2015 SEÇİMLERİMİZ
(Muhalefet mi, Başarılı, İktidar mı?)
Seçimleri herkes bir taraftan okur, ben iki taraftan okuyacağım, muhalefet ve iktidar taraflarından ayrı, ayrı okumaya çalışacağım, gelin hep birlikte, bunu yapmaya çalışalım…
Muhalefet, başarısız mı oldu, yok… Vatandaşlar iktidara uyguladığı politikaları bir dönem daha uygula dedi… 13 yıldır bu hükümet bir iki alan dışın da başarılı mı?
İktidar başarılı mı oldu, yok, hepimiz acık, gizli sıkıntıları hissettik, bizim kültürel genlerimiz de “dere geçerken at değiştirilmeyeceği” vardır. Vatandaşlar dedi ki, sistemi değiştirme, anayasayı uzlaşıyla yap… Ama komşularda ki sıkıntıları ülkemize taşımayalım, gelmesi beklenen ekonomik sıkıntılar konusun da önlem al, olası sıkıntıları çöz, PKK belası ile mücadele edilmen için, bir dönem daha iktidar olma şansını veriyorum dedi… Ve verdi…
Muhalefet mi başarısızdı yok, Muhalefet mi başarılıydı yok, bu nasıl yani Nasrettin Hoca gibi sen de haklısın, sen de, bu nasıl iş anlayamadım ben de… Arkadaşlar, insaflı olalım, dünyanın iki terörkolik örgütü devlete millete saldırıyor, hemen yanı başımız da iki istikrarsız devlet var, bu istikrarsızlığın biz sirayet etme ihtimali var, aklıselim herkes böyle bir anda iktidar çıkaracak bir partiyi destekler, bu seçimde de öyle olduğunu düşünüyorum… Uluslararası sorunlar, güvenlik kaygısı, bölünme kaygısı, kaosa sürüklenme kaygısı, hane halkının aşırı borçlanması, ekonomik, durgunluk ve sıkıntıların getirdiği şartlar hep iktidarı desteklemeye itmiştir vatandaşları. Yani ne iktidarın başarısı, nede muhalefetin başarısızlığı diye okumak gerek bu seçimleri….
13 yıldır iktidar da olan bir parti, istikrar için oy isterse, bunun başarı neresinde, yani istikrarı sağlamak ve devam ettirmek için 13 yıldır üstelikte tek başına iktidarda olup da hala istikrarı sağlayamadım bir dönem daha iktidarda kalırsam istikrarı sağlarım ne demek? Buna vatandaşların oy verdiğini ve başarılı bulduğunu belirtmek ne demek? İşte bu nedenlerle bu seçimden başarılı çıkan başarılı değildir, başarısız çıkan da başarısız değildir… Biz yine de görece başarılı olan Ak Partili arkadaşları kutlayalım, Ülkemiz için Milletimiz için hayırlara vesile olur/olsun dileyelim, devam edelim…
İktidar başarılı mı, başarısız mı, verilen destek başarılarından dolayı mı verildi, yoksa yukarda ki gerekçelerle mi?
Ben bir alan çalışması için Anadolu’muz da bir kasabanın orta ölçekli sanayi fabrikalarını dolaştım, şartlarını gördüm, ne yazık ki iş yerlerimizin neredeyse %70-80 böyle ve buralarda çalışanların neredeyse hepsi asgari ücretli, şartlar asgari yaşam seviyesinde, ücret asgari, çalışma süreleri ve yoğunluğu azami ve bu şartlar da çalışanlar, bu şartları, bu maaşları onaylarcasına iktidara oy veriyorsa burada başka şeyler aramak gerek… Buda yukarda saydığımız gerekçelerin yanı sıra aşağıda belirttiğimiz şu gerekçelerin de olduğunu düşünüyorum…
Başka gerekçeler nelerdir derseniz, sosyolojik algıların siyaseten iyi kullanılması, o zaman siyasal değil sosyolojik bir başarıdan söz edilebilir ki, bu da başka tartışma konusu… Geleneksel bağları, kültürel bağları siyasal mesajlara dönüştürmek, inanca bağlı değerleri siyasileştirerek söylem oluşturarak siyaseten halka yaklaşmak… Bu mesajlarla sizden biriyim denmesi ve toplumun iktidar partimizi ve liderini kendinden biri olarak kabul etmesinin etkisi üzerinde de durulmalıdır… Bunlar sosyolojik mesajlar, siyasette ikincil mesajlar olması gerekirken, birincil mesajlar olmuştur… Bu ekonomik, diplomatik başarılardan, siyasal başarıdan çok ortak dilin kullanılmasına dayalı bir seçim başarısıdır… Ama başarıdır…
O zaman, muhalefetimiz de topluma seçim beyannamelerini anlatırken, kültüre dayalı ortak dil kullanacak, ama öte yandan ülkemizin milli gelirinin yarısı kadar borçlandığımızı da topluma anlatacak… Üretim güdüğü bir toplum olduğumuzu anlatacak ve bu güdüklükten nasıl kurtulacağımızı çözüm önerisi olarak topluma sunacak... Hem kişisel, hem kurumsal, hem de kamusal tasarrufun düşüklüğünü ve kaynak için tasarrufun gerektirdiğini de anlatacak… Gelir dağılımında ki eşitsizliklerin bu iktidar döneminde daha da artığını anlatacak… Kültürel olarak bizden biri gibi durulurken, ekonomik kaynakların paylaşılmasın da hiç de öyle davranılmadığını toplumun diliyle topluma anlatılacak ki… Kendisine bu görev verildiğin de topluma göreve hazır olduğunu da anlatacak ve ikna edecek… Bunlar üzerinden baktığımız da muhalefetin işi iki kere daha zor…
Ülkemiz siyasetine kalite gelsin, eleştiriler üzerinden iktidar eksikliklerini tamamlasın, böylece ülkemizin ve bizim refah seviyemiz artsın… Siyasal konjektür hazır olduğunda da muhalefet ülke yönetimine alternatif olarak hazır olduğunu topluma anlatsın ve toplum iktidarı değiştirme gereği duyarsa, alternatifleri değerlendirsin… Bu seçimde değiştirme gereği duymamıştır…
Kim başarılı, kim başarısız derseniz, bende siz karar verin derim… İpuçları, ülkemizin borçları, bu iktidar dönemin de ne kadar arttı, devlet işletmelerinden ne kadarı elden çıktı, daha doğrusu yabancılaştı… Özelleştirilen kurumların ne kadarı şu an işletiliyor… İşsizlik ne seviye de… Kurumların, kuruluşların, kişilerin üstelik de ithal ürünler üzerinden lükse bulaşması toplumsal bir sorunun habercisi mi? Tasarruf edemememizin nedeni nedir?
Sorunlar var önlem alınması gerektiğini ülkeyi yöneteceklere hatırlatarak hepinize selam ve sevgilerimi sunarım… Daha barış içinde, daha refah seviyesi yüksek, daha adil bir ekonomik ve sosyal paylaşıma dayalı, sorunlarını demokratik hukuk kurallarıyla çözen toplum da, sevgi ve saygıya dayalı, mutlu gelecekler de yaşamak nasip olsun… İktidara gelen partimizin de bu alanlarda ki eksiklikleri giderme konusunda başarılı olmasını dilerim…
Hüseyin Benek – Kasım 15 – www.vatandasfikri.com
|