|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
ENERJİ BAGISIZLIĞIMIZ! |
ENERJİ BAGISIZLIĞI!!
Hepimiz biliyoruz ki, enerjide dışa bagımlıyız, bagımlılık demek dünyada yaşanılan olumsuzluklardan çok, hemde çok etkilenmek demektir… Ülkemiz enerjiye 50-60milyar dolar veriyor, bu normal şartlarda ya olağanüstü şartlar olursa ki, Ukrayna, Rusya savaşında olduğu gibi sanki biz savaşıyormuşcasına etkileniyoruz neden?
Rusya dan enerji, buğday, Ukrayna dan ayçicek yagı, buğday alıyoruz da ondan, şimdi Ukrayna nasıl buğday ve ayçicek üretecek de bize satacak ki? Her neyse konu dağılmasın.. Biz enerji bağımsızlığımız için ne yapmalıyız, ona odaklanmalıyız! Bu nedenle öncelikle aşağıda haberi okuyalım ve yazıya devam edelim…
“Türkiye, bu alandaki potansiyelini tam anlamıyla kullanamıyor, ülkemizin yılda 5 bin megavat güneş, 5 bin megavat da rüzgâr kapasitesi eklemesi gerekiyor. Almanya’nın Türkiye’ye göre 3 kat daha az güneş ışınımına sahip olduğunu ancak 60 bin megavatı aşan güneş enerjisi gücüne sahip olduğunu hatırlayarak devam edecek olursak…"Yaşanılan enerji sorunu ortada, enerji arzı, temini bütün ülkeler için büyük ciddi bir problem, Elimizde güneş gibi büyük bir şans var. Yakın zamanda tükettiğimiz elektriğin yarısını buradan sağlayabiliriz. Çok yüksek potansiyelimiz var, artık harekete geçmemiz şart" diyor enerji uzmanları…
“Almanya’nın, Danimarka’nın ve İspanya’nın şebekelerine bakıldığında ve oradaki yenilenebilir enerjinin büyümesi incelendiğinde Türkiye’nin de önünün açık olduğunu gördüklerini anlatan TÜREB Başkanı İbrahim Erden’e göre, "Rüzgârın kurulu güçteki mevcut payı yüzde 10, zaman zaman üretimdeki payının yüzde 20’lere geldiğini görüyoruz. Bizim şebekemiz bunun iki katından daha fazla rüzgâr ve güneşi kaldırabilir. Bu konuda adımları hızlandırmalıyız. 2030 yılında artan enerji ihtiyacını da düşündüğümüzde rüzgâr e güneşin payı yüzde 35’leri aşabilir. Hatta ihtiyacımızın yarısını bile karşılayacak bir noktaya gelebiliriz. Daha önceleri çok hızlı bir süreç yaşamıştık ama son yıllarda yavaşladık. Tekrar hızlanmamız lazım. Bunun için de yılda en az 2 bin megavatlık ek kurulu güç gerekiyor. Hatta 2027-2030 arasında bunun daha da fazla olması şart" ifadelerini kullandı.
Bu haber üzerinden devam edecek olursak, görüldüğü gibi, enerji bağımsızlığımızın ve karbon salınımının azaltılması için güneş, rüzgar, barajlardan elektrik üretimi gerekiyor… Devamın da ise elektrikli araçların hızla trafiğe çıkması ve trafikteki araçların 10 yıl içinde yüzde 50’si oranın da olması gerekir… Bu gerekleri yerine getirme sorumluluğu önce akademi, düşüncelerle, projelerle, teknik desteklerle, sonra uzmanlar, sonra siyasilerin toplamda da biz vatandaşlar bu işin takipçisi olacağız ki, devleti yönetsin diye seçtiklerimiz kafasına göre takılmasın… Ayrıca..
Yeni dogal gaz yatakları bulundu, bunların çıkarılması ve vatandaşların hizmetine sunulması konusunda da bir an önce harekete geçilmeldir.. Bakın havalar iyi iken bile dogalgaz faturalarımız 700-800 TL gibi geliyor, neden TL deger kaybetti, birde dünya genelinde enerji enflasyonu var, bu bize doların, Lira karşısın da aşırı degerlenmesine dayalı olarak iki kat yansımaktadır… Kısacası enerji ve gıda bağımsızlığı olmadan ekonomik ve siyasal bağımsızlık olamaz.. Bu kadar acık ve net kısa zamanda enerji bagımsızlığımızı tesis etmek önerisiyle… Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 12.4.2022 – vatandasfikri.com
Kaynak : https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiye-yenilenebilirdeki-potansiyelini-kullanm%C4%B1yor/a-61418207
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|