GÜVENLİK GÖREVLİLERİ
(Güvenlik Kurumları, Görevlileri, Vatandaşlar, Devlet)
Güvenliğin birkaç boyutu vardır, biri sınır güvenliğidir, ikincisi ise vatan sınırları içinde vatandaşın, kuralsız vatandaşlara karşı güvenliğidir. Hangisi önemlidir derseniz hangisi önemsizdir derim… İşte bu nedenle her vatandaş güvenliğin önemini bilecek, güvenlik personeli olan vatandaşlar da iki kere bunun önemini bilecekler.. İki kere bilecekler dememde ki maksat, bunları öyle eğiteceğiz ki hem fiziki, hem de zihni…
Birinci eğitim devletin yazılı kurallarını öğrenecek, bu yazılı kurallar da vatandaşın hakkı, hukuku nedir öğrenecekler, bundan hemen sonra ise ister vatanın ister vatandaşın güvenliğini sağlarken işinde gücünde olan vatandaşlara karşı nasıl davranacaklarını da iyi bilecekler. Bu şu demektir, bir güvenlik görevlisinin güvelik görevlisi olabilme nedeni, vatanı ve vatandaşı koruma amacıyladır… Yani var olma nedenlerini yok sayarak var olunamaz, bunun için de ister genel sınırları koruyan, vatanı koruyan(TSK) ister, vatandaşın can ve mal güvenliğini koruyan, (Polis ve Jandarma)kesinlikle sınırlarını iyi bilmeleri gerekir.
Bunun içinde suca bulaşmamış vatandaşlara karşı son derece saygılı, suca bulaşmış vatandaşlara karşı da yasaların gerektirdiği ölçüler de davranılması güvenlik hizmetlerinde yaşanan sorunları azaltacaktır. Ayrıca güvenlik güçlerinin düştükleri temel bir hatada tepki gösteren vatandaşlara karşı nasıl davranacağıdır.
İster, kişisel hak kayıpları karşısında, ister ülkeyi yönetenlerin yanlış kararlarına karşı vatandaşın tepki gösterme hakkı olduğu bilinci daha tam anlamıyla yerleşmemiş olduğu gözlenmektedir. Bunun da iki ayağı vardır, biri vatandaşların tepki dozu, sınırı, iki güvenlik kuvvetlerinin bu tepkilere karşı müdahale dozu… Şahsen ben ikisinde de bazen sınırları aşan durumlara tanık oluyorum… Devlet, hükümet yetkilileri ve güvenlik görevlileri haklı tepkileri teşekkürle karşılaması gerekirken, her tepkiye haklılık ve haksızlık, hukukilik, yasallık ölçüleriyle yaklaşılmazsa… Vatandaşlar tepkisizliğe düşer, tepkisizlikte devleti yönetenlerin, yanlışları hatalı kararları doğru yanılgısına düşmesine neden olur… İşte bu durum toplumsal işleyişi tepkilerden daha sorunlu hale getirir…
Güvenlik görevlilerinin seçilmesi eğitilmesi ise, en az güvenlik kadar önemlidir, onlar, güveni, huzuru can ve mal emniyetini sağlayacaklarına göre, onların da eğitimi bu işin önemi kadar önemlidir. Fiziki ve ruhi dayanıklıların bu göreve seçilmelerinin yanı sıra, bunların eğitilerek alanlarında ki, yasaları, yönetmelikleri, mevzuatları iyi bilmeleri gerekir ki… Ayrıca sanat, müzik gibi incelik verecek, fiziki olarak da güç verecek, savunma sporları alanlarda da eğitilerek daha bir eğitim seviyesi yüksek kamu görevlileri olarak, hem kendi görevlerinden doğan haklarını iyi bilsinler, hem de vatandaşların haklarını iyi bilerek, onlara nasıl davranacaklarını… İstisna da olsa, zaman zaman görünen odur ki, herkese suçluymuş gibi davranılması, bir yöneticiyi korumak için bütün vatandaşlık hakkını hukukunu yok saymalar, onaylanmayacak bir durumdur..
Devletinde, görevlilerin de, asıl amacı vatandaşa hizmet etmektir, biz bunu tersine uygularsak, vatandaşı devletin hizmetine verirsek toplumsal vasatlıktan kurtulamayız… İşte bu nedenle vatandaşların eğitimi, kamu personelinin eğitimi, bir toplumsal bilinç oluşturacak şekil de olmalıdır. Bunun içinde eğitim ilk okulda hatta kreşlerde başlamalı ve hayat boyu devam etmelidir. Vatandaş bilinçli olmalı haklarını hukukunu bilerek kamu görevlilerinden, güvenlik görevlilerinden bu haklarına saygı beklemeli, göstermediklerin de tepki göstermelidir… Vatandaş haklarına kendi sahip çıkmazsa, kimse çıkmaz, güvenlik görevlileri korumakla sorumlu olduğu vatandaşın haklarını hukukunu yok sayarsa… Orada toplumsal düzen değil toplumsal kaos olur ki… Bu birçok toplumda yaşanılan sorunların temelinde sosyal eşitsizlikler ve güvenlik sorunları yatmaktadır… Bizde de zaman yaşanılan güvenlik sorunlarının temelinde eğitimsizlik, vatandaşlık bilincinin tam olarak oluşturulamaması, devletin vatandaşı kendi memuru gibi görerek sürekli talimatnamelere benzer yasal düzenlemeler yapmasıdır ki…
Bu durumda vatandaşlar ya tepki gösterirler, devlet kurumları, hükümet, güvenlik görevlileri bu tepkileri çok çeşitli değerlendirmez ve sadece güvenlik kuvvetleriyle bastırmaya çalışırlarsa… Bu durum da vatandaşlar tepkisizliğe düşerler ki, tepkisizlikte, sınırsız tepkiler de, bu tepkilere güvenlik kuvvetlerinin orantısız müdahalesi de üçü de sorundur. Yasal, vatandaş tepkisi, güvenlik güçlerinin yasal sınırlar için de orantılı müdahale ile denge sağlanabilir…
Her şeye rağmen güvenlik, güvenlik kuvvetlerinin işidir, bu vatandaşlar olarak hepimizi ilgilendirir, hepimizin yararınadır, dünyanın sorunu, güvenlik ve özgürlük, kamu görevlileri hakları, devletin sınırları, vatandaş hak ve özgürlükleri arasın da denge sorunu yaşamaktadır… Ülkemiz de devlet sınırları, vatandaş hakları için demokratik hukuk kuralları için de, bu denge için çalışılmaktadır, dilerim başarırız… Selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 05.04.2016 08:17 – www.vatandasfikri.com
|