DÜŞÜNCE ve İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
(Baskın Düşünce Ne Diyorsa Doğru, Demiyorsa Yanlış mı?)
Bir komşumuzdan yansıyan bir sorun yaşıyoruz 6-7 yıldır, komşumuz Suriye de uzun süredir sorun yaşanıyor, bu sorunla ilgili çeşitli fikirler kanaatler ortaya konuyor… İlk zamanlar oraya girmeyelim, oradaki meşru hükümetin otoritesini sarsacak işler yapmayalım diyenler kınandı, girildi ne kazanıldı, 4 milyona yakın sığınmacı misafir… Bu sorun büyür diyenlere karşı bir aya kalmaz merkez camisinde Cuma Namazı Kılarız dendi… Ama 7 yıl aşıldı, olaylar devam ediyor herkes vekâleten savaşacak, bir grup oluşturdu, kimse kendi askeriyle savaşmak mı istemiyordu, yoksa uluslararası hukuk, kamuoyu baskısı mı bunu gerektiriyordu? Sonra birileri burada bir emperyalist oyunun içinde olabiliriz, bunu düşünelim bu soruna bölgesel işbirliği ile yaklaşalım diyorlardı, onlara hükümet savunusu yapan hukukçu, gazeteci, akademisyenler, Hükümet ne derse onu savunanların medyada en çok sesi çıkıyor, diğerlerine demediğini bırakmıyor, iktidar partisi yetkilileri de olmadık sözler söylüyorlardı… Buna karşı muhalefet söz söylediğinde, bu kararlar eleştirildiğin de, siz bizim yöneticilerimize şunu dediniz, bunu dediniz, bunların aynısı Fetö, Pkk diyor, Esad diyor diye adeta bu konuyla ilgili konuşmaları, düşünce beyanları istenmiyordu… Şartlar değişti bölgesel işbirliği oluştu, bu sorunun çözümü konusunda atılan iyi bir adımdı, şimdi bir grup Suriye merkezi hükümetiyle görüşmek gerek diyor, ama iktidar savunusu yapanlar yok olamaz oda kim oluyor, orada hükümet mi var diyorlar, bende onlara şunu diyorum… 4 yıl önceki Suriye haritasına bakın Suriye hükümetinin etkili olduğu alanlara bakın, şimdi bakın nasıl alan değişimi yaşanıyor… İlk başlar da otorite boşluğundan yararlanarak gelişen, geliştirilen İşid diye bir örgüt, sonra ortak düşman ediliyor ve etkisiz hale getiriliyor… Bu İşid’in yok edilişinden oluşmuş boşluk merkezi hükümete bırakılmak yerine, yine emperyalistlerce desteklenen Pyd/Pkk ya bırakılıyor… Sonra bölgede burası şu etnik kökenin denilen bir bölge oluşturuluyor, bu bölgedeki örgüt 30-40 bin tır silahla silahlandırılıyor, bu arada biz bütün uyarılara rağmen uyanmadığımız halde şartlar bizi uyandırıyor… Biz bunu kendimize tehdit olarak değerlendiriyoruz ve iki yıldır bu örgütüne karşı komşu ülke topraklarında operasyon yapıyoruz… Yine içimizden bazıları orada operasyon yaparken Suriye merkezi hükümetiyle görüşelim diyor, yine iktidar ne diyorsa onu diyenler, farklı bir ses, farklı bir düşünce ortaya atılınca niyet okumaları üzerinden yargılamalar, suçlamalar yapıyorlar… Bu son operasyona yönelik teskere (Operasyon İzni ) verilirken partiler ortak karar aldılar, bu arada bir parti başkanı içim, yana, yana izin veriyoruz dedi, hemen neden için yanıyor, istemezsen onaylama, diye saldırılar başladı, böyle tartışma, böyle doğruyu arama olur mu? Herkes savaş, çatışma dediği bir ortam da, bazıları barış dediği için taşlanmadığı kalıyor, böyle düşünce/ifade özgürlüğü olur mu? Gelelim ifade düşünce ve özgürlüğüne…
Konu Suriye olabilir, başka bir konu olabilir, yapay zekamı yapalım, kotlama robotik teknolojiler mi yapalım, alt geçit, üst geçit mi yapalım, baraj ve sulama kanallarımı yapalım bunları yaparken yerli sermaye mi kullanalım, yabacı sermaye mi kullanalım, bizim sermayemiz neden bu kadar zayıf diye soran, soruşturan kişilere karşı düşünme ve ifade özgürlüğü imkanı, ortamı sağlanmazsa, aynı Suriye sorununda yapılan yanlışlar yapılır… Üst geçit, alt geçit, kamu binaları yapılır sermaye kalmaz, teknolojik yatırımlar yapılamaz, yada protipler, modeller gerçek diye diye sunulur…
Her düşünceyi, her tartışmayı bizim gibi düşünmüyorlar, bizim gibi konuşmuyorlar diye engellersek, o zaman bizim gibi düşünenlerle baş başa kalırız, ya bizim düşüncemiz yanlışsa!? O zaman yanlış sonuçlar alırız, aldığımız da suç kimin? Bir hatırlatmayla yazıyı bitirelim, devlette, bir cemaat diğer vatandaşların haklarını gasp edecek şekilde örgütleniyor, birçok kişi bu cemaatin liderini keramet ehli ilan ediyor, ekseriyet de buna inanıyor… Bu genel yargıların dışında bir milletvekili meclis kürsüsünden bu cemaatin toplum için, devlet için tehlikeli olduğunu söylüyor, orada etkin olan, iktidar grubu o zaman ne düşünüyor, ne yapıyor, nasıl saldırıyor, şimdi ne düşünüyor ne yapıyor, kime saldırıyor?
İşte bu tür olaylardan dolayı, bilgi kaynaklarına ulaşma, düşünme, ifade özgürlüğü, doğru mu, yanlış mı, tartışma ortamı, doğruyu bilmeye, iyi düşünmeye ve sağlıklı seçimlerle iyi olanı bulmaya neden olacak, farklı düşünenlerden oluşan, tartışma, şura, meşveret meclislerini amaç edinmeliyiz… Bu amaçla doğru bilgi üzere, sağlıklı seçimler, iyi sonuçlar alarak, kişi/toplum olarak doğru, güzel, iyi olanı bulmak, mutlu yaşamak dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 16.10.19 – vatandasfikri.com
|