|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
HÜKÜMET ELEŞTİRİSİ - 3 |
HÜKÜMET ELEŞTİRİSİ - 3
(DIŞ POLİTİKA ACISINDAN)
Hükümetin 13- 14 yıllık siyasal geçmişini ve içraatlarını degerlendirmeye devam ediyoruz, Ekonomik acıdan, sosyolojik acıdan derken şimdi de dış politika acısından degerlendirmeye devam ediyoruz… Önce şunu belirtelim, hükümetin başarısı bizim toplum olarak başarımız demektir… Bunu unutmadan eleştirilerimize devam edelim mi? Eleştiri aslında toplumları geliştirir bizde eleştiri saldırı gibi algılandığından hep sevimsiz bulunur… Ama hep alkış gelmesine rağmen neden başarısız olunur, buna ben hep K.Koreyi örnek veririm, Yönetim ağlayın bir hafta diyor vatandaşlar pardon tebalar bir hafta işi gücü bırakıp ağlıyor… Ama hemen dibinde ki G.Kore ile kıyasladığımız da her acıdan geri kalıyorlar… Demek ki aşırı otorite toplumsal gelişmeye de ket vuruyor… Bunun için eleştiri, sağlıklı eleştiri kişiler, gruplar, toplumlar için zaruri görünüyor… Eleştiri meselenin önemini bir kenara bırakalım ve Dış politika acısından hükümeti eleştirmeye başlayalım…
Dışişleri bakanlığına şu gelmiş bu gelmemiş, hiç fark etmiyor, uzun süredir dış politika alanın da ciddi başarısızlıklar yaşanıyor… Bunu Irakla başlayan sorunlar ve kopuş, Suriye meselesini kendi iç meselesi sanısına dayandıracak kadar işin içine girilmesi... Yanlış politikalar nedeniyle, hem göçler nedeniyle, hemde orada ki otorite boşluklarından dolayı dış sorun iç sorun haline gelmiştir... Öte yandan Libya da desteklediğiniz grupların etkisizleşmesi, Mısır da yine desteklediğimiz grubun bir darbeyle yönetimden uzaklaştırılması, burada AB ve ABD ile gizliden gizliye bilek güreşi bizim dış politikamız da sorunlar yaşanmasına neden olmuştur... İranla iyi gibi görünsek de, Hem Suriye de, Hem de Yemen de farklı grupları desteklememize dayalı üstü kapalı da olsa derinden derine sorunlarımız var… Rusya ile yine İran gibi ekonomik ve ticari ilişkilerde ki iyilik durumuna dayalı karşılıklı suslara rağmen ayrı gruplar üzerinden karşıt tavırlar şimdilik karşılıklı suslarla devam eden her an bozulmaya egilimli bir bıcak sırtı durumu söz konusu… Nereye bakarsak sorun, Ermenistanla kronik olarak devam eden sorunlarımız… Kendi blokumuz olan Körfez ülkeleriyle de Mısır da ki farklı duruşa dayalı sorun derken...Birikte harekete ettiklerimizle bile ayrı düşüşlerimiz, bu ne kadar tolere edilebilir doğrusu bizim diplomatlarımızın yeteneklerine bağlıdır… Oysa ki sıfır sorun diye çıkmıştık yola degil mi?
Kimle sıfır sorun yaşıyoruz dersek, Japonya, Avustralya, Y.Zellanda olabilir, bunlarla hiç temasımız yok desek de çok uzak oldukları için temas alış veriş maksatlı… Bu kadar nasıl işler karıştırılır derseniz ben bu kadar karıştırmazdım işi derim...
Benim anam köyde bostan eker, biçer, köyünden de dışarı hiç çıkmamıştır dersek yalan olur kışları yanımıza gelir… Yabancı dil bilmez benim gibi, uluslararası lisans ve doktoralarımız da yoktur… Ama biz bile dış ilişkilerimizi bu kadar karmaşık hale getiremezdik.. Kusura bakmasınlar ama bu kadar yanlış ancak egitimle yapılabilir…
Bu kadar başarısızlığı başarabilmek için, özel çaba sarf etmek gerekir, yoksa hiçbir şey yapılmamış olsaydı bile sorun bu kadar, büyümezdi, başımıza dert açmazdı….
Allah aşkına Suriye sınırımıza bir bakın sanki birleşmişler organizasyonuyla düzenlenen silah fuarının atış alanı… Bir yanda Suriye yönetimi, Diger Yan da ÖSO, öbür yan da İŞİD, bu Yan da PYD/PKK daha üstler de ABD hava kuvvetleriyle devrede… Dolaylı olarak, Rusya, İran Suriye hükümetine destek için oradalar… Diger ÖSO na destek için Kuveyt, Suud orada, Barzani bile dayanamayıp sembolik müdahalelerle ora da… Burayı kim bu hale getirdi, tabiki otoriter baskıcı, zalim Suriye yönetimi, ama takdir edersiniz ki, orada Suriye yönetimine savaşan Suriyeli vatandaşlardan çok yabancı savaşcılar var… Bunları oraya taşıyan bir organize güç var… Bu başta batı ve körfez ülkeleri, biz de kenarından köşesinden bu cephenin içindeyiz.. Sonuç…
6 ay dayanamaz denilen Suriye yönetimi 4 yıldır dayanıyor ve yakın tarihde de bir şey olacagı yok gibi… O zaman ne yapılacak ya olaylar tırmandırılacak, yada Suriye hükümetiyle görüşmeler başlayacak ve ABD bunun işaretlerini veriyor… Biz de bu yeni dengeyi gözetelim derim...
Suriye meselesi tırmandırılırsa başka sorunlar, Suriye yönetimiyle görüşmeler başlarsa başka sorunlar cıkacak… Buna karşı da sanırım bir şeyler yapacaktır bizim diplomatlarımız… Bu zamana kadar yaptıklarının tam tersi bir şeyler yapmalılar yada olayları akışına bırakmaları gerekir… Bir yere müdahele hakkınız yoksa ve siz müdahale ediyorsanız, oradan olumlu sonuç çıksa bile size karşı husumet besleyen birileri olacaktır…. İşte bu nedenle dış politikaya iç politik uslupla yaklaşılmaması geregini bizi yönetenler biliyordur sanırım… Bu tür olaylara Ulusal kendi gücümüz dikkate alınarak, uluslar arası dengelere de dikkat ederek, diplomatik bir dille yaklaşılmalıdır… Ayıca en üstdeki degil daha aşagı kademe yöneticiler ve diplomatik çevreler bu konu hakkında acıklama yapmalıdır ki geri adımlar atmak gerektiğin de zorlanılmasın…
Son zamanlar da savaş senaryoları havada uçuşmakta, bu senaryolar da İran nerede, Rusya nere de , biz kimle mütefikiz iyi degerlendirilmeis gerekir ki…. Oraya girdiğimizle kimle savaşacagız... Bu zamana kadar yaşadığımız dış politika sorunları daha da tırmanmasın… Bana kalırsa, madem Suriye toprakların da kendi güvenligimiz için bir tampon bölge oluşturamıyoruz… Kendi sınırımız da büyük kamplar oluşturalım İnsani yardımlarımıza devam edelim… Suriyeli misafir sıgınmacıların toplumumuz içine bu kadar kolay girmesini engelliyelim… Bu onları dışlamak için degil bizim toplumsal düzenimizi korumak için gerektiğini unutmayalım… İŞİD Son zamanlar da cephe savaşından terör saldırılarına yöneliyor izlenimi edinilmektedir… İşte bu nedenle daha ciddi güvenlik önlemleri almamız gerekmektedir… Burada ki sorun savaşla çözülemeyecegi anlaşılmıştır, diplomasiyle çözmek için de Rusya, İran, ABD, Körfez ülkeleri artık savaştırmak için degil barıştırmak için devreye girmelidir…. Yoksa dış politika da sorunlar tımanacaktır, Suriyenin kuzeyin de yeni bir yapılanma işaretleri doğmaya başlamıştır… Bu nednele tez elden uluslarası bir konferans düzenlenerek ateşkes görüşmeleri başmaldır… Umarız ateşkes de anlaşılır ve bu çoğrayda Suriyenin toprak bütünlüğü korunarak barış yapılabilir…
Bu bölgeye her müdahalemiz daha büyük sorun olarak karşımıza çıkacak gibidir ve çok dikkat edilmelidir…
İç politikada ki başarısızlıklar sonuç olarak kendi iç sorunumuzdur ve öyle böyle kar zarar aşarız, ama başkalarıyla sorunların nereye gidecegini hele bu coğrafya da kestirmek zor görünmektedir… Dış politika da macera yer yok sakinlik var, çok konuşmak yok, diplomatik dil var, heyecan yok, sakin düşünmek var… Öfke yok, savaş yok, barış ve karşılıklı adalete dayalı saygı uzlaşı var…
Böylece başarı gelir umudumuzu koruyalım dileklerimle… Selam ve sevgilerimle…
Hhüseyin Benek --- Haziran 15 --- www.vatandasfikri.com
Kaynak
Ahmet Turan Alkan’ın zaman gazetesinde ki yazısından esinlenilmiştir…
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|