|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
SINIRLAR! |
SINIRLARIMIZ!
Öteden beri böyle insanlar sınırlarını bilmiyorlar, yada bile bile başkalarının sınırlarını, ihlal ediyorlar... Bunu kah kendi gücüne dayanarak, kah saldırgan tavırlarına dayanarak, kah makam ve mevkisinin verdigi yetkileri yanlış kullanarak yapıyorlar. Oysa ki kamu yetkileri hizmet için verilmiş, yetkilerdir bilmiyorlar. Bazen da ekonomik gücüne dayanarak sınırlarını aşıyorlar. Normal insanın hem kendi sınırlarını hem karşısındakinin sınırlarını bilerek ve bu sınırları dikkate alarak yaşaması gerekmez mi?
Ne yazık ki yukarıda saydığımız nedenlere dayalı daha çok güçlü olduklarını düşünenler (aslında güçlülerin en çok sınırlara dikkat etmesi gerekir) güçsüz gördükleri ve saydıklarının sınırlarını ihlal ediyorlar... Ana baba, çocuklarının, erkekler kadınların, istisnai olarak kadınlar erkeklerin, kamu görevlileri vatandaşların sınırlarını ihlal ediyorlar... En basit sınır ihlaline örnek vermek gerekirse actığımız yüksek sesli bir müzigin komşumuzun sınırlarını ihlal ederek onun dairesine, odasına ve kulagına ulaşmasını örnek gösterebiliriz... Trafik de karşıdakinin geçiş hakkını yok saymayı, sıra ile yapılan işler de sıraları yok saymayı, kişilerin odalarına izinsiz girmek gibi onlarca sınır ihlallerini sayabiliriz.... Siz neden rahatsız oluyorsanız karşıda ki muhtemelen ondan rahatsız olur, işte sınır belirlemede ki ölçümüz... Bunu normal insanlar yapmaz normal insanlar hak ve sınırlarını bilir ve hakkın kutsal olduğu bilinciyle kimsenin sınırlarını aşmaya çalışmaz. Sınır saygısı gelişmiştir normal insanlar da...
Yani bunlar normal insanlar degil mi demek istiyorsunuz derseniz evet degiller, normal insanlar haklara sınırlara dikkat eden insanlardır... Bu insanlar da sınırları aşma istegi olsa bile onlar bu isteklerine gem vururlar kendi sınırlarını aşmazlar. Cün ki kendi sınırları aşıldığında nasıl rahatsız oluyorsalar, başkalarının da rahatsız olacaklarını düşünebilecek kadar olgunlaşmışlardır...
Bu sınır ihlalleri her ortamda olmakta, ev de aile için de, okulda ders de, iş yerinde çalışanların haklarına saygı duymayarak bir çok şekil de sınırlarımız aşılmak da bu durum da bizi gergin, cabuk kızan, saldırgan ve mutsuz kişiler yapmaktadır...
Bunun bir adım ilerisi ise birbirine güvenmeyen, nefret eden, saldıran/saldırgan böylece için de yaşadığı toplumun tadını kacıran kişilerin oranı gün be gün artıyor mu ne? Yada görüntüleme ve iletişim kanalları arttı da bize bu haberler daha mı çok ulaşıyor ne? İkisi de olabilir, ama sorunumuz bu sınır aşanları nasıl sınırlarında tutabiliriz?
Bu sınır aşan kişileri nasıl sınırlarında tutacagız, evet bu önemli bir sorun, cezayla mı, tepkiyle mi? Hem ceza, hem de tepki verirken, ya bu sınırsızların sınırını aşar da onlara benzersek, bu kişilerin bile sınırlarını aşmaktan Allah korusun.... Her sınır aşılması hak ihlaline girer... Hak ihlalinden daha büyük günah var mı?
Erkeklerin yaygın olarak kadınların sınırlarına ve kişisel haklarına riayet etmediklerini görüyoruz bu nedenle, hem aile içi sorunlar yaşanıyor hem de toplumsal sorunlar.
Son olay üzerinden konuyu ele alırsak nasıl yanlış yapıldığını daha iyi anlar ve bu sınırsızların nasıl da vahşileştiklerini görürüz... Kadın erkek ilişkilerin de ciddi sorunlar var, en acı olay Özgecan tecavüzü ve öldürülmesidir ki en büyük acı ve en ileri sınır ihlallerine örnek gösterilebilir... Sen bir kadına bir öneri götürüyorsun, üstelik de bu kadın senin dolmuşunda müşteri, bir, müşteri haklarını ihlal ediyorsun iki, kadın ve insan haklarını ve sınırlarını iyice aşıyorsun, durmuyorsun en önemli sınır olan yaşam hakkını ihlal ediyorsun... Sana bu toplum ve kurduğu devlet organizasyonu sınırını hatırlatmalı degil mi? İşte cezanın farz olduğu nokta, ama Özgecan'ın babası o büyük insan, sevmeye ihtiyacımız var, barışa ihtiyacımız var bu kişiler cezasını ceksin ama zulmedilmesin acıklamalarıyla bize insan yanımızı göstermiştir...
Evet bu sınırsızlara ceza verecegiz ama ceza zulme dönüşmeyecek sanırım sınırlarımızı bilmek bu olsa gerek...
Sınırlarımızı ve sınırları bilerek bu sınırlara saygılı yaşamak, daha çok sevmek, daha çok barış için de yaşamak için sınırlara dikkat ederek yaşamak dilek ve temennileriyle selam ve sevgilerimle.....
Hüseyin Benek --- Şubat 15 -- www.vatandasfikri.com
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|