|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
UZAK YAKIN DIŞ SORUNLARIMIZ, DIŞ YÖNÜMÜZ! |
DIŞ SORUNLARIMIZ, DIŞ YÖNÜMÜZ!
Yakın ve Uzak Komşularımızla Sorunlarımız!!
KOMŞULAR İLE SORUNLARIMIZ
Önce bizim sorunlu olduğumuz ülkelere bakalım…
Yunanistan ile olan sorunlarımız, nelerdir, kaynakları nedir?
Yunanistan’la taa Osmanlıdan ayrılma döneminden bu yana, karşılıklı bakışımız dost hane olamıyor.. . Batılı devletlerin Osmanlıdan kalan son topak parcası Anadoluyu işgal girişimi de Yunanistan eliyle yapıldığı için aradaki mesafe daha da açılıyor.. Sonra adaların İtalyanlarca Yunanistan’a devri, sonra adaların kıta sahanlığı tartışmaları, ve silahlandırılması.. İki ülkenin arasının hala acık olmasına neden olmaktadır.. Türkiye'ye göre sorunların ana başlıkları; deniz yetki alanları yani, kara sularının genişliği ve kıta sahanlığı, hava sahaları, aidiyeti belli olmayan adacık ve kayalıklar nedeniyle sorunlar devam edegelmektedir… Sonra G.Kıbrıs’ın AB alınması, Dogu Akdeniz Enerji kaynaklarını paylaşımı gibi sorunlar devam ediyor.. Çözümü iki ülke yönetimlerinin iyi niyetle sorunları çözmek maksadıyla atacakları adımlara bağlıdır.
Irakla Olan Sorunlarımız…
Irakla sorunlar körfez savaşından önce algılarla başlatıldı, fırtına topu, kimyasal başlıklı Saddam Füzesi gibi düşmanlıkları körükleyecek söylemlerle aramız acıldı… Sonra Kuzey Irak'ın bazı bölgelerinde Barzani Talabani, kontrolüne geçmesi, buralara PKK'nin yerleşmesi derken.. PKK kontrol noktaları bulunduğunu ve yasa dışı şekilde halktan vergi topladığını, Irak hükümetinin ülkenin kuzeyindeki bazı bölgelerde fiilen egemenliğini tesis edemediğini, PKK'nın en az 10 bin kilometrekarelik alanı kontrol ettiğini yaklaşık 800 köyü zorla boşaltarak orada adeta bir üs, kamp kurduğu…Bu durumu Ülkemiz topraklarına taşıyacağını hedeflediğimizi düşündüğümüzden zaman zaman o bölgelerden gelen saldırıları karşılamak için o bölgelerde operasyon yapmak zorunda kalıyoruz ve Irak hükümetiyle, oradaki PKK amaçlarına vasilik yapan ABD ile karşı karşıya geliyoruz.. Aslında Irak merkezi hükümetinin yapması gereken operasyonları biz yapıyoruz.. Yada Irakla birlikte bu operasyonları yaparak orada merkezi hükümet dışında otorite bırakmamalıyız…
BM Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert, Konsey'e, olay hakkında kendisinin elindeki bilgileri şöyle özetledi: "20 Temmuz 2022 günü öğle saatlerinden sonra Parkha tatil bölgesine beş top mermisi atıldı. Burası iyi bilinen bir turistik bölge ve yılın bu döneminde, beklenebileceği gibi çocuklar da dahil çok kalabalık bir grup insanla doluydu. Birinci mermi Parkha'ya bakan yerleşim bulunmayan dağ eteğine isabet etti. Ancak ondan sonraki mermiler tesisin merkezini vurdu ve birisi bir yaşında bebek olmak üzere üçü çocuk 9 sivilin ölümüne ve 33 sivilin yaralanmasına yol açtı. Yaralılardan 11'ine cerrahi müdahale yapıldı ve üçünün durumu hala kritik olduğu ile ilgili açıklamalar var… Bu ülke ile sorunlarımızda Irak meşru hükümeti ile birlikte görüşmelerle çözülebilir…
Suriye ile Olan Sorunlarımız…
Burada bir iç savaş yaşandı, demokrasi olmadığı için monarşik rejimler ancak darbe, evrim ve vatandaşların isyanıyla görevden alınabilmektedir… Bu yöntemi denemek için dırşardanda destek alan muhalif gruplar mevcut Yönetimi devirmeye çalıştılar, bu esnada çok büyük içi çatışmalar çıktı, Suriye nüfusunun ekseriyeti komşu ülkelere kaçtı, ülkemizde de 5-6 milyon Suriyeli olduğu varsayılıyor… Orada beş altı grup oluştu, her grubun bir de dış destekçisi.. PKK/PYD Destekcisi ABD… Müslüman Muhalif gruplar Destekçisi Türkiye… Esat Destekçisi Rusya ve İran, bizim burada karşı çıktığımız iki grup var biri halkına zulmediyor dediğimiz Esat yönetimi, ikincisi yaratılan otorite boşluklarından yararlanan PKK/PYD… Bu örgütler aslında PKK yan kuruluşu olan PYD burada ABD destegiyle aynı Kuzey Irak da olduğu gibi bir bölgesel yönetim oluşturma peşinde… Son olarak söz konusu bölgeye bir operasyon yapma planı içindeyiz, İran, Suriye, Rusya, ABD herkes bu operasyona karşı olduğu açıklamalarını yapmaktadır… Bizim amacımız o bölgede K.Irak gibi bir yerin olmamasıdır, olabilir mi, Irak da nasıl olduysa burada da olabilir, bu nedenle bu oluşuma karşı çıkanlarla (Suriye Esat yönetimi, Rusya, İran) birlikte görüşerek bu sorunları aşmamız lazımdır.. Rusya, İran ile görüşmelerimiz devam etmekte, bir çok konuda aşlaşmaktayız, bu görüşmeleri direk Suriye hükümetiyle de yaparak, orada hükümet degiştirmek gibi bir görevimizin olmadığı, Suriyenin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu, orada otorite boşluğu oluşturacak ortamlara karşı olduğumuzu deklara ederek Suriyenin toprak bütünlüğünün sağlanmasına yardımcı olunarak bu sorun aşılabilir düşüncesiyle.. Batı Ülkeleriyle yaşadığımız sorunlara bakarak yazımıza devam edelim mi?
BATI İLE SORUNLAR!
Batı ülkeleriyle genelde şu başlıklarda sorunlarımız vardır…
Irakta ki Sorunlarımız.. Suriye deki Sorunlarımız, D.Akdeniz de ki Sorunlarımız… İran, Rusya İle Yakınlaşmaya Dayalı Sorunlar…
Birçok dış politika uzmanı, 1 Mart tezkeresi kararının, iki ülke arasında en çok iz bırakan kriz olduğu görüşünde.
O dönem Türk askerlerin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına ilişkin hükümetin talebi olan tezkere, gönderildiği TBMM'den geçmedi.
4 Temmuz 2003'te Irak'ın Süleymaniye kentinde Amerikan askerleri, Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı subayların bulunduğu karargâha baskın düzenledi, buradaki Türk askerlerinin başlarına çuval geçirilmesi sonrası gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Bağdat'a götürülmesi aramızın daha da açılmasına neden oldu…
8 Ekim 2017'de ABD, Türkiye'deki konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un tutuklanması sonrası, Türkiye'den yapılan vize başvurularını süresiz olarak askıya alınmasına nende oldu… Türkiye de yine vize başvurularını askıya alarak bu karara misilleme yaptı.
Papaz Krizi :Washington son olarak Türkiye'de ev hapsinde bulunan ABD vatandaşı Pastör Andrew Brunson'ın serbest bırakılmaması gerekçesiyle, bazı yaptırım kararları alındı, Eski başkan YTrap’ın bir tivitiyle TL aşırı değer kaybetti… Sonra!
S400 Krizi… F35 Krizi : İki ülke arasındaki gerginliğe, ABD Senatosu'nun da Türkiye'ye F-35 satışının geçici durdurulmasını da içeren yasa tasarısını onaylaması da gösteriliyorki, ABD ile sorunlar devam ediyor…
S-400 ve F-35 Krizi Bugüne kadar hava savunmasını jet uçaklarıyla yapmak zorunda kalan Türkiye, 2010’lu yıllarda AK Parti iktidarı döneminde bir hava savunma sistemi almak için temaslara başlamış. Bu doğrultuda, ilk olarak, 2013 yılı sonbaharında, teknik incelemelerin ardından Çin yapımı HQ-9 (FD-2000) hava savunma sisteminin alınmasına karar verilmişti.. Çin yapımı sistemin avantajı, Ankara’ya “teknoloji transferi” sağlayarak, ileride Türkiye’nin kendi “yerli ve milli” füze savunma sistemini üretmesine olanak sağlayacak olmasıydı. Olmadı, sonra Rusyadan s400 alınmasına karar verildi..
ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırımları devreye sokacağı fikri ikili ilişkilerde kriz ortamına zemin hazırladı. Ankara’ya S-400’lerin teslim edilmesinden sonraki süreçte ilk olarak ABD yönetimi Türkiye’yi F-35 programından çıkarma kararı uyguladı… Sonrulara Devam Etmek Gerekirse…
Dogu Akdeniz Enerji Kaynakları Paylaşım Sorunu
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 6 Şubat 2018'de Yunan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda Mısır ile Kıbrıs arasında Münhasır Ekonomik Bölge'lerin (MEB) sınırlarının belirlenmesine ilişkin 2013 yılında imzalanan anlaşmanın uluslararası hukuka göre geçersiz olduğunu söyledi. Bu açıklamaya Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tepki gösterdi ve anlaşmanın BM'de kayıt altında olduğunu söyledi.
28 Şubat 2018'de Kıbrıs Enerji Bakanlığı ve Amerikan enerji şirketi ExxonMobil, 10'ncu parselde, 141 ile 226 milyar metreküp arasında olan ve bugüne kadar Kıbrıs'ta keşfedilen en büyük doğal gaz rezervinin bulunduğunu açıkladı.
ExxonMobil ve Katar Petrolleri'nin konsorsiyumuna ait iki adet öncü araştırma gemisi, 5 Mart 2018'de Kıbrıs'a ulaştı. Beraberinde USS Iwo Jima amfibi hücum gemisi de bu öncü gemilere eşlik etti. Ancak daha sonra bir Amerika Birleşik Devletleri Donanması yetkilisi, USS Iwo Jima'nın 6. Filo kapsamında rutin görevini sürdürdüğünü ve Stena IceMax'ı korumak gibi bir misyonu olmadığını açıkladı.
30 Ekim 2018'de Türk petrol şirketi TPAO'ya ait Fatih sondaj gemisi, Kıbrıs'ın batısında petrol arama çalışmalarına başladı. Ancak Alanya-1 adı verilen bu alan, Kıbrıs'ın hak iddia ettiği kısımlarda bulunmuyor…
PKK/PYD Sorunu: Suriye iç savaşı sürecinde başlarda Türkiye gibi Beşar Esad rejimine karşıt bir pozisyon alan ve rejimin yaptığı katliamlar ve kimyasal saldırıları en ağır şekilde kınayan, hatta Suriye’de rejime yönelik bazı askeri operasyonlar da düzenleyen ABD, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD, DEAŞ veya DAEŞ) adlı radikal terör örgütünün ortaya çıkmasının ardından, politikalarında ciddi değişikliğe gitmiştir. 2014 yılından itibaren başlayan bu değişim, o yılın Eylül ayında IŞİD’in Kobani’ye saldırmasıyla daha da netleşmiş ve ABD ve diğer birçok Batılı ülke, IŞİD’e karşı PKK’nın uzantısı olduğu bilindiği halde, PYD/YPG güçlerine destek vermeye başlamıştır… Bunun sebebi, kuşkusuz, IŞİD’in vahşi ve sansasyonel eylemleri, yabancı gazetecileri, gayrimüslimleri (Yezidiler) ve Sünni olmayan Müslüman halkı hedef alması nedeniyle, onlara karşı savaşan ve İslamcı olmayan bir örgüt veya yapıyı vekaleten savaşa soktu…
Süpergüç olan ABD’nin küresel politika dizaynları ile bir Orta Büyüklükte Devlet olan Türkiye’nin bölgesel ve ulusal çıkarlarının her zaman örtüşmemesi yıllardır aynı pakda olan ülkemiz Türkiye ile ABD ve AB ülkleri arasında sorunlara neden olmaktadır… Bu sorunların temelin de şunlar olduğu düşünülmektedir…
- İletişim eksikliği veya kazaları (Trab Mektubu)
- Siyasal kültür ve gelenek farklılıkları
- İki ülkenin stratejik ilişkilerinde araya giren başka unsurlar (1 Mart Tezkeresi, Çuval Olayı, Rahip Krizi, Dogu Akdeniz Enerji Kaynakları,
PYD/YPG ve Suriye Sorunu).
Gelinen Noktada Caatsa Uygulamaları: ABD'nin, Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) Rusya, İran ve Kuzey Kore'ye gibi ABD’nin hasım kabul ettiği ülkeler listesine Ülkemiz Türkiye de Girmiş olsu.. Bu CAATSA da neler var derseniz siz CAATSA uygulamalarına bakmanızı öneririm.. Sonuç Olarak…
Yunanistan'da dün parlamentoda onaylanan ABD ile Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması, ABD'nin Yunanistan'da 3'ü yeni olmak üzere 4 üsten faydalanmasına olanak sağlıyor.
Yunanistan, ABD ile Ekim 2021'de Washington'da imzaladığı Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması'nı dün parlamentoda onaylarken taraflar, anlaşmayla, savunma alanındaki iş birliğini derinleştirme ve genişletme kararı aldı. Şimdi geldiğimiz noktada şu olasılığı hesaba katmak zorundayız..
Batı Bloğundan ayrılma veya Batı Bloğundan Atılma Olasılığı Olabilir mi?
Batının amiral gemisi ABD’nin Kültürel Kotlarının Kaynağı Avrupa ile yukardaki kronikleşmiş sorunların Batı bloğundan kopmamıza neden olabilir mi?
Yunanistan daki üstleriyle Batı bloğu sınırını artık Ermenistan dan degil sanki Yunanistan dan çiziyor gibi, bizi güvenilmez müttefikler listesine almış gibi de okunabilir… Bizim İran’la ve Rusya ile yakınlaşmamız, bizim bu iki ülkeye enerji bağımlılığımız, yakın dönem çıkarlarımız için onlarla işbirligini zorunlu kılıyor… Batı bloğu bu durumun zorunlulukları aşarak Türkiye Rusya, İran’ın stratejik işbirliğine dönüşmesi halin de yeni sınırını Ege’ye çekebilir.. O zaman bizim durumumuz ne olur, siyasal olarak demokratken, kültürel olarak, henüz demokrasiyi özümseyemedik.. Bu durumda batı bloğundan koparsak demokratik hukuk düzenimiz kağıt üzerinde kalır mı, Doğu bloğu varmı, varsa biz girebilirmiyiz? Doğu da iki, üç etkin devlet, Çin, Rusya, Hindistan, orta ölçekli devlet Türkiye, batı bloğunda ve batı hukuk düzeni için de, İran, referanslarını kendi dini yorumundan alıyor, Azerbaycan, kulağı, gözü Rusya dan gelecek sinyallere bakıyor… İsrail, Arabistan gibi orta ölçekli devletler var, ABD siz bir şey yapmazlar, bunlar bir blok oluşturabilir mi, bence oluşturamaz, ya sizce? Batı bloğun da ise ABD amiral gemi, Avrupa ( Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya,İspanya) etkin devlet olmaya aday ülkeler var.. Öte yandan uzak da olmasına rağmen, Japonya, G.Kore Avustralya gibi ülkeler var… Japonya, batı kültürünün, Nato’nun dışında ama bloğa bizden daha bağlı, ekonomik acıdan güçlü Kuveyt, Arabistan, Katar, BAE gibi ülkeler var.. Güç dengesi batı bloğundan yana… Bana sorarsanız hangi bloğu tercih edelim ben derim batı bloğu… Yakın ve Uzak Komşularımızla işte durum bu, ülkemizi yönetenlerin ve vatandaşlarımızın dikkatine bu düşünceleri sunar.. Vatandaşlarımızın ve ülkemizin faydasına olacak bir kararın ortak akılla, diplomatik yöntemlerle çıkmasını rica ederim.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com - 31.7.2022
Kaynaklar
1* https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-62312721
2* https://www.bbc.com/turkce/articles/c0kqznldyxeo
3* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41553003
4* https://www.setav.org/analiz-turk-amerikan-iliskilerinde-s-400-krizi/
5* https://tr.wikipedia.org/wiki/Do%C4%9Fu_Akdeniz_do%C4%9Falgaz_anla%C5%
9Fmazl%C4%B1%C4%9F%C4%B1#:~:text=Do%C4%9Fu%20Akdeniz%20Do%
C4%9Fal%20Gaz%20Anla%C5%9Fmazl%C4%B1%C4%9F%C4%B1,MEB)%
20kapsayan%20diplomatik%20bir%20anla%C5%9Fmazl%C4%B1kt%C4%B1r.
6* http://ijeass.gedik.edu.tr/tr/download/article-file/1469531
7* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56644932
10 * https://tr.euronews.com/2022/07/21/kuzey-irakta-saldiri-turkiye-pkkyi-isaret-etti-bagdat-ankarayi-sucladi
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|