|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
ÜLKE OLARAK ADLİ SİCİLİMİZ |
ÜLKE OLARAK ADLİ SİCİLİMİZ
(Ülke Olarak Adli Sicilimiz Neden Bozuk?) (Adalet Toplumsal Yaşamın Temelidir. Fikri adil)
Ülke olarak adli sicilimiz bozuk, bunun nedenleri çok uzun süredir uygulanan keyfi yargılamalar diyebilirim… Sadece bu hükümetle de sınırlı değil bu keyfilikler, ben Baş Örtüsü meselesindeki hak ihlalleri, 28 Şubat yargılamaları, 367 vakası gibi yargılamalar… Son olarak da önceki gün çöken keyfi tutuklamalarla, uydurma delillerle, gizli tanıklarla, hukuk dışı yargılamalarla 10 yılı geçkindir çoğu kamu görevlisi asker ve yazarçizer olan vatandaşlarımızın adeta yaşam dengelerinin bozulmasına neden olan Ergenekon ve balyoz davalarının çökmesi üzerine, suçlanan herkes suçsuz bulundu… O zaman kim suçludur, 10 yıllık yaşam çalanlar değil mi? Hele öyle bir garebet yaşandı ki, genel kurmay başkanı terörist diye göz altına alındı, yargılandı epey de içerde kaldı.. Sonra hepsi suçsuz bulundu, zaten suçsuzdular… Başka sorun ise vatandaşların zaten masumiyet garinesi gereği suçsuz oldukları varsayılır, bizde suçlu varsayılarak göz altına alınmaktadırlar… Oysa devletin vatandaşın kanunlara uymadığını, suç işlediğini, yasalara dayanarak, delillendirerek vatandaşlarını suçlaması gerektiğini hukukçular bilir… Biz az çok bu işle ilgilenenlerde biliyoruz… Bu kişileri yargılayanlar hukukçu değiller mi, yada büyük bir baskı altında mı karar veriyorlar? İşte bu soruların cevabının bulunamaması, devletimizin hukuk sicilinin bozulmasına neden olmaktadır… Bu ne demektir?
İktidar partisinin etkili isimleri bir konuşmasında şunları söyledi, önceleri Türkiye’de yargıya güvenenlerin oranının yüzde 60-70’lerde seyrettiğini ancak son dönemde bu oranın yüzde 20’lerin altına düştüğünü iddia etti. Şimdi başka bir araştırmayla devam edelim ve hiçbir araştırmada yargıya güven %30’u geçmemektedir… Şimdide bir üst yargı kurumlarımızın başkanın ifadesiyle bu konuya bakalım mı?
"Geçmişte yargıya güven yüzde 70 idi, şimdi yüzde 30'lara düştü” Bir yargı kurumunun en üst makamında bulunan yargıcın ifadesi de bu… Sonra Bakan ne demiş, ona bakalım uluslararası durumumuza bakalım ve yazıya son verelim…
Bakan Gül, "Bir İstinaf aynı konuyla ilgili farklı bir karar verebilmekte, bir başka İstinaf aynı konuyla ilgili farklı karar verebilmektedir. Ama bunların, bir uygulamada farklı bir karar vermeleri kişilerin yargıya olan güvenini zedelemektedir.” Bunlar bizim yetkilerin ifadeleri, şimdi dünyada ki adli sicilimiz nasıl görünüyor? Ona bakalım mı?
Biz dünyada yalnız yaşamıyoruz, BM, AB, OECD, Bunların yanında ülke olarak bir çok sözleşmeye (BM İnsan Hakları Sözleşmesi, AİH Sözleşmesi) imza koymuşuz, ve kanunlarımızla eş değer veya üzerindedir diye garanti vermişiz.. Bu sözleşmelerden biride AİHM’nin kararlarına üst mahkeme yetkisi veren sözleşmedir… Bu mahkemenin kararlarının baz aldığı raporlara göre… Bu mahkemenin, vatandaşlarınızın insan haklarını ihlal ediyorsunuz diye tazminata mahkum ettiği ülkelerin başında biz geliyoruz..
Rapora göre listede başını çeken Rusya'da ülkenin mahkum edildiği 2 binden fazla karar hala uygulamaya konmayı bekliyor. Rusya'yı, mahkemenin hakkında verdiği bin 500'den fazla kararı henüz uygulamaya geçirmemiş olan Türkiye takip ediyor. Rapora göre Rusya, aynı zamanda geçen yıl en yüksek miktarda tazminat ödeyen ülke oldu. Rusya aleyhinde çıkan kararlar nedeniyle toplam 14 milyon 600 bin euro tazminat öderken Türkiye 11 milyon 600 bin Euro ile İtalya'nın ardından en fazla tazminat ödeyen üçüncü ülke oldu. Bu veriler üzerine yargıya güven endeksi başka ülkelerde ne seviyede? Bir kıyas yapalım mı?
Yargıya güven Portekiz de %96, Almanya ve Litvanya da %92 Danimarka ve İsveç de %69, Hollanda da %59 yani birçok Avrupa ülkesi, yargıya güvende bizi ikiye üçe katlıyor, işte tamda bu nedenlerle, yargı reformu acilen devreye sokulmalıdır…
Bu reform, sadece hükümetin düşüncesi ve katkısıyla olmamalı, hukuk fakültelerinden, Yüksek Yargı Mahkemelerinden, TBB, Muhalefet Partilerinden hukuk teorilerine uygun düşünceler alınarak reform acilen yapılmalı… Hükümetin, yürütmenin yarğıya etkisi AB standartlarına indirilmelidir… Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığını, Hukukun Üstünlüğünün yanı sıra Adaletin gereğini sağlayacak bir HSK yapılanmalı… Bu yeter mi yetmez, güç ayrılığı ilkesi gereği yasama da yürütmeden bağımsız yasalar, denetimler yapabilmeli, bunun için sadece yargı bağımsızlığı yetmez yasama bağımsızlığı da gerekiyor görünüyor… Umarım yargımıza güven sorununu aşacak reformlar bir önce uygulamaya girer… Yargı Salonlarında sık sık gördüğümüz “Adalet mülkün temelidir” özdeyişinin gereği, burada mülk devlet anlamındadır, biz bunu daha da geliştirerek toplumsal yaşamın temelidir haline getirmek dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 3.7.19 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|