Kimin enfekte olduğunu bilemezsek, pandemiyi durduramayız" uyarısında bulunarak tüm ülkelere, "Test yapın, test yapın, test yapın" diyerek seslenmişti.” İşte Almanya kimin virüsü aldığını ve kendi sağlıklı bile olsa virüsü ve dolayısıyla hastalığı yaydığını tespit edip, bunları izole ederek bu işte başarılı oluyor… Almanya bunun için kaç test yapmış?
“ Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn açıklamasında, sadece geçen hafta 300 bin ila 500 bin arasında test yapıldığını açıklarken, "Başka hiç bir ülkede bu oranda test yapılmıyor" dedi… Bir haftada 300-500 bin test yapılıyorsa ve pozitif, virüs çıkanlar hemen karantinaya alınıyorsa, burada salgın hastalıklar genişleyemez? Alman, toplumundan bu virüs fazla can alamaz… Dünyada virüs tespit edilen kişilerin ölüm oranı yüzde 3,4 dolayında seyrederken, bugüne kadar 198 kişinin hayatını kaybettiği Almanya'da bu oran yaklaşık yüzde 0,4. Civarındadır… Buna rağmen Almanya dahada durumun kötüleşeceği endişesiyle, önlemlerini artırıyor…
Almanya'da hastanelerini teknik olarak, personel ve uzmanlık kapasitesi acısından hızla artırıyor olsa da, önümüzdeki günlerde bu çabaların da bile yetersiz kalabileceği, özellikle yoğun bakım doktorlarının İtalya'da olduğu gibi kimi tedavi edelim, kimi gözden çıkaralım gibi çok zorlu kararlarla yüz yüze gelebileceği uyarısı yapılıyor. Birde başarısız ülke olan İtalya’ya bakalım mı?
Yok önce ülkemizde ki son virüs tespit edilmesiyle ilgili bilgilere bakalım sonra İtalya’ya geçelim.. 28.3.2020 itibarıyla, Saglık Bakanımız Koca yaptığı açıklaması üzerine, "Toplam vaka sayısı 7402'ye, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 108'e yükseldi" dedi. Toplamda kaç test yapmışız? Diyelim ki 60.000 test yaptık, nüfusumuzun aşağı yukarı aynı olduğu Almanya’nın yedi’de, biri kadar, üstelik de her geçen gün test yapma oranlarını bizden daha çok artırıyorlar… İtalya en çok ölümü neden yaşadığıyla yazımızı bitirelim mi?
İtalya'da her gün açıklanan resmi verilere göre, son bir hafta içinde ölüm oranı yüzde 4,24'ten yüzde 7,17'ye yükseldi…. Bunda onlarca neden var, yaşlı nüfus, altta yatan hastalıklar, virüsün İtalyanlarca ciddiye alınmaması, kamusal önlemlerin gevşek alınması, hastalık taşıyanlarla, sağlıklıların ayırılamaması gibi nedenler ki… Bunların bazıları bizim toplumuzda da gözüküyor… Bizde iyi olan şu nüfusumuz genç yoğun bakım sayımız iyi, şu bilgilerle yazıyı bitirelim bilgi geldikçe yazı uzuyor… Yaklaşık 60 milyon kişinin yaşadığı İtalya'da salgının başlangıcında yaklaşık 5 bin yoğun bakım yatak kapasitesi bulunuyordu. Aşağı yukarı, 80 milyon nüfusa sahip Almanya'da ise bu rakam 28 bin. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın verdiği bilgilere göre, yine yaklaşık 80 milyon nüfusa sahip olan Türkiye'de 25 bin 466 erişkin yoğun bakım kapasitesi bulunuyor. Akılla/mantıkla, Bilgiyle, Önlemle bu virüsü yeneceğiz, yeter ki bilim insanlarından, bilim kurullarından uzmanların meslek odalarından, kamu kurumlarından gelen uyarı ve önerilere dikkat edelim… Kendimizde hastalık şüphesi varsa hemen yetkilileri arayalım, virüs danışma hattı 184 aranarak önerilerine uyalım… En küçük belirtiler de bile, kendimizi diğer kişilerden izole edelim gönüllü karantinaya alarak bu belayı toplumumuzdan ve insanlardan def edelim… Etmek dileğiyle selam ve sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 29.3.2020
Kaynaklar
|