DEMOKRASİ ve ÖTEKİLER
Demokrasinin bazı temel ilkeleri vardır, serbest aday olma ve serbest seçimler, bu seçimlerle vatandaşların iradesini yönetime, meclise temsilen yansıtılması sağlanır…
Demokrasinin ikinci temel ilkesi güçler ayrılığıdır, bu şu nedenle önemlidir, devletin gücü kurumsal olarak üçe bölünür, yasama (TBMM), yargı (HSYK), yürütme (Hükümet, Cumhurbaşkanı), bu güçler birbirini denetler ve devlet yönetiminde denge ve denetim aracılığıyla hukuk kurallarına göre devletin yönetilmesi, hükümetin vatandaşlara hizmet etmesi saglanır… Devlet gücü tek elde toplanırsa, denge ve denetim olmaz yönetimler keyfiliğe ve yanlı kararlara düşme ihtimali artar… Sonraki demokratik temel nedir derseniz?
Ben size demokrasi örgütler rejimidir derim, iyi örgütlenmemişsek, iyi işleyen örgütlerimiz yoksa demokrasi, demokrasi ilklerine göre işlemez.. İşte tamda bu nedenlerle, demokratik iç işleyişi olan örgütler olmazsa demokrasinin bir ayagı eksik olmazmı? Bir parti düşünün tüm ilçe ve il başkanlıkları seçimlerinde tek aday ile seçim yapıyor, tek seçenekle nasıl seçim yapıyor, parti adayları ve delegeleri vallahi anlamış degilim… Tiyatroda bile demokrasi oyunu olsa iki aday olmak zorunda ve bu iki aday içinden, vatandaşlar, parti üyeleri iyi olanı seçerek önce partiyi sonra devleti temsilen yönetme yetkisi verirler… İşte bu işleyişlerin hemen hemen hepsi demokrasi ilklerine göre eksik seçimlerle yapılıyorki Yani serbest aday olma, seçenlerinde kendi iradeleriyle seçtiği parti organları yoksa, bu partilerde demokrasi de yok diyebiliriz… O zaman ne var? Öteki yönetimler, melez yönetimler?
Ötekiler kimler, Kırallar, Padişahlar, Monarklar, Otoriterler, totoliterler var diyebiliriz, diyebiliyormuyuz, demokrasiye saygımızdan dolayı diyemiyoruz ve demokratik olmayan bu yapıları demokrasiye davet etmekten başka bir şey elimizden gelmiyor… Oysa demokrasilerde asıl unsur vatandaşlardır, yani onlar vatanında, devletin de sahipleridir devleti çoğunluğun seçtikleri kişiler ve parti yönetir… Ne yazıkki temsilciler, vekiller asılların yani vatandaşları üzerinde bir etkiye sahipler, seçildikten sonra vatandaşlara karşı genel olarak sorumluluk hissetmezler.. İşte tamda burada artık demokratik ilkelere göre eksikliklerle dolu seçimlerle belirlenen yönetimlerden ne kadar demokrasi ruhuna göre yönetim sergilemelerini nasıl bekleyebileceğimiz, üzerine düşünerek.. Demokrasi ve ötekiler konusu üzerine, çoğunluğun seçtiği, yönetimlerin azınlıkta kalanlara, yani muhalefette kalanlara nasıl davranacağı konusunda demokratik ilkeler ne öngörürler??
Demokrasi, yasalar ve kanunların, ilke ve kuralların krallığıdır, kim yönetime gelirse gelsin, seçimle geldiği gibi, seçimle de gideceği demokratik yasalara baglılığın gereği gibi… Azınlıkta kalanların, yani iktidar partisini desteklemeyen, ötekilere karşı da hukukun gerektirdiği adalet ölçüleriyle davranmayı demokratik hukuk kuralları zorunlu sayar.. Her yönetimde iktidar vardır, sadece ve sadece demokrasilerde muhalefet vardır, örnegin K. Kore de neden muhalefet yoktur, demokrasi yokta ondan… Çünkü ötekinin korunması demek muhalefetin, farklı düşünen ve inananların korunması demektir… Bu demokratik ilkeler Anayasamız da olup, uygulamalarda, hükmet edenlerin, kamu yöneticilerinin genel kuraları olarak iktidardakileri de, muhalefeti de bağlar…. Son olarak…
Siyasal dile baktığımızda her daima iktidardakiler ve muhalefettekiler, birbirlerini tek adamlıkla, demokrat olmamakla, hain olmakla, dış güçlerin elemanı, projeleri olmakla, zilletlikle, yolsuzluklarla ….. şeref yoksunluklarıyla, başka devletlerin ajanları olmakla suçladıklarını görüyoruz… Bu suçlamaların onda biri doğruysa, o zaman durum çok vahim demektir… Herkes devleti, vatanı, ötekinden kurtarmaya çalıştığına tanık oluyoruz ve soruyoruz!!
Bizi bu ekonomik krizten, hatta buğrandan kim kurtaracak, bize bunun hikayesini yazan bir ittifakı yönetime getirelim ve sistemimiz demokrasi ve demokratik seçimlerimiz daha iyi yaşanılan bir ülke inşa etmesi dileklerimle.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 21.12.2022
|