MERKEZİN DAGILMASI
(Ekonomik, Siyasal, Kültürel Merkezlerimizin Korunması)
Her olayın, her yapının, her olgunun bir merkezi vardır, toplumların da, bu merkezden uzaklaştıkça onun, o olması zayıflar… Her sistemin merkezi olur, ekonomik bir merkez olur, siyaseten merkez olur, kültürel bir merkez olur…. Bu merkezden uzaklaşmalar o sistem içinde soruna neden olur…
Örnegin liberal bir ekonomi uyguluyorsunuz serbest piyasa kuralları merkezdir, piyasaya her müdahale merkezden uzaklaşmadır, bu sistem de soruna neden olur…
Demokrasilerde siyasetin merkezi güçler ayrılığıdır, yasama, yargı, yürütme güçlerini ayrı kurumlar kullanır, bu güçler ayrılığından her uzaklaşış, demokratik sistem de soruna neden olacaktır.
Kültürel merkez ise o toplumun gelenekleriyle oluşmuş, gönüllü kabul edilmiş kişisel ve toplumsal davranışlarımızdır, bunlardan her uzaklaşış kültürel olarak merkezden uzaklaşış demektir. Merkez dağılırsa ne olur…
Örnegin ekonomik olarak merkez dağılırsa yeni merkez oluşturulur, bu dağılma anın da sorunlara, kaosa neden olur… Bunu yakın tarih de Sovyetler birliğinin Sosyalist ekonomik sistemden, Liberal sisteme geçişin de yaşanmıştır ve yeni liberal merkez oluşuncaya kadar ekonomik krizler oluşmuştur… Bu bilinçli bir tercih olmasına rağmen ciddi toplumsal sorunlara neden olmuştur… Ya bir de bilinçsiz yapılmış olsaydı daha büyük sorunlar yaşanırdı… Merkezden uzaklaşmanın maliyetini o tarihler de Rusya yaşadı….
Siyaseten merkezden uzaklaşma ise ekonomik merkezden, uzaklaşmadan daha kötü sonuçlara neden olabilir. Örnegin güçler ayrılığı merkezdir, partilerin, devletin kurumlarının demokratik işleyişi merkezdir, konuların tartışılarak, meşveretle karara bağlanması merkezdir, yasaların yapılmasında çok tarafın görüşü, geniş toplumsal tabanın onayı alınması merkezdir… Kısacası demokratik sistemin merkezi, demokratik hukuk sistemidir ve her uzaklaşış toplumsal sorunlara neden olur… Bu merkezden aşırı uzaklaşma ise toplumsal barışın bozulmasına neden olur ki merkezin korunması demokratik sistemin, toplumsal barışın korunması demektir. Bunun için demokrat merkez sag ve solun güçlü olması gerekir, bizde güçlü olmasına güçlüde örnegin son iktidar partisi merkez sag diyebileceğimiz AKP ile Merkez sol’u temsil eden CHP’in söylemleri merkez parti gibi olmadığıdır… Mesela AKP alternatifsizliğe dayalı geniş tabandan oy almasına rağmen söylemlerinde, bazı temsilcilerinin zaman zaman sanki marjinal sağ gibi davrandığına, iktidarın verdiği güçle bazen demokratik sistem dışı söylemlere de tanık oluyoruz.. Merkez sağ e sol gibi davranamayan, siyasal ortamı geren, merkezin verdiği geniş tabana hitap edemeyen söylemlerin kaybolması demek, siyasetimizin merkezinin yıkılması demektir… Vatandaşların, Toplumun merkezinden uzaklaşması ve merkezin dağılmasına neden olur… Bu arada yeni bir merkez sag partinin de duyumlarını alıyoruz ve siyasetimizi bu gerginlikten kurtaracağını umut ediyoruz… CHP de içinde ki marjinallerin etkisinden kurtularak merkez sol, sosyal demokrat bir parti gibi davranması gerekiyor… Mevcut Merkez partilerden ricam, merkez siyasetin ilkelerine, dikkat etmeleridir, güçler ayrılığı, seçimlerin ve seçilenlerin demokratik bir önseçimlerle belirlenmesi, tabanların kültürel merkezde tutma cabası Millet olarak merkez kolonumuzun sağlamlaşması demektir… Kültürel merkezle devam edelim mi?
Toplumların olma sebebi kültürleridir desek abartmış olmayacağımızı düşünüyorum, bu kültürün içinde dil vardır, din vardır, toplumlara özgü davranışlar vardır, bu nedenle baskın bir kültürel merkez toplumlar için neredeyse zorunludur… Bu farklılıkların yok edilmesi olarak algılanmamalı, farklılıkların barınmasıyla, merkez kültürün güçlü olması ayrı şeylerdir… Toplumlar bu merkezden siyasal sistemlerine ilkeler alırlar, ekonomik merkezlerine ilkeler alırlar ve toplumsal düzenlerine kültürleri, ilkeler verir… Diyelim ki siyasal sisteminizi toplumsal kültürünüzü dikkate alamadan yaptınız, kültürel merkezden uzaklaşmış siyasal merkeziniz de güçsüz olur… Toplumsal merkezin etkisiyle oluşmamış toplumsal olgular çoğaldıkça o toplumda marjinaller öne geçer ve bu marjinallerin siyaseten temsil ettiği güçle, elde ettikleri güç çok farklı olacak ve olduklarından daha güçlü görüneceklerdir… Marjinaller toplumsal alanlarda öne çıkar ve kendi fanatikliklerine dayalı düşünceleri toplumun düşüncesiymiş gibi algı yaratarak kültürel ve siyaseten toplumu yönlendirirler…
Tam bu noktada toplum uyanmazsa, toplum kültürel, siyaseten, ekonomik olarak toplumsal barışını bozar, fanatikler bu kaostan kendilerine rant sağlarlar ve sistem değişikliği, kültürel kopmalara neden olan kültürün aşırı değişimleri, çatışmalara neden olur… Bütün bu çatışmalara enerjisini harcayan toplum ekonomik sıkıntılar, ekonomik eşitsizlikler yaşar… Allah korusun merkezin dağılması, toplumsal dağılmanın önünü açabilir, merkez kolonlarımızı güçlendirmek dileğiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek --- 19.7.17 --- vatandasfikri.com
|