ORTADOĞU – 1
ORTADOĞU BATAKLIĞI
Evet, ortadoğu sinekleri ortadoğuyu bataklığa cevirdiler, çünki bu sinekler bataklıktan besleniyorlar. Öyle ki insan cesetleri bile bunlara çok leziz geliyor, gözlerini iktidar para, çıkar hırsı, kin, nefret bürümüş… Meshep fanatizmi ve aşırı aşiretci yaklaşımlar bura da barışı zorlaştırmakta, bataklığın daha da yayılmasına neden olmaktadır.
Bu sineklere baktığımız da ne görüyoruz, benim aşiretim, meshepdaşım yaşasın başkaları ne olursa olsunu görüyoruz.
Başka ne görüyoruz, dincilik ve kavmiyetciliğin verdiği düşmanlıkları görüyoruz, vatan bilincinin yerine sadece kenci meshebini ve kavmini koyanların Ortadoğuyu yaşanmaz hale çevirdiğini görüyoruz…
Sınırların yapmacık olduğunu görüyoruz. Hala sınır tartışmalarının savaşlarının devam ettiğini görüyoruz. İsrail Filistin örnegin de olduğu gibi…
Küdüs sorunu, kutsal mekanlar çatışması olarak orta da duruyor, üç din de mescidi aksayı kutsal sayıyor…
Ortadoğu toplumlarının içine düştüğü fanatizm sarmalı farklıya izin vermiyor, farklı olan diger farklının yönetime geldiğin de yaşam hakkının da ortadan kalkacagını bildigi için sert tepkiler vermekte ve karşılıklı şitdet birbirini beslemektedir.
Farklıya , Kürt olsun Türkmen Olsun, Arab olsun, Ezidi olsun , Şii Olsun, Sunni olsun, Ayrıca Kürt Şii, Sunni, Türkmen Şii, Sunni diye de bölünülmüş ve kimse kimsenin yaşama hakkına saygı duymuyor… Gecenler de İŞİD denen örgüt Şii oldukları gerekcesiyle 1000'i geçkin insanı dünyanın gözleri önün de öldürmedi mi? Bütün bu ayrımcılık sinekleri ceset bekliyorlar konacak, üzülerek söylüyorum her gün bu sineklere yetecek kadar da ceset cıkıyor ortadoğudan… Daha da tuhafı bu yaşanılanların yakın tarihde durulacagı da varsayılamıyor…
Ortadoğuda sorun mu arıyorsun o kadar çok ki, Örnegin iktidarı ele geciren diger grupları neredeyse vatandaş saymıyor, İktidarı ele gecirenler sunniyse, Şiilerin, şiilerse Sunnilerin haklarını yok sayıyorlar. Diger etnik kökene dayalı ayrışmalar bu ayrışmanın gölgesin de kalıyor…
Ekonomik olarak paylaşım sorunu denen sorunu kimse düşünemez haldedir neden derseniz, zaten bunu düşünmesinler diye hem yerel iktidarlar hem de Küresel güçler ellerinden geleni yapıyorlar… Bu coğrafya da can derdi yaşatıyorlar, Zaten sorunlar üzerine düşünülmüş olsa sorunlar çözülecektir…
Hem vatandaşlık bilinci geliştirilmemiş, hem de gelişmemiş dolayısıyla haklar konusu gündeme bile gelmiyor, ayrıca dinin referans gösterilerek oluşturulan kurallar da zaten tartışmasız iktidarların güçlenmsine yönelik hizmet ediyor.. İlahi kuralları dünyevi iktidarını güçlendirmek için kullanan iktidarlar, ne ilahi kurallara nede vatandaşlık haklarına saygı duyuyorlar…
Küresel güçler ise burada ki enerji kaynakları nedeniyle anlaşabilecekleri iktidarların iktidar da kalması dışın da insan hakları, demokratik hukuk düzeni gibi kaygıları yok görünüyor… Irak işgalin de bu daha iyi anlaşıldı, kimyasal silah dediler meger yokmuş… Fırtına topu dediler meger yokmuş, özgürlük barış getirecegiz dediler ne getirdiklerini kendileri de bilmiyorlar, Dünya kamuoyuna acıkladıkları aradıkları hiçbir şey bulmadılar, zaten ajandalarında bunlar yazmıyordu, enerji kaynaklarını garanti altına alamk yatıyordu, aradıkları petrolü buldular ve bölge halkına istikrarsızlığı hediye ettiler…
İsrail filistin sorunu yine tarafların birbirlerini dinleyerek çözülmesi gereken bir sorun haline gelmiştir. İsral korsan devlettir, İsraili tanımıyoruz, çok saldırgan bir devlet, şu bu her konuda haklı bile olsanız İsrail orada duruyor ve girdiği savaşları kazanmış bir güç… Üstelik de Ortadoğu da ihracatına baktığımız da ürün çeşitlilinin en yüksek olduğunu ülke olarak görüyoruz. Yani çalışıyor üretiyor… Şimdilerde de Akdeniz de dogal gaz bulma aşamasında ki daha da güçlenecektir.
Hele meshepsel bir bölünme üzerin de zaman zaman konuşuluyor, Şiiler şöyle, Sunniler böyle diye daha geniş ittifaklar oluşturulma cabası mevcut sorunları daha da tektikler ki bu coğrafya iyice kötülükleri besleyen bataklığa döner ki daha çok yazık ederiz. Olaylara devlet mantığıyla yaklaşılmalı, devlet, devlet, vatandaş, devlet ilişkileri neyi gerektiriyorsa öyle davranılmalı yoksa bataklık sinekligine devam edilir ki kimse kazanamaz herkesin sorunu olur…
Bu kadar sorun var, bunlar ilk aklımıza gelen bataklığın nedenleri nedir diye düşündüğümüz de geldi, sorun varsa çözüm de mutlaka vardır. Yeterki sorunlara doğru yaklaşalım, sorunlara doğru sorular soralım.. Bölge ülkelerinin bölge sorunlarını öncelikle bölge ülkeleriyle konuşmaları gerekir, kendi araların da sorunları çözecek diyaloğun kurulması gerekir ki yılların verdiği sıkıntılar nedeniyle birbirleirne güven sorunu yaşıyorlar. Aşılması gerekir… Bu kadar sorun var, bunlar ilk aklımıza gelen bataklığın nedenleri nedir diye düşündüğümüz de geldi, sorun varsa çözüm de mutlaka vardır. Yeterki sorunlara doğru yaklaşalım, sorunlara doğru sorular soralım.. Bölge ülkelerinin bölge sorunlarını öncelikle bölge ülkeleriyle konuşmaları gerekir, kendi araların da sorunları çözecek diyaloğun kurulması gerekir ki yılların verdiği sıkıntılar nedeniyle birbirlerine güven sorunu yaşıyorlar. Aşılması gerekir…
Bütün bu sorunların yanın da gelecekte bu coğrafyayı başka sorunlar da bekliyor, örnegin kürsel ısınmaya dayalı kuraklık, su kaynaklarının kirlenmesi, alternatif su kaynakları yaratılamaması, Sınır aşan sular üzerine anlaşmaların yapılmamış olması, Türkiye, Arabistan, Mısır ve İran gibi devletlerin kendi aralarında diyaloğa gecerek, yaşanılan sorunlar karşısın da daha etkin görev almak yerine kendi siyasal hesapları ile bölgesel barış da yeterince etkin olmamaları bu bölgeyi daha da sorunlu hale getirecektir
Allah bu çoğrafyaya petrol ve dogal gaz nimeti vermiş, Neredeyse Dünya petrol rezervinin %60 a yakını bu bölgede, dünya dogal rezervinin %25-30 u bu bölge de bu zenginlik adil paylaşılırsa herkese yeter, bu kayangı olmayan ülkeler de buraların üretim merkezleri olursa bölge bataklık sineklerinden kurtarılır…
Bir bataklık var, parası olanlar yöneticiler dışındakiler ülkeleri bir bir terk ediyorlar, ya parası olamayanlar, ya çatışmanın için de olanlar, onlar can degil mi? Biz bu coğrafya da yaşayanlar sorunları körüklemeden çözüm yolları aramamız lazımdır…
Örnegin benim Ülkem Türkiye daha savaşa girmeden cevredeki savaşlar ve iç sorunlar nedeniyle son iki üç yılda ticari olarak belki de 50-60 milyar dolar zarar etti… Bu karışıkların yaşandığı ülkelerin zararlarını düşünebiliyormusunuz? Ekonomik zararlar telafi edilir ya yaşamadan kaybedilen canlara ne diyorsunuz? Şunu demelisiniz artık bakın kimse kazanamıyor, neden herkesin arkasında başka güçler var. Bu, şu demektir buradaki savaşlar biraz da vekaleten savaşlardır, yani ben burada ssürekli mermi buluyorsam, bütün yıkımlara rağmen ayakta kalabiliyorsam beni destekleyen ulusular arası bir güç de var demektir.
Önümüzde yıllar da daha da bataklığa dönecegi öngörüsünü üzülerek yapıyorum…
Gelecek sorunlara özetle bakalım ve önlemler alınması için çalışılmasını temenni edelim..
-Kudüs sorunu
-Su sorunu
- İsrail Arab, İsrail Filistin sronu
- Irak sorunu
-Suriye sorunu
- Demokrasi sorunu
-Kuzey Irak Kürdistan Sorunu
-İŞİD sorunu
Bu sorunlar masa da bekliyor, umarım şitdete baş vurulmadan daha büyük can kayıpları yaşanmadan çözülür sorunlar..
Bu uluslar arası etkin devletlere, güçlü devletlere, güvenlik konseyin de veto hakkı olan devletlere bir cift sözle bu yazıyı bitiyorum… Güçünüzü barış için kullanın, insanlar ölecekse siz varın biraz olsun o kutal çıkarlarınızdan vazgeçin, insan hayatını kutsal sayın…
Ortadoğu kanayan yara,
Ortadoğu benziyor bataklıklara,
Benziyor Otadoğu kaynayan kazana,
Ortadoğu bahtın kara,
Ortadoğu insanlığın yüz karası
Ortadoğu şu, Ortadoğu bu
Biz neyiz? Bir zulme, bir yanlışa, bir adaletsizlige, bir cinayete engel olma fırsatımız var da engel olmuyorsak, izin veriyorsak, göz yumuyorsak, seyici oluyorsak, biz sahi neyiz? Paraya tapan asalaklar mı, bataklıktan nemalana sinekler mi? Ben anlayamadım ne olduğumuzu varın siz işin, içinden çıkın.. Hiç vahşilige, zulme, adaletsizlige, ölüme duyarsız kalmamak dilegiyle selam ve saygılarımla…
Hüseyin Benek – Ekim 14 – www.vatandasfikri.com
|