EGİTİM HALİMİZ
(Eğitim de Amacımız)
Eğitim, halimiz ne durumda, merak eden var mı? Siyasetçilerin tartışmalarına bakıyorum, kaç bin sınıf yapıldığından bahsediyor, akademisyenlerimiz bu konuda büyük bir sessizlik içinde, gazetecilerimiz eğitim konusunda düşünce beyan etmekte isteksizler, bu konuyu gündemi yapan entelektüellerin sesi ne siyasilere nede vatandaşa ulaşmıyor… Eğitim hayatımız yaz, boza dönmüş deneme yanılma yöntemiyle doğruyu bulmaya çalışıyoruz henüz bulamadık gibi gözüküyor…
Eğitimde kendi ekollümüzle, evrensel bilgilere ve yöntemlere dayalı bir nitelik yakalayamadan sanırım seviyemizi yükseltemeyeceğiz, gelişmiş toplumları yakalayamayacağız, hep gelişmekte olarak kalacağız, gelişmişler daha hızlı gelişirse biz belki de geri bile kalacağız… Eğitim de halimiz nedir, bunu nasıl belirleriz?
Bir uluslararası ölçme sınavlarında öğrencilerimizin seviyelerine bakarız… Sonra eğitim hayatını bitirip Ar-Ge atölyelerinde, fabrika atölyelerin de, sanayi de tezgah başında, tarlada üretimde eğitimin sonucunu görürüz, ne görüyoruz, bu alanlarda hem teknik acıdan, ürün çıktısı açsından artışlar var mı? Yönetenler ve vatandaşlar memnunmuyuz? Ben memnuniyetsizliğin yüksek olduğunu düşünenlerdenim… Neden?
Hepimiz görüyoruz, ürün artış sonuçları yok, uluslararası sınavlar da seviye düşük o zaman bir yerlerde bir yanlış yapıyoruz ki, istenilen sonucu alamıyoruz… Yanlış yapan kim, bunun için eğitim paydaşlarına bakmamız lazım, eğitim hayatında sadece bir paydaş yok, birkaç paydaş var… Bunlara bakalım mı?
Birinci paydaş öğretmen, ikinci öğrenci, üçüncü aile, dördüncü okul, beşinci eğitimden sorumlu yöneticiler, bütün bunlar az yada çok sorumlu ve bu eksikliklere baktığımız da, eksiklikleri var, toplum olarak eksikliklerimiz var… Bu eksiklikler ne olabilir? Bunun için sorumuz eğitimin amacı nedir? Olsun ve bu sorumuza cevap bulmaya çalışırken belki de eksikliklerimizde görürüz… Eğitim alanında bize eksikliklerimizi gösteren uluslararası bir ölçme sınavı olan PİSA sonuçlarına bakalım ve ilk 15’e bakalım ki, eğitim halimizi anlamaya yardımcı olacaktır… İlk 15: 01- Singapur 02- Japonya 03- Estonya 04-Tayvan 05- Finlandiya 06- Çin: Macao 07- Kanada 08- Vietnam 09- Çin: Hong Kong 10- Çin: Pekin, Şangay, Jiangsu ve Guangdong 11-Güney Kore 12- Yeni Zelanda 13- Slovenya 14- Avustralya 15- İngiltere İlk onbeş başarılılardan oluşmaktadır… Son 15 de kimler var inşallah biz yokuzdur, bir bakalım mı? Son 15 de yokuz ama durumumuzda hiç de iyi değil!!! Neredeyiz?
74 Ülke öğrencileri katılmış biz konulara göre 50-51 sıradayız, bu hiç de iyi bir yer değil ortalama yer 35-37 diyelim ki… Ortalamadan çok düşük bir seviyedeyiz… Bu seviyenin yükseltilmesi gerek, ekonomik imkanlarla alakası var mı var, ama biz 18-19 ekonomik büyüklüğe sahipken eğitim sevimizin 50-51’ler de olmasını ekonomiyle açıklayamayız… Şunu diyebiliriz Ülkemiz de ekonomik eşitsizlikler çok fazla bundan belki olabilir… O zaman başka nedenler var, ne olabilir, herkes bu durumumuz üzerine düşünsün ve laf kalabalığı yapmadan en yakın il, ilçe müdürlüklerine raporlar sunsun… Öğretmenler rapor sunsun diyeceğim, ama sen nasıl bizim başarısızlığımızı iddia ediyorsun ve başarılı olmak için rapor sunuyorsun diye o öğretmenin anasından emdiği sütü 35-40 yıl sonra burnundan fitil, fitil getirirler… O zaman milli eğitim müdürleri raporlar sunsun, efendim biz rapor sunamayız devlet memuruyuz ve büyük ölçüde siyasal desteklerle buraya geldik… Bizi destekleyen hükümet politikalarını eleştiremeyiz… O zaman eğitim fakülteleri raporlar sunsun, biz sadece öğretmen yetiştiririz, YÖK, ile yok olmak istemeyiz… Bizde insanız bizim de hükümetten, YÖK den, siyasetten beklentilerimiz var, bize bu zor görevi vermeyin… Muhalefet rapor sunsun, onu da mızıkçılık yapıyor, her şeye itiraz ediyor diye kimse dinlemiyor… Efendim başarılı olan ilk on ülke ne yapmış ona bakalım mı? Olur mu, öyle şey biz farklı bir milletiz, farklı bir ümmetiz…. Her şeyi ithal ediyoruz eğitim sistemini ithal edemeyiz… O zaman Eğitim Sendikalarından görüş alalım, onların bir bölümü marjinallerin elinde, bir bölümü de biz, ne diyorsak onu diyor… Sivil toplum örgütleri(Okul Aile Birlikleri, Okul Yaptırma Dernekleri, Öğretmen, Öğrenci dayanışma Dernekleri) ne aşamada onlardan da rapor gelmiyor mu? Zaten bazıları örgütsüz, bazıları kağıt üzerin de, bazılarını iktidar partisi yetkilileri organize ediyor, bazılarını da bürokratlar yönetiyor… Ya arkadaş sorun var hepimiz görüyoruz, ama hepimizde üç maymunu oynuyoruz, soruna karşı körüz, sağırız, dilsiziz… Asıl sorunların çözümsüzlüğü bu olmasın… Olabilir, hemen aklıma, sosyal bir sorunda rapor veren Prof. Dr. İsmail Beşikci’nin Başına Gelenler geldi… Benimde aklım tak diye başıma geldi, hemen düşüncelerim değişti..
Egitim sisteminde ki gelişmeleri görmeye başladım, Kitaplar bedava, akıllı tahtalarda eğitim görüyor çocuklarımız, derslik sayımız patladı, bütçeden en çok payı eğitim için ayıran hükümetimiz var… Büyüklerimiz iyi şeyler yapıyor, büyüklerimizi eleştirmek bizim haddimize mi? İçimde ki şeytan şu soruyu sorduruyor, acaba, Singapur, Japonya, Estonya, Tayvan, Finlandiya ne yapıyor da eğitim seviyesini yükseltmiş? Onlar ilk neden beşte de biz 50 deyiz? Şeytan bu ya, sordurdukça sorduruyor, acaba orada ki orta eğitim kurumlarının, kaç kaçı din eğitimi kurumu olarak ayrılmış, bizim okullarımızın kaçta kaçı dini eğitim kurumu? Bu bizim lideri de geçen seneki okul açılışında az alkışlamıştı, ben bundan o zaman şüphelenmiştim, lan bunun içine şeytan girmiş, din eğitimi yaptırmayın diyor, baksana… Herkes Allah rızası için taş atsaya… İşte arkadaşlar sorunumuz bu, sadece eğitim alanında değil, birçok alanda böyleyiz… Sorun belli, çözüm yolları belli, bize düşen neden sonuç ilişkisi içinde sorunlara çözüm odaklı yaklaşmak… Yaklaşırız dilek ve temennileriyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek –12.11.17 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
3- https://tr.sputniknews.com/turkiye/201612131026280973-pisa-imam-hatip-lisesi/
|