MİLLİ İRADE (vatandaşların iradesi)

Milli irade son zamanların siyaset söyleminde baya kullanılan bir söz oldu, ama üzerin de çok durmadık, milli irade esaret altın da dedik, milli irade şu kurumun ipotegi altında dedik, kimiz anladık, kimimiz anlamadık, kimimiz alkışladık, kimimiz kızdık…. Milli irade nedir, nasıl tecelli eder, bunun üzerine bir yolculuk yapalım mı?

Milli irade vatandaşların düşüncesinin yönetimlere yansımasıdır, vatandaşlar demokratik sistem için de partiler de sendikalar da, meslek örgütlerin de örgütlenir ülke yönetimine iradesi yansıması için mücadele eder… Diyelim ki cogunluk yönetimi etkiledi, azınlıkta kalanların iradesi ne olacak? İşte vatandaşları temsil eden iktidarların iradelerinin sınırı sanırım buraya kadardır, yani sen istedin diye ben senin istediğin gibi yaşayamam, ortak kurallar belirlenir sen beni de dikkate alacaksın, bende senin iktidarına saygı duyacagım, yoksa aramız bozulur… Belki güçlü olabilirsin, belki yönetimden dolayı olduğundan da güçlü durabilirsin, senin güçün bana saygı duydukca beni ilgilendirir, yoksa hepimizin tadı kacar… Milli irade deyip benim irademi yok sayamazsın… Bunun için İktidarların sınırı,  milli irade deyip her şeyi yapmak demek degil, milli irade dendiğin de top yekün vatandaşlar uzlaşması diyerek anlayarak, benim yetkim, sınırım bana destek verenlerin iradesidir diyerek, bu iradeyle her şeyi yaparım düşüncesi toplumsal barışımızı tehtit eder.

Milli irade diyerek meclis kararlarını, yüksek yargı kararlarını, meslek odalarının istek ve taleplerini yok sayamayız… Neden mi onlar da bu milletin ferdi, bu ülkenin vatandaşıdır… Mahkemeler millet adına karar verir, meslek kuruluşları meleski çıkarın yanı sıra vatandaşların çıkarını da düşünür... vs.. vs... Şimdi milli iradeyi oy üzerinden degerlendirelim...

Milli irade vatandaşların bir bölümünün iradesi midir, yoksa bir uzlaşıyla mı alınan kararlarmıdır, milli irade cogunluğun kararı mıdır? Bence degil milli irade milleti tam kapsamıyorsa kapsadığı alanın iradesidir… Bunu daha iyi anlayabilmemiz için son seçimlere bir bakalım... Yani direk rakamlarla hesap yaparsak, 55 milyon seçmen var, bunları 41 milyonu seçimlere katıldı, bu 41 milyonun için de 21 milyonunun oy aldık, bu toplumun/vatandaşların iradesinin hepsini mi içeriyor? Oylamaya katılanların %55 nin oyunu aldık, katılanların  %45’i başkalarını destekledi, içraatlarımızı bunları dikkate alarak yapmazsak bizi desteklemeyenlerin iradelerini yok saymış olmazmıyız?  Başka bir hesap yaparsak oylamaya katılanların %55’inin oyunu almış olarak, Seçmen saysının tamamı dikkate alındıgın da ise %38 civarın da aldığımız destekle bütün milletin iradesini karıştırırsak toplumsal gerginlikleri, çatışmaları, tetiklemiş olmazmıyız? İşte bu nedenle iktidarları sınırın da ve denetim altın da tutabilmek için demokratik hukuk devleti teorisyenler güçler ayrılığı ilkesiyle devletin güçünü kurumlara dagıtmışlardır.... Güçler ayrılığı ilkesi Yasama,Yürütme, Yargı güçlerini ayrı erkler de paylaştırarak, diger vatandaşların iradelerini iktidarların yok sayması engellenmeye çalışılmaktadır... Biz de görünen bu dagılım yürütmenin lehinedir... Güçler ayrılığı ilkesinin de işlememesine dayalı güç sarhoşluğu iktidarlara daha kolay hata yaptırmaktadır... Bu nedenle devletin iktidar güçünü kullananlar çok dikkat etmelidir...

Bizi destekleyen iradesi ile desteklemeyenlerin iradelerini düşünerek alanımızı belirlemeliyiz… Demokrasinin saglıklı işleyebilmesi için güçler ayrılığının sınırları iyi çizilmeli ve bu sınırlara karşılıklı saygı duyulmalıdır. Milli irade sadece iktidarı destekleyenlerin iradesi olarak algınlanmamlıdır... Yukar da oya dayalı temsille ilgili yaptığımız hesaplar kapa taslak hesaplar olup genel olarak böyle olduğu görülür…

Son seçimlere biraz daha yakın dan baktığımız da, katılım oranlarına  ve oy dagılımlarına,  baktığımız da şunları görüyoruz, “toplam Seçmen Sayısı: 55.701.719 Kullanılan Oy Sayısı: 41.284.822 Katılım Oranı:% 73,72” bu durum oy vermeye katılmayanlar neredeyse seçmenlerin 1/3 olduğu görülüyor… Yukarıda ki hesabı destekler nitelikte sonuçlar… Adayların aldığı oyları görerek devam edelim, irade üzerine düşünmeye...

Aday        R.Tayyip Erdoğan         Ekmeleddin İhsanoğlu  Selahattin Demirtaş

Aldığı oy     21.000.143                    15.587.720                            3.958.048

Yüzde         %51,79                            %38,44                                    %9,76

Bu oy oranlarına göre %51 oy alan, %49’un iradesini dikkate almamazlık yapabilir mi? Oysa ki sadece katılım baz alındığın da iktidarı desteklemeyenlerin oranı %62 ye çıktığı görülür...

Bu genel seçimler de olan durum, bir de Akademik camia da seçimler var ki, evlere şenlik, ortaya bir sandık konuluyor ve bu sandıga kim rektör olacak diye irade soruluyor… Sadıktan çıkanların aldığı oy oranları bir tutanakla YÖK’e bildiriyorlar, YÖK bu seçimi yok sayarak, Cumhurbaşkanına bir liste öneriyor, Cumhurbaşkanı da artık gelenekselleşmiş bir şekil de bazen bir oy alanı bazen sandıktan çıkma sırasına göre kimi 3, kimi kere 4-5 sıradakileri göreve atıyor… Bu alanda ki akademisyenlerin iradelerine ne oluyor? Yarından tezi yok akademik alanda ki bu komediye iktidar güçünü kullananlar izin vermemelidir… Ülke sorunlarıyla ilgili neden Üniversitelerden düşünce gelmez diyorduk ya işte bu nedenle olsa gerek...

Sonra, parti içi seçim mi desek, yoksa tiyatral bir gösterimi desek, aylarca, haftalarca, temayül yoklaması diye bir şey yapılır, delegelere, parti alt yönetimlerine, STÖ lerine kanaatları sorulur, bu kanaatlara ne olur, parti genel merkezleri ve liderler tarafından yok sayılır... Hatta bu seçimlere girmeyenler aday yapılır... Bu parti yöneticilerine ve il ilce yönetim kurullarına neden kanaat soruyorsunuz ki iradelerini yok sayacaksanız?

Milli iradeyi vesayet altından kurtaracagız diye başka iradeleri vesayet altına almayalım ne dersiniz? İşimize gelince milli irade, işimize gelmeyince benim iradem, bu çifte standart bizim birbirimize ve topluma, kurumlarımıza olan güvenimizi öldürüyor…  Daha nereye kadar bu güven ve deger öldürmeler… Bir yer de durmamız gerekmez mi?

İrade işini dikkatinize sundum, varın siz çıkın işin içinden… Selam ve saygılarımla…

Hüseyin Benek --- Nisan 15 --- www.vatandasfikri.com

Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/2014_T%C3%BCrkiye_cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1_se%C3%A7i